Pazartesi, Mayıs 18, 2015

Emir Yargın - Oturmaya mı Geldik?


Emir Yargın kardeş bu seneye tüm hızıyla girdi, bunu da her adımıyla hissettiriyor. Daha bir ay oldu olmadı ki Geri Dönüşüm Kutusundaki Anılar adlı ikinci albümün ilk klibi Günsu ile söyledikleri Kalple Beynin Savaşı'na gelmişti. Birkaç gündür ise ikinci klip sosyal medyayı sallıyor desem abartmış olmam herhalde. Bahsi geçen klibimiz başlıktan da anlayacağınız üzere Oturmaya mı Geldik? adlı parçanın klibi.


Vallahi de ben oynadım diye demiyorum ama ortaya çok eğlenceli bir klip çıktı. Klibin bu güzellikte olmasında payı olanlara değinmek gerekirse başta pek sevgili yönetmenimiz İsmet Kurtuluş, ardından yardımcısı Benan, büyük oynamaların adamı Şevket Süha Tezel, değerli abim Alişan Özkan, Çağdaş, Emir, tüm diğer değerli oyuncular ve set ekibinin toplamı o gün öyle güzel bir iş çıkmasını sağladılar.

Şarkının sözlerini de şuraya iliştireyim çünkü fark ediyorum ki pek çoğumuz şarkı çalıp giderken ne dediğini anlamaya çalışmıyoruz, belki yazılı görünce daha kolay gelir hikâyeyi yakalamak. Klibi de iliştireyim şuraya hâlâ izlemediyseniz diye. Malum görmemek değil görmezden gelmek ayıp.



Doğmana vesile olan ilk törende 
Vitaminken dinlediğin melodiden kaçarsın 
Şimdi böyle burun kıvırıyorsun ama
Kızar sana genlerindeki halay başı

Nereden çıktı şimdi bu burnu havada tavırlar
Hepinizin kanında gerdan kıran alyuvarlar
Sen şimdi bunları dinlemem diyorsun ama
Cenaze namazında türkücüler saf tutar

Oturmaya mı geldik dünyaya güzelim?
Kasma kendini ne var kasacak güzelim?

Oynayacaksın, başka çaren yok oynayacaksın 
Parmaklar kopana kadar şıklatacaksın
Terli beyaz gömlek içini gösterene kadar
Gerekirse mendille savaşacaksın

Her kızın gelinlik hayali kurduğu gibi
Senin de içini yakar, halay hayali
‘Dj Bilmem Ne’ gelince çok koşarsın ama
Sana tek şarkı yazan mahallendeki MC

MC Aşırı Sinirli:

Duyuyor musun beni, 
Lanet olası dünyaya oturmaya gelmiş 
Vicdansızın kızı, Allah’sız kitapsız
Lanet Olsun, kasma

Oturmaya mı geldik dünyaya, 
Kasma kendini gel buraya


MC Aşırı Sinirli'nin ayrıca en büyük hayranıyım.

Klibin güzelliği kadar Emir Yargın'ın klibi paylaşım şekli de bence tüm ülkede kendini viral master olarak kabul eden camiaların (özellikle reklam sektöründe) ibret alacağı bir şekilde gerçekleşti. Her şey bu fotoğrafla başladı:


Kızı Aldık
Posted by Emir Yargın on Tuesday, May 12, 2015

Fotoğrafın altına gelen 700 civarı beğeni ve 100 kadar yorum işlerin beklediğimizden daha da heyecan verici ilerleyeceğini göstermişti, ardından Şevket Abi şu paylaşımı ile videoyu yayınladı ve olaylar gelişti.

Dilerim tıpkı Kalple Beynin Savaşı'nda olduğu gibi bu şarkının klibini de hem ana akım hem de alternatif tüm kanallarda bol bol izleriz. Böylece içinde yer aldığım bir başka Emir Yargın klibini de hayırlısıyla geride bırakmış bulunuyorum.

Önümüzdeki hafta da Emir Yargın kardeşimle bir başka maceraya atılacağız ama çekimleri yapmadna detay verip heyecanımızı kaçırmak istemiyorum, bekleyiniz görünüz.

Gelelim diğer gelişmelere. Annem sonunda çok büyük kısmında birlikte yaşadığımız Feneryolu'ndaki evden taşındı ve yeni muhiti Yeldeğirmeni'ne bu hafta sonu itibariyle yerleşti. Mahallesi de ne güzel ki kendisi gibi capcanlı, ev de tatlı, zamanla oturdukça daha da tatlılaşacak muhakkak. Ben de bu gelişmelere istinaden hemen kendisinin Twitter hesabını biraz daha güncelledim. Kendisini buradan takip edebilirsiniz: @nur3ak

Hesabı tam bir "aktroll" hesabı gibi dursa da öyle değil merak etmeyin, zaten şimdilik Facebook kadar aktif kullanmıyor Twitter hesabını. Ayrıca kendisine dair olan fikirlerime çok zaman sonra ListeList'te anneler günü özel listesinde kaleme aldığım bir paragrafta yer verdim, okumak isteyenler böyle gelsin: #AnnemeListe: ListeList Ekibi Minnoş mu Minnoş Annelerini Anlatıyor

Bu arada ListeList demişken Pürtelaş 3+1'in Cihan Mürtezaoğlu bölümü öyle fena ki kelimeler kifâyetsiz kalıyor. Cihan ayrı Efe ayrı, bir de bölümü yayınladık bir gün sonra kendileriyle Peyote'de arka arkaya sahne aldık, iyice fena oldum. Bölüme şuradan (Pürtelaş 3+1 Bölüm 32: Cihan Mürtezaoğlu) bir göz atmanızı tavsiye ederim, buraya da bir şarkıyı koyayım en azından, çevremdeki herkesin diline dolanan bir şarkı, Deli.


Cihan Mürtezaoğlu - Deli | ListeList Pürtelaş 3+1Cihan Mürtezaoğlu söylüyor."deli eder bu sessiz aşk beni"Tüm Cihan Mürtezaoğlu videolarımız için: https://youtu.be/wNSKognvoqY?list=PLaZ1wLPKFV8wfJpOV6frBMOIaECxwS4Fa
Posted by Pürtelaş 3+1 on Friday, May 15, 2015

Son bir video ile yazıma burada son vereceğim:


Can Güngör'ün Moda Sahne konserinden insanı izlerken uçuran bir Değişmem kaydı, ne şanslı o an orada olup bunu canlı canlı deneyimleyenler...

Son olarak sinirlenmemek için gündem konularına pek değinmek istemiyorum dilerim kötü olan her şey belasını bulurken iyi olan şeyler de en güzel şekilde yaşamaya devam eder, sevgiler.

Not: Bu arada Yavuz Hakan Tok'un Milliyet Sanat'ta yazdığı şu yazıyı okudum da çok mutlu oldum, çünkü anladım ki Emir'i tanısın tanımasın şarkıları kendini vererek bir tur dinleyen çoğu insan en ince ayrıntıya kadar albümde anlatılmak istenen her şeyi tüm ciddiyeti ve mizahıyla anlayabiliyormuş. Kendisine bu güzel yazı için ben kendi adıma teşekkür ediyorum.

Çarşamba, Mayıs 06, 2015

Değer Deniz'in Ardından


Bugün sabaha kötü başladım. Ofisten Zeynep'in "Değer Deniz diye bir müzisyen kadın öldürülmüş tanıyor muydunuz?" demesiyle birlikte inşallah yanlış duymuşumdur diyerek hızla bir internet taraması yaptım. Karşımdaki tek sonuç bu korkunç gerçeğin doğruluğuğuydu ne yazık...

Sonra Değer ile tanışmamı anlattım bir kaç cümle ile çünkü bu tanışma bile onu tanımamış birisine onun hakkında pek çok fikir verebilir bence.


Neyse bugün Bülbülderesi'nde geçirdiğim saatlerde aklımı sürekli kemiren soru şuydu: Acaba cenazelere bu sıklıkta gidecek yaşlara geldik mi yoksa yaşadığımız dünya gün geçtikçe daha vahşi bir yere doğru mu evriliyor?

Ölen daha doğrusu öldürülen insanların yaşlı olmadıklarını düşünürsek Umut'un da dediği gibi ikinci seçenek ağır basıyor ne yazık ki. Bir ton güzel insan gördüm bugün; güzel insanları üzgün görmek ne kadar acı biliyor musunuz? Normalde zoru başaran, hayallerinin peşinden giden, herkesin yapmadıklarını yapabilen onca insanın bugün yıkılmış veya yenilmiş olarak (ve bir eksik olarak) bir arada olması beni çok daha fazla üzdü. Çaresiz ve geri dönüşü olmayan bir durum çünkü yaşanılan durum.

Ancak çoğu zaman atlanılan ama nasıl atlandığını aklımın bir türlü alamadığı bir durum var, o da cinayetlerin (özellikle kadın cinayetlerinin) önlenebilirliği. Ama bunu başarabilmek için çok ciddi gayret lazım, o niyet de kimsede yok.


Medya ya da yeni medya denilen paçavraların ölümü, vahşeti pornografikleştirmemesi lazım misal, iki tık fazla alacağız diye insanın içindeki vahşet düşkünü içgüdülere oynanmaması lazım misal, öldürülen müzisyen bir kadın olunca "zaten gece çalışıyormuş, zaten yalnız yaşıyormuş, kim bilir evindeki kimmiş" gibi gizli ifadelerle algı yönetimi yapılmaması lazım misal, adalet sisteminin kadını korur şekilde evrilmesi, aptalca binlerce şeyin cinayetlerde hafifletici olmaması lazım misal, hakimlerin karar verirken empati yapması, bunu yapamıyorlarsa kamuoyu baskısı ile elini vicdanına koymaya itilmesi lazım misal, yöneticilerin neden sadece 10 yılda binlerce kadının öldürüldüğünü ya da sadece bu yılın daha ilk 4 ayında 100 kadın öldürüldüğünü sorgulaması ve gerekli önlemleri alması lazım misal, polise şikayete giden kadının batasıca aile yapımızla, örfümüzle, adetimizle yanıtlanmaması, koruma altına alınması lazım misal, hatta polisin çaresizce ona sığınanlara kaçtıkları kimselerle aynı mantıkla yaklaşmamaları lazım misal, kadını alt sınıf, doğal hizmetçi, doğurgaç ve benzeri nice farklı şekilde tanımlayan zihniyetlerin yok olup gitmesi lazım misal, hepimizin içindeki gizli seksist düşüncelerin, dillerimizdeki erkek egemen jargon ve küfürlerin unutulması lazım misal, kısaca bu düzenin komple batıp yeniden kadınlarca kurulması lazım misal...

Yoksa bu sayaç daha çok ilerler, dün sizin, bugün bizim canımız yanar, içimizden her gün bir şeyler kopar gider, ardından unutur yaşamaya devam ederiz...

Ne şanslıyım ki bu şarkıları canlı da dinleyebildim. Tekrar teşekkürler Değer Deniz, huzur içinde yat.

Salı, Mayıs 05, 2015

ListeList Pürtelaş 3+1 (13. - 18. Bölümler)


Geldik bir başka Pürtelaş 3+1 yazısına. Öncelikle bundan önceki ikisinin bağlantılarını şuraya iliştireyim:


Program geçtiğimiz günlerde 31. bölümüne Can Kazaz ile ulaştı ancak ben burada yine altışar altışar ilerlemeye devam edeceğim ve bugün üçüncü altılımı konuk edeceğim.

Ancak üçüncü altılıya geçmeden önce programın geneline dair bahsedeceğim bir iki şey var. Öncelikle artık (sonunda) bir süredir YouTube kanalımız var. Böylece her isteyene bölüm özelinde ya da tüm şarkıları içeren playlist'ler sunabiliyoruz.


Bunun haricinde Facebook sayfamızda 3 farklı video albümü oluşturduk, Bunlardan ilki gelecek bölümlerin teaser'larının yer aldığı "Çok yakında...", bir diğeri arşivdeki efsane parçaların yer aldığı "Arşivimizden..." ve sonuncusu yeni bölümleri daha iyi duyurmak için başlattığımız her bölümden bir şarkı paylaştığımız "Dörtte bir..." albümü.

Bir diğer yandan SoundCloud hesabımıza her bölümden birer şarkı yükleyerek şu anki bölümlere gitgide yaklaşıyoruz, yakında aradaki farkı kapatırız diye düşünüyorum.


Fitil



Eskişehirli dostlar Kıvanç (Kürkcü) ve Yiğit (Seferoğlu) güzel güzel okuyorlar şarkılarını. Kayda gidememiştim ama ara ara İstanbul'a konsere geliyor Hay Bin Kunduz. Bir ara denk getireceğim:



Kara Böcekler



Pürtelaş'ta Emre (Malikler) ve Toros'u (Senan) ağırladığımız keyifli bir gündü. Kayıtları olsa da konserleri kırk yılda bir olan ekiplerden biri Danslı Parti. Keza her zaman aynı ülkede birleşemiyorlar. Bir de bizim kayıtlarda yer almasa da Melike (Şahin) ile yaptıkları bir düet (Delirdim Bak) var ki insanı mest ediyor.

Bölümün tamamı için: Pürtelaş 3+1 Bölüm 14: Danslı Parti


Karşılaşma II



3 sevdiğimiz yakışıklının farklı ikili kombinasyonlarla performans sergilediği bir başka bölümümüz de Yora bölümü. Akif''in (Ercihan Yerlioğlu) yurt dışında yaşamasından ötürü neredeyse hiç konser vermeyen ekibi Pürtelaş'ta yakalayıp bir de üzerine yepyeni bir kayıt (Sokak Lambaları) alabilmek bizi çok mutlu etmişti, tahmin ediyorum ki Yora seven herkes de benzer mutluluklara bürünmüştür.

Bölümün tamamı için: Pürtelaş 3+1 Bölüm 15: Yora


Something New



Miss Crowley de çekimine bizzat katıldığım ve tanıştığıma çok sevindiğim ekiplerden biri olmuştu. Claire (Crowley), Mert (Bereket) ve konuk olarak izlemeye gelen davulcuları Sinan (Erdin) ile keyifli bir kayıt yapmıştık. Zaten bu keyif bana kalırsa videolara da gayet yansımış, çok güzel bir performans ortaya çıkmış.

Bölümün tamamı için: Pürtelaş 3+1 Bölüm 16: Miss Crowley


İlk Kez



Nekizm bu dönemin en heyecan veren projelerinden biri desem yeri, böyle düşünen sırf ben de değilim aslında, 2014 değerlendirmelerini rica ettiğimiz pek çok dost da Nekizm'i ön plana çıkartmıştı geçtiğimiz seneye dair. Kayda gidemesem de konserine gidilecekler arasına eklediğim ekiplerden biri Nekizm.

Bölümün tamamı için: Pürtelaş 3+1 Bölüm 17: Nekizm


Beklerken



Şahsi zevklerim doğrultusunda diyebilirim ki Pürtelaş 3+1'in en heyecan verici bölümlerinden biri Cenk Erdoğan'ı konuk ettiğimiz bölümdü. Çekime gidemesem de kendisini dahil olduğu pek çok projeden biliyor ve gitar çalan biri olarka heyecanla takip ediyordum. İki parçada perdesiz naylon, yukarıdakinde perdeli naylon ve bir de metal telli çaldığı performansı en azından benim aklıma kazındı.

Bölümün tamamı için: Pürtelaş 3+1 Bölüm 18: Cenk Erdoğan


Araya başka yazılar girecektir ama ben yine bir ara karşınıza 4. altılı Pürtelaş 3+1 derlememle geleceğim. Siz de bu esnada programı takip etmeye devam edin bence, arşiv büyürken birbirinden güzel insanlarla tanışıyor, birbirinden güzel müzikler dinliyoruz keza.


yayınlanmış tüm videolar: