Çarşamba, Şubat 01, 2017

Okuduğum Kitaplar #0003 || 170201


Son Okuduğum Kitaplar yazısından bu yana iki ay geçmiş, biraz kitap okuma hızım düşmüş ama misafirlerimiz oldu, toplu taşımaya az bindim gibi belli başlı bahanelerim var tabii ki. Biliyorsunuz insan her konuda en süper bahaneleri kendine üretir. Bu yazımda Harry Potter serisine bir son verirken sonrasında tamamen serbest şekilde daldan dala türden türe okuduklarımı göreceksiniz. Her zamanki gibi çocuk kitapları da yine işin içinde olacaklar. Buyurun ufaktan anlatıp sizi de bu kitapları merak etmeye zorlayayım.

---

1. Harry Potter ve Melez Prens (Yazarı: J. K. Rowling || 2005 || Çeviren: Sevin Okyay - Kutlukhan Kutlu || Orijinali: Harry Potter and the Half-Blood Prince)


Serinin altıncı kitabı bana kalırsa serinin en dolu en çılgınca kitabı. Harry ve Dumbledore'un geçmişte yürüttükleri araştırmalarla geleceğe ışık tutma çabalarını görüyoruz bu kitapta, tabii Hogwarts ve Bakanlığın git gide daha köşeye sıkışması ve karanlık ile korkunun artan hükmünün altında. Kitaba dair kritik noktaları açık etmeden söyleyebileceklerim bu kadar sanırım.

2. Benim Adım... Johannes Gutenberg (Yazarı: Lluís Borràs || Resimleyen: Francesca Carabelli || 2014 || Çeviren: Hazal Gül || Orijinali: Me Llamo... Johannes Gutenberg)


Önceki Okuduğum Kitaplar yazılarımda da bahsettiğim üzere GETEM'e çocuk kitapları okumaya devam ediyorum. (Siz de okuyun, çok basit ben size anlatırım, kitap da veririm!) Bu okuduğum kitap da isminden de anlaşılacağı üzere matbaanın babası diyebileceğimiz Johannes Gutenberg'in enteresan hayat hikâyesini anlatıyor, hem de kağıdın ve baskının tarihini de bu hikâyeye çok güzel bir şekilde yedirerek.

3. Harry Potter ve Ölüm Yadigarları (Yazarı: J. K. Rowling || 2007 || Çeviren: Sevin Okyay - Kutlukhan Kutlu || Orijinali: Harry Potter and the Deathly Hallows)


Ve geliyoruz serinin son kitabına, geçmişin gösterdiği bilmecelerle dolu zorlu yol mu yoksa efsanelerin vaat ettiği sonsuz güç mü? İşte bu zor iki yol arasında yapılan seçimler, yaşanılan gelgitler ve hissedilen duygular bu kitaba yön veriyor. Bu Okuduğum Kitaplar serisine başladığımdan beri her üç yazıda da Harry Potter var, özetle diyeceğim şu ki önemli ve güzel kitaplar, okuyun, kulağa klişe gelse de okuyun. Filmlere, anlatılanlara benzemez okumak, sizi bu dünyadan alıp başka dünyalara götürecek bir anahtar var elinizde, bu dünyaya tıkılıp kalmak çok mu hoşunuza gidiyor Allah aşkına?

4. Yükselen Bir Deniz (Yazarı: Can Dündar || 2002)


Biraz ince ve detaysız bir kitap, daha doğrusu işlediği konunun ve zaman aralığının genişliğini ve hatta topluma etkilerini düşününce fazla yüzeysel geliyor insana ama sadece içindeki bazı şahane alıntılar ve insanın içinde merak uyandırıp yeni okumalara sevk edecek kişi ve kitap adları için bile okunur. Bir örnek verip geçeyim:

"Gel arkadaş, düşündüklerimi sana biraz anlatayım: Aziz vatanın bugünkü durum ve idare tarzıyla yok olup gideceğini hepimiz biliyoruz. Bu hususta her vakit ve hemen her serbest saatlerimizde birbirimizle dertleşip duruyoruz. Fakat bu tehlikenin giderilmesi için bir çare düşünüp bulamıyoruz. Bence böyle mülahazalar ve mütalaalarda dert yanacağımıza faaliyete geçmek lazımdır." (İttihat ve Terakki Cemiyeti kurucularından İbrahim Temo)

Günümüzde alıştırıldığımız bol satır atlamalı, az kelimeli köşe yazıları tarzında diyeyim, Can Dündar'ın çok daha iyilerini yapan ve bu tipolojiden değil de gerçek araştırmacı gazeteci ekolünden gelen biri olmadığını bilsem daha çok yüklenirdim kendisine de kitabına da ama şimdilik bu kadar yeter. ozguruz.org'a da bir bakın bu arada, siz nasıl bakabileceğinizi iyi bilirsiniz, bilemezseniz de dürtün ben anlatırım.

5. Nuşirevan (Yazarı: Barış Erdoğan || 2016)


Nuşirevan, Barış Erdoğan'ın son şiir kitabı, kendisi şairlik vasfının yanı sıra annemin arkadaşı olması sebebiyle de tanıştığımız bir insan, o yüzden elimdeki kitap bana ve Merve'ye imzalanmış durumda! Şiir ayrı bir dünya, şarkı gibi biraz bana kalırsa, filmden ya da kitaptan farklı. Herkes aynı şeyi okuyor ama herkes ayrı bir yere varabiliyor, yazan dahil. Şarkılar da bir anlamda böyle, halbuki filmler ve kitaplarda genelde herkesin aynı noktaları görmesi beklenir. Yazının şiir hâline ilginiz varsa okumanızı tavsiye ederim, bir parça alıntılayacağım şuraya Özgecanlara yazılmış satırlardan bazılarını:

kuğu son şarkısını söyleyemedi o gece öldü
bir ankaya yüklediler son çığlığını
efsanesi dilden dile gönülden gönüle yankı
mezarı bir avuç ağıtla örtüldü

6. Mışıl Suyu (Yazarı: Banu Bozdemir || Resimleyen: Nalan Alaca || 2014)


GETEM'e seslendirdiğim bir başka güzel çocuk kitabı da Mışıl Suyu. Kirlilerin ve temizlerin savaşını daha doğrusu iletişimsizliğini anlatan, yine beni "acaba bir gün ben de bir çocuk kitabı yazmayı denesem mi" diye düşündürten kitaplardan. Nalan Alaca da pek güzel resimlemiş eseri, çocuk kitaplarının en sevdiğim yanları resimli oluşları galiba. Evet hâlâ.

7. Türk Dış Politikası'nın Ekonomi Politiği - Büyük Sorulara Küçük Yanıtlar (Yazarı: Ali Murat Özdemir - Ebubekir Aykut - Engin Sune - Göksu Uğurlu || 2015)


Kendilerini Beytepe Ekonomi Politik Çevresi olarak tanımlayan bir grup yazarın şahane bir çalışmasıydı bu okuduğum eser. Yazarlarından Göksu Uğurlu'nun nezâketiyle haberdar oldum bu değerli eserden. Kendi imzasını atmakla kalmamış Göksu, diğer değerli araştırmacıların da adıma imzalarını talep edip ekletmiş kitabın girişine! Politika mezunu bir insan olarak ekonomi politiğin veya reel politiğin yaşadığımız her şeyde ne denli belirleyici olduğunu bir kere daha hatırlattı bu sıkı çalışma bana. Aynı zamanda düşündürmedi de değil, herhangi bir kitapçının raflarında milyarlarca nereden türediği belirsiz ve hatta zerre anlamsız cemaat zırvası peydah olmuşken bir anda, bu ülkede neden şu değerde bunca az çalışma olur diye. Hem Beytepe Ekonomi Politik Çevresi'ni hem de İmge Kitabevi'ni aklıma kaydettim, belki bir sonraki kitapçı seyahatimde çöplükte başka mücevherata denk gelirim.

---

İkisi çocuk kitabı olmak üzere yedi kitap oldu bu yazıda da. Ortalık bu kadar karışıkken yine de fena okumamışım hani. Ayrıca iyi mi kötü mü karar veremiyorum ama kitaplara notlar da almaya başladım bu yaşımdan sonra, haydi hayırlısı.

---

Serinin önceki yazılarına göz atmak isterseniz diye onları da şu köşeye bırakayım:


Hiç yorum yok: