Çarşamba, Şubat 06, 2013

2 + 2 = 4


Dün öğleden sonra departmanca gittiğimiz lansmandan çıkar çıkmaz Karaköy'e doğru bir rota belirledim kafamda. Twitter'da da belirttiğim üzre şu lansmanlar olmasa makarona hasret kalacağız gerçekten. Neyse Taksim'den metro + tünel seyahatiyle en verimli şekilde Karaköy'e varılacağına inandım. Aslında füniküler + tramvay daha bile hızlı olabilirdi, evet bir daha bu rotayı kullanayım, 678 milyon merdivene de gerek kalmaz böylelikle. Neyse beni iskelede bekleyen Nil İpek Hanım'ı ben de Tünel çıkışında bekledim bir süre. Baktık böyle buluşamayacağız bari aynı yerde bekleyelim birbirimizi dedik. İyi demişiz değil mi? Vardık Kadıköy'e, çarşıda bir iki dükkana uğradıktan sonra Merve Hanımcığım'ı da alıp bize doğru yola koyulduk. Güle eğlene yemeğimizi yedik derken önce Nağme Hanım, akabinde de Umut Bey geldiler. Yavaştan çalışmamıza başladık, sonra bir çay molası verip, ısrarla inkâr ettiğim Umut Bey'in doğum gününü kutladık, annem pasta yapmış üzerinize afiyet. Kutlamamızın ardından çalışmamıza devam ettik, çok fazla birikmiş şarkı vardı, keza çalışmanın sonuna doğru herkesin uykusu gelmeye, gözlerimiz gönüllerimiz kaymaya başladı. "Banyoyu sabah mı yapsam, yatmadan mı?" hesapları yapılıyordu dört bir yanımda ki bu istenilen saatte yatamayacak olmanın kanıtıdır. Baya özlemişim bu arada Nağme Hanım ve Umut Bey'le beraber çalmayı. Cefâkar dostlarımız da provanın ardından Umut Bey sponsorluğunda evlerine dağıldılar. Bu akşam saat tam 21:30'da Kadıköy Dunia'da size hoş bir konser sunacağız neticede. Yora severlere de ufak bir sürprizimiz olacak repertuvarımızdaki tek yenilik olarak. Dunia nerede diyenler için; Dunia, Barlar Sokağı'nda (Kadife Sokak) yani Bahariye'ye paralel konumda köşesinde Rexx Sineması'nın olduğu sokakta. Rexx yönünden sokağa girilince Orta Dünya'yı geçiyorsanız yolun sol tarafındaki girişlerden birisi Dunia'nın. Her şeyi affederim ancak bugüne dek "abi yalnız hep karşıda yapıyorsunuz, çok uzak, gelemiyoruz" deyip de buraya da gelmeyen insanı affetmem, kavga çıkartırım.



Evimiz ne zamandır aynı anda bu denli sevilen dostları ağırlamıyordu, onun da mutluluğunu yaşadık bu vesileyle annemle. Merve Hanım, Nil İpek Hanım, Nağme Hanım, Umut Bey... Akşam da normalden biraz daha geç yatınca saati duymayarak annemin uyandırmasıyla uyandım sabah. Normal kalkış saatimden 40 dakika geç bir şekilde. Böylelikle normalde 1 saatte yaptığım şeyleri 20 dakikaya sığdırdım. Bu arada 8 senedir Anadolu'dan Avrupa'ya geçip hâlâ yeni köprüye çıkış rotaları öğrenmek beni heyecanlandırıyor. Of çok heyecanlandım bak aklıma gelince bile, ateş bastı, elim ayağım boşaldı, dilim döndü, beynim turladı. Bu arada şu an bu satırları yazarken bir yandan Penguen'in şu kapağını gördüm, dağıldım.



Son olarak müzikli paragrafımızın konuğu önceden de pek çok benzer paragrafta kendine yer bulmuş olan Melike Hanım ve BÜMK'de gerçekleşen Kâmuran Kolçak ve Gönül Dostları akustik konserinin ilk yayınlanan video'su, Düş Bahçeleri. Nasıl da güzel bir şarkı, ne de güzel bir yorum, umarım serinin devam video'ları da en kısa zamanda gelir. Bu konseri hatırlamışken bir de şu parçayı paylaşmazsak ayıp olur. Kadroya bak dedirten bir şarkı daha, sadece video'nun altındaki ekibi okumanız yeterli. Bugünlük diyeceklerim bunlar, sevgiler.

Hiç yorum yok: