Cumartesi, Ekim 27, 2012

Yollar Benim Umudumdur


Egecan Bey ve Levent Bey'le Moda'daydık dün gece. Böyle elit bir giriş yaptıktan sonra ne desem gider, şarap içtik desem de inanırsınız, şömine yaktık desem de, suşiler sel oldu desem de... Bunların hiçbiri olmadı tabi, çaylar kahveler içildi, tesadüflerden müteşekkil hayatlarımızdan bahis açıldı, ailelerimiz, biz, tanıdıklarımız, nice şeyler konuşuldu. Eli kalem tutan herkes bence bir gün bir şekilde kendi hayatını yazmalı, başlayabildiği, ulaşabildiği en eski noktalardan başlayarak hem de.

Kafamda, dilimde sürekli Kar Taneleri şarkısı dönüyor bu aralar. Gerekli adımları atmaya başladım ama bu konuda, yakında bana bu şarkıyı öğreten, bu şarkıyı en çok dinlediğim ve en güzel söylediğini düşündüğüm insanlarla bir şeyler yapabiliriz, beklemede kalın.

Onun dışında da bazı bazı artık içimde, aklımda bir külfet olmaya başlayan şarkılardan bir şekilde -umuyorum ki güzel bir şekilde- kurtulmanın yollarını buldum sayılır. Canberk Bey'in dillendirdiği ve ona da bir başka hikayeden gelen bir öğüt üzerine bugüne dek yaptığım şeyleri bir şekilde kaydedeceğim ve böylece onlar benden bir nevi çıkmış olacak, ben de rahatlamış olarak yeni işlere yelken açabileceğim bu sayede. Yani diyeceğim o ki bir gün karşınıza yeni kaliteli kayıtlar, düzenlemeler, EP'ler ve hatta bir albümle çıkarsam şaşırmayın. Ha bu dediğim 3 ayda mı olur 3 yılda mı onu bilemiyorum, klasik "su yolunu bulur" mantığı.

* Moda Caddesi'nde bizi müthiş güldüren afiş müdahalesi.

Senelerdir benzer ruh halleri içinde birilerine ya da bir şeylere özlem duyan biri olarak "özledim hem de çok özledim, ezberledim beklemeyi, yollar benim umudumdur, yolları kapatmayın" gibi sözlere sahip bir şarkı nasıl olur da ağzıma dolanmaz ki zaten. Şarkıyı yapan Kayahan Bey'e, yumuşacık okuyan Nilüfer Hanım'a -bana bu şarkıyı hatırlatıp, söyleyen ve fark etmeden öğreten dostlara sonra ayrıca teşekkür edeceğim- ve tabi ki hemen hemen her sevdiğimiz şarkının altında, her güzel müzikte, her büyüleyici işte farklı farklı isimlerin yanında parmağı bulunan Onno Tunç Bey'e sonsuz teşekkürler! Yeniden böyle insanların ortaya çıkmasını o kadar istiyorum ki!

Bu arada Orhan Gencebay ile Bir Ömür isimli albüm hakkında bir şeyler yazmak istiyorum ama zehir zemberek bir yazı olmasın diye albümü biraz daha dinleyip alışmayı bekliyorum. Hiçbir şey bilmeden ve yapmadan oturduğu yerden ahkam kesen insan imajı çizmek istemiyorum keza, öyle olsam da.

Levent Bey şöyle bir paylaşım yapmış annem ve bana, baştan sona mest olarak izledim, siz de bir göz ve kulak atın derim.

Bir de Nil İpek Hanım ve Alper Bey beklemediğiniz anda size gelebilir, kapıyı aralık tutun.

Buraya ve buraya da kulak kabartalım, safları sıklaştıralım, iyi bayramlar, evet demesem olmazdı.

Hiç yorum yok: