Pazar, Ekim 24, 2010

Gerilla Konser No.3 (22 Ekim 2010)


Emir Bey ile gerilla konserler serimize uzunca bir aradan sonra geçtiğimiz cuma bir konser daha ekledik. Böylelikle üçüncü gerilla konserimizi de gerçekleştirmiş olduk. İlk ikisi ile ilgili yazıları bu bağlantılarda bulabilirsiniz:


Üç sayısını ben çok severim, hatta en sevdiğim sayıdır, bu konser de üç sayısını hak edecek güzellikte geçti. Öncelikle bize kendiliğinden evini açan Merve Hanım'cığıma ne kadar teşekkür etsek azdır. Kocaman salonuyla ve 13. kattaki eviyle bize tarihimizin en yüksek konserini yaşattı. Kadromuz bu sefer 6+1 kişiden oluşuyordu. Ben her zamanki gibi klasik gitarımı çaldım şarkıları söyledim, Emir Yargın cajon'a vurdu, Nağme Hanım klasik kemençesiyle duygunun dozunu arttırdı, Nil İpek Hanım kadifeden öte sesiyle hem bana destek oldu hem dinleyenleri büyüledi, Umut Bey "en karizmatik enstürman" ile altyapılarımızı sağlamlaştırdı ve bu konserde ilk kez büyük müzisyen Uluç Bey de bize akustik gitarıyla eşlik etti ve müziğimizi zenginleştirdi. Artı birimize gelince Nağme Hanım'ın kardeşi Baturay Bey de iki şarkımızda bize melodikasıyla eşlik ederek melodika hakkındaki tüm basit düşüncelerimi değiştirdi.


Konuklarımız ise ev sahibi Merve Hanım'cığımın dışında, Melis Hanım, Ilgın Hanım, Aslıhan Hanım, Mehtap Hanım, Merve Hanım, Sertan Bey, Nihan Hanım, Ceren Hanım, Pınar Hanım, Tuhaffiye Hanım, Zeynep Hanım, Levent Bey, Gün Bey, Ali Bey, Ece Hanım, Pelin Hanım, Pelin Hanım, Tufan Bey, Ecem Hanım, İrem Hanım'dılar. Bugüne kadar çaldığımız en geniş kadroyla çaldık ve karşımızdaki en geniş ev seyircisine ulaştık diyebilirim. Her iki kadronun da genişliği konserin güzelliğini arttıran şeylere dönüşüyor bana kalırsa. Diğer bestelerimin yanısıra yine bir Levent Bey şiirinden şarkıya dönüştürdüğüm Kuğunun Şarkısı isimli eseri ilk kez çaldık. Bunun dışında repertuvarımızdaki diğer yenilikler de Sertab Erener'den Yara parçası ve ritimcimiz Emir Yargın'ın pek yakında çıkacak olan albümünden Yaz isimli (belki adı albümde Eylül olabilirmiş şarkının) parçasıydı. Toplamda 13 şarkı çaldık, 4-5 söz unuttuk, 1-2 hata yaptık falan derken yıllardır yaşamadığım kadar güzel bir Cuma gecesini geride bırakmış olduk.


Emir Bey grubuyla her çalışta böyle çocuğum olmuş da büyümüş büyümüş ne hallere gelmiş gibi garip ve komik duygulara gark oluyorum, bu duygusallık da herhalde hep yaşlanmanın getirisi, eee insan bunca sene yaşlı müziği yaparsa erken yaşlanır tabi ki. O Cuma gecesi orada olan ve bana eşlik eden tüm müzisyen dostlarıma sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum ki onların sayesinde müziğimize güzel deniyorsa deniyor, ayrıca bizi yalnız bırakmayan davetimize kulak asan tüm dostlarımıza da pek çok teşekkürler, umarım onların da bu Cuma akşamları bizimki kadar güzel geçmiştir.


Not1: Bu yazıdaki tüm fotoğraflar için İrem Hanım'a çok teşekkürler!
Not2: Bugün Sakareller'le klip çekimine gidiyorum, umarım her şey güzel geçer.
Not3: Hayri Gökşin Bey ile albümümüz çıkmak üzere, her an çıkabilir.

Hiç yorum yok: