Salı, Ekim 23, 2012

Kınalıada


Geçtiğimiz Cuma müthiş bir ekiple Kınalıada yollarına düştük. Emir Efendi, Gültuğ Hanım, Ciara Hanım, Nil İpek Hanım ve Canberk Bey'in Kabataş'tan başladığı bu yolculuğa Merve Hanım'cığım ve ben Bostancı'dan başlamayı tercih ettik. Neticede Avrupa yolcularımızı Kınalıada'da karşılamak bize düştü. Ada pek güzel, kendi kışlık halkı dışında pek kimsecikler kalmamış etrafta, fayton zaten yok, bisiklete binip üstümüze süren de olmadı. Gerçekten modern mimarideki sahil camisinin yanında içilen bir sabah çayının ardından biraz yokuş tırmanıp keşif yaptıktan sonra ilk video'muzu çekmeye koyulduk. Son iki konserde çaldığımız ancak henüz kaydı olmayan bir parçaydı bu. İsmini sanırım Polatlı koymaya karar verdik Nil İpek Hanım'la. Polatlı'nın geceli gündüzlü soğuğuna ithaf ederek yazdığım bu sözleri Nil İpek Hanım bestelemişti. Canberk Bey'in de katkılarıyla tekrardan bir hızlıca düzenleyip icrâ ettik. Emir Efendi de çekimlerimizi gerçekleştirdi. Merve Hanım'cığım, Gültuğ Hanım ve Ciara Hanım yer yer merdivenlerde güneşlendiler, yer yer bize yardımcı oldular. Bayramda ya da bayramdan sonra hazır eder yayınlarız sanırım Polatlı'yı.


Günün devamında çok affedersiniz lahmacuna mı vurmadık, çaylar mı içmedik, üşümedik mi derken bir ara bir baktık Nil İpek Hanım celallenmiş ve elimizden gitarı alıp şarkı söylemeye koyulmuş. İyi de yapmış keza ortaya pek sevimli, pek havalı ve bir o kadar "yeah so indie" dedirtecek bir video çıktı. Yine Emir Efendi'nin yönetmenliğinde gerçekleşti bu çekim. Nil İpek Hanım'ın ağzından şarkının ortaya çıkış hikayesine tam olarak buradan ulaşabilirsiniz. Video da yazının altında mevcut. Yok illa youtube bağlantısı isteriz, biz paylaşacağız o video'yu derseniz de buyurun buradan Kınalı'ya ulaşın. Yakın bir zamanda, o gün Nil İpek Hanım, Emir Efendi ve Gültuğ Hanım'ın çektikleri fotoğrafları adeta kendim çekmişçesine paylaşacağım. Sonra da kendi fotoğraflarıma gelecek sıra, umarım o gün denediğim teyzemden bana geçme Beroquick marka yeni/eski makinem güzel sonuç vermiştir. Tam bunları yazarken tesadüfen müzik çalarda bu şarkının çalması da müthiş oldu.

Ayça Hanım'ın blog'unu 2 yazı evvel duyurmuştum sanırım. Kendisi sponsor aramakta. Bu müthiş ve gerçekleştireceğinden kimsenin şüphe etmediği projeden siz de haberdar olun. Sponsorluk konusunda bir yardımınız dokunur belki, en azından örnek alırsınız, olmaz öyle şey dememeyi öğrenirsiniz. Daha yola çıkmadan yazılar paylaşmaya başladı bile.

Benim Finlandiya'da bir ailem var, 2008 yazında bir süre yanlarında kaldığım. İşte Finlandiyalı anne aradı geçen gece ve anneanne olduğu müjdesini verdi. Kızı Janni Hanım pek sevimli bir kız dünyaya getirmiş. En az bu güzel haber kadar hemen beni aramalarına da sevindim açıkçası. Kadın almış eline telefonu akrabalarına haber verirken beni de aramış. Düşünün 4 sene oldu ve arada hiç yüzyüze görüşemedik ne yazık ki, yine de her fırsatta bana aileden olduğumu hissettiriyorlar!


Cem Özel Bey'den blog'da bir ara bahsetmiştim sanırım, "güzel müzikler yapan insanlar hâlâ var" cümlesiyle beraber. Neyse dün ya da önceki bir gün BalconyTV video'larını izledim., sevdiğimiz müzisyenler Toros Bey ve Mahmut Bey eşlik ediyor kendisine yine, benim gittiğim akustik konserde de olduğu gibi. Pek güzel olmuş performansları siz de izleyin, hatta albümü de TTNet'te bulabilirsiniz. Bu arada TTNet'ten para alıyormuşçasına her yazıda bahsetmem biraz garip hakikaten, ancak gelin görün ki güzel bir hizmet veriyorlar.

Bir övgü de TRT Nağme'ye gelecek benden. Arkadaş muhteşem şarkılar çalıyorlar çoğu zaman. Bir radyonun çokça güzel şarkı çalması zaten zor ama adamlar/kadınlar başarmış. Lemi Atlı'lar, Hacı Arif'ler , çeşit çeşit Dede'ler ve daha nice nice zarif klasik melodiler havalarda uçuşuyor evin içinde. Bravo vallahi bizim kulüp (BÜTMK) ve tüm Türkiye'de -ya da gerçekçi olursak tüm İstanbul'da- bir kaç avucu geçmeyecek sayıda insanın öğrenmeye ve öğretmeye çalıştığı bu gerçekten kaliteli eserleri ısrarla yayınladığınız için. Son olarak Türk Müziği demişken, klasik üslup, kaliteli icrâ gibi laflar ortaya dökülmüşken, Yaprak Hanım'ın şu icrâsını da dinlemenizi tavsiye ederim.

Fotonot: İlk fotoğrafta kız arkadaşım olarak başladığı kariyerine ikinci fotoğrafta Emir Bey'in menajeri olarak devam eden Merve Hanım'a çıktığı bu yolda başarılar dileriz.

2 yorum:

francesca mckennitt dedi ki...

Arkada görünen ekip sizin mi :)

Emir Bey dedi ki...

Evet arkaya park etmiş durumdayız. =)