Cumartesi, Nisan 20, 2013

Irizottoing


Bugüne bıraktığım ve detaylı incelemenizi istediğim 3 tane çok güzel çok umut verici proje var. Bu projelerin site bağlantılarını vereceğim, girin bir göz atın, takdir edin, ilham alın, en önemli kısım bu "ilham alma" kısmı bence.

İlk projemiz Bahadır Ağabey cephesinden geliyor, birbirinden güzel insanların el emekleri göz nurları işte tam burada: Gibi Design'a hoş geldiniz diyelim! Fikir, konsept her şey pek güzel! Evlerimiz neşeli olsun, biz de neşeli evlerin neşeli insanları olalım. Resmi siteleri burası, facebook sayfası burası, twitter hesabı ise bu. Siteyi bir turlarsanız neden, nasıl, kim gibi ana sorularınız layıkıyla cevaplanacaktır.

Bir diğer can projemiz ise Canan Hanım ve Zeynep Hanım'ın yepyeni giyim markaları Tug Fling! Siteleri henüz yapım aşamasında ancak aktif olarak kullandıkları bir facebook sayfaları mevcut. Girmişken röportajlarını da okuyun. Aynı zamanda güzel şeyler paylaştıkları bir adet tumblr, bir adet twitter, bir adet de soundcloud hesapları mevcut hatta! Neredeyse tüm oluşum sürecine aralıklarla da olsa şahit olduğumdan ve projeyi üreten insanları pek sevdiğimden olsa gerek, kendi girişimim kadar heyecanlıyım bu konuda da!

Bir tane de müzik paylaşımı yapalım ki hafta sonumuz güzel geçsin. Bir diğer güzel insanlardan müteşekkil güzel proje de Bade Hanım cephesinden geliyor. Saly Angoz. Çok resmi facebook sayfalarına buradan ulaşabilirsiniz, özellikle o sayfadaki kamera arkası videosunu izlemeden geçmeyin. Buradan da soundcloud üzerinden doğrudan dinleme yapılabilir.


Umut ve ilham çok uzağımızda değil, hep güzel insanlara denk gelmek dileğiyle. Bu arada dün geceki irizotto akşamı için Ilgın Hanım'a ve düne akşama dek çok zamandır adam gibi görüşemediğim dostlara bir sevgi göndermek boynumun borcudur, sevgiler. Bu linkler boşuna konulmadı, okuyun, tıklayın emi.

Salı, Nisan 09, 2013

Tıpkı Ağaçlar Gibi


Dün akşam pek güzel seçim ve sonuçlara vesile olan bir başkanlar konseyi sebebiyle bugün güne uykusuz başladık. Olsun, Leo dediğin uykusuzluğa ve tempoya alışık insandır, hem de böyle güzel insanların seçimi için, onları desteklemek için mesai harcamak pek de güzel! Neyse kendilerine klasik cümlemiz olan "çıktıkları yolda başarılar diliyoruz" diyor konuyu değiştiriyoruz.

Dün gece pek güzel bir mail gelmiş Nil İpek Hanım'dan heyecanla onu toplumla paylaşmasını bekliyorum, çok çok güzel bir şarkıyı Ozan Bey'le tabi ki çok çok çok çok güzel bir şekilde kaydetmişler. Ben şanslıyım loop'lara alıp alıp dinliyorum şu an, dilerim sizler de alabilirsiniz en kısa zamanda. O en kısa zaman geçene dek sizler buradan bu güzel şarkının esasını öğrenin: Hamur İşleri. Vallahi korkuyorum üzücü bir film diye izlemeye. Takatim kalmadı artık hüzne kedere boğulduk.

Thatcher ölmüş. Kimisi demiş ki: "Ne olursa olsun ölenin ardından sevinilmez, kutlama, parti yapılmaz." Ben de diyorum ki birinin ölümüne bunca insan bu kadar seviniyorsa bir inceleyin neden öyle olmuş diye. Bu kadın, bir kaç devirdaşıyla beraber neoliberalizm denilen mevzunun vücut bulmuş haliydi. Şimdi arkasından sözlükte, sağda solda, gazetelerde, bloglarda yazanlar var ya, "öyle demeyin çok önemli işler yapmış, ekonomiyi dinçleştirmiş, İngiltere'yi onurlu bir yere taşımış" diyenler, işte özellikle onlar hiç mıymıylık yapmasınlar, "ay çok çalışıyoruz, mesaimizi ödemiyorlar, hafta sonu işe gidiyoruz, maaşımız kuş kadar, eğitime para döküyoruz, sağlığa da, yıllık iznimizden çaldılar" falan filan diye. İşte neoliberalizm budur. GGŞ'nin ta kendisidir, bir de yavaşça açılanıdır. Hayatta sizi mutsuz eden 10 şeyden 8'inin asil, diğer ikisinin de ikincil sebebidir neoliberalizm. Thatcher = Neoliberalizm. Her şey açık mı şimdi? Demiyorum gidip biz de partiler yapalım ama yapanları da zerre kadar yadırgamıyorum. Sanki bizim ülkemizde durum farklı, şu an herhangi bir görüşten herhangi bir lider ölse, arkasından halay çekecek milyonlar var yahu, ikiyüzlülük etmeyelim.


Britanya'dan konu açılmışken, sözlük'te gezerken J. R. R. Tolkien başlığını gördüm, enteresan bir şekilde popüler başlıklar arasında, neler oluyor diye girdim bir tur baktım, bilirsiniz şu hayatta en çok zaafım olan konulardan biridir bu insan. Birileri yazmış: "Hakkında bu kadar entry yazılınca dirildi sandım." diye. Hahahahah çok takdir ettim, eminim yeni bir geyik değildir ama takdire şayan.


Gelelim bir diğer mevzuya, Hayri Efendi, yıllar sonra eski albümlerimizi yayınlamış soundcloud üzerinden. Khazad-Dûm ve Noro lim Asfaloth! adlı iki tane çok sevdiğim eser vardır, ilk albümümüzde, benim bestelerin üzerine Hayri Efendi'nin akışına icrâsıyla oluşmuş eserler. Buyurun buradan kulak kabartın.



Son olarak soruyorum: Peki bu havalarla ne yapacağız seni İstanbul?

Pazartesi, Nisan 08, 2013

Liboş



Vallahi kaç gündür kaçıncı açışım kapayışım burayı, ergenlik yapmak istemiyorum ama yazasım gelmiyor pek bu aralar, aksiyonu azalattım herhalde hayatımda o yüzden. Hafta sonu daha dinlenmeli geçti, bakalım önümüzdeki günler neler gösterecek. Sırf yazmış olmak için yazdım ha çok net! Ahahah, kusuruma bakmayın bari bir şarkı hediye edeyim size bir saniye. Sıradaki şarkımız Zi Punt'tan geliyor, albüme isminin yarısını veren parça: Nudge. 2008'de bu albümü çıkartan grup şu an öyle bir kaybolmuş durumda ki izini bulamadım. Dinleyin bakalım sonra da temposuna, güzelliğine hayran kalın bence.

Böyle de liberal yazar pozu veririm, bıyıkla ve kemik gözlükle, rabbim kimseyi liberal yazar yapmasın, amin.

Çarşamba, Nisan 03, 2013

Üzerimde Kehanetin *


Yoğun bir hafta sonu geçirdim. Yine havalı bir giriş yaptım blog yazıma evet. Çarşamba gecesi -hemen altta da bahsettiğim üzere- Merve Hanım'a açılarak kafamdaki tüm stresi attıktan sonra, Cuma sabahı kendimi Antalya yollarına vurdum. Forum Tema için Antalya'da Side'deydik. En kalabalık kulüp ve en kalabalık yönetim çevresi tabi ki bizimkiydi adet olduğu üzere. Seçimler ve toplantılar önem arz ediyordu, bizim için değerli isimler önemli görevlere geldiler. Forum'un en keyifli yanı Gala'ydı sanırım, Gala'nın da tek eksiği -valsi saymazsak- çift olarak dans edebileceğimiz bir müzik çalınmamasıydı. Nice genç kadın nice genç erkek dansa kaldırma ya da kaldırılma hayallerini yutup kendini halaya verdi bilemezsiniz. Neyse Tolay Bey'lerden, devraldığımız gitarist/solist geleneğini de elimden geldiğince sürdürmeye gayret ettim bu forumda. Boşa taşımamalıydık o gitarı tabi. Bir yandan eski kadroların hemen hepsiyle tanıştığımı bir yandan da yenilenen kadrolara normal olarak yetişemediğimi hissettim. Neticede dostlarla İstanbul dışında bir kaç gün geçirmek her zaman müthiş keyifli oluyor. Üzerinden 2-3 gün geçti ancak normale dönmeye başladım. Bir de bize ulaşım sponsoru olan; ablamı, eniştemi ve yeğenlerimi görmeme vesile olan, Belek üzerinden Side'ye gelen Orçun Bey'e nice teşekkür etsek azdır. Kendisini İstanbul'da da görmek dileklerimizle.


Havaların, hafta sonunun, kafa dengi insanların, güzel vakitlerin, hayallerin, amaçların etkisiyle de olsa gerek, yine pek çok şeyi sorguluyorum, anlatmaya, yazmaya, konuşmaya çekiniyorum. İçimi döktüğüm herkesi üzüyorum çünkü bir şekilde, içimdekileri yutmaya, unutmaya ve susturmaya çalışıyorum ve belki alışmam lazım diyorum. Bildiğiniz üzre neşe gibi keder de paylaştıkça çoğalabiliyor keza. Neyse geride bırakalım şu an dertleri tasaları. Dünyanın başında bu kadar büyük dertler, bu kadar büyük kötüler varken benim dertlerim çok çok ufacık kalıyor.

Neyse geçelim müzikli konulara ki kafamız dağılsın, kafamız açılsın. Yasemin Mori'nin yeni albümü Deli Bando'dan Üzerimde Kehanetin * adlı pek güzel bir şarkının video'su gelecek şimdi. Video işinin içinde Levent Bey'in ve Asena Hanım'ın parmakları da var hem. Neyse izleyin pek keyifli bir video zaten, projenin içinde güzel isimler var hep ve güzel oluşmlar Hafif Müzik, Kanyon, Nokia Lumia ve House Cafe gibi. Bak öyle kolay kolay da reklam yapmam ama bu konserleri çok beğeniyorum. Neyse video'da izleyeceğiniz konseri -şansımız yaver gitti- biz orada dinledik/izledik. Bir de Mabel Matiz'in video'su var benzer şekilde, pek güzel bir performans o da, Yaşım Çocuk şarkısını çalıp söylüyorlar. Bir de Selim Saraçoğlu sonunda bir soundcloud hesabı oluşturmuş, ben kendisini canlı dinleyip çok beğenip buraya da yazmıştım, aldığım duyumlara göre ben dinlediğimden bu yana çok değişmiş dış görünüşsel olarak ama kendi gözümle görmeden o konuda yazmak istemiyorum, şimdilik güzel müzik var dediler, paylaştık deyip geçiyorum.