Pazar, Haziran 25, 2017

Okuduğum Kitaplar #0004 || 171623


İnsan ne keko bir varlık, hele bizim kuşak daha da keko. Hayatta iki gram koşturmaca hasıl oluyor, azıcık düzen değişiyor hemen ilk vazgeçilen şey kitap okumak. Çok ayıp, öncelikle kendimi ayıplıyorum, halbuki her okuduğum kitap bana okumanın su kadar hatta hava kadar temel bir ihtiyaç olduğunu hatırlatıyor. Hatta bu çağda temel ihtiyacın çok daha üstünde bir şey okumak, lüks bir şey ama sizden aldıkları açısından değil size kattıkları açısından. Konuşamayan, hiç yazamayan ve kendini zorlukla ifade eden insanların arasında okumak sizi onlarca adım öne çıkarıyor gerçekten de. Artık yerleşik düzene geçtik, kendime okuma ritüelleri oluşturabilirim, yazıdaki eserler bu geçtiğimiz 3-4 ayda dağınık vakitlerde okuduğum bir elin parmağı kadar kitap bu kez.

---

1. Oyun Bozan (Yazarı: Harlan Coben || 2009 || Çeviren: Elif Sezginci || Orijinal adı: Deal Breaker)


Her okuduğum Amerikan polisiye romanının ortalarında falan kendime diyorum ki "Evet, sanırım ben de artık bir Amerikan çok satanı yazabilirim..." sonra kitabı bitirince "Birkaç kitap daha yolum var!" sonucuna varıyorum. Sürükleyici bir aksiyon romanı, çok Amerikan ama yapacak bir şey yok, karakterlerin bir kısmının üzerine iyi çalışılmış, kısacası okunur, ama hayatınızı değiştirmez.

2. Acımak (Yazarı: Reşat Nuri Güntekin || 1928 )


İnsanın içini şişim şişim şişiren bir klasik ile karşı karşıyayız: Acımak. Neden bu kadar içiniz şişiyor, çünkü aile hayatı olmasa da çalışma hayatı olarak pek çok insanın yaşadığı, hiç istemese de yaşamak zorunda kaldığı nice korkunç değişimi öyle net yüzünüze vurmuş ki Reşat Nuri, gerçeklerden kaçacak yer bırakmamış hiçbirimize. Ne zaman 50, 100, 150 yıl öncesinden gelen bir eser okusam aklımda hep "Yahu hiçbir şey değişmemiş!" cümlesi geçiyor, bir yandan üzücü bir yandan da geçmişe özlemi anlamsızlaştıran bir durum bu da.

3. Salkım Salkım Asılacak Adamlar (Yazarı: Aziz Nesin || 1987)


6-7 Eylül Olayları'nı ve bu olaylara bir kılıf uydurmak nâmına sorgusuz sualsiz içeri alınan Aziz Nesin ve bazı başka "komünistleri" anlatan, insana okurken "Yahu neden bir adım bile ileriye gidemiyoruz?" diye kendini paralatan kısa bir yaşam kesiti. Haliyle sadece döneme değil Aziz Nesin'in kendi karakterine ve etkileyici gözlem gücü ile çevresindeki bazı insanların da karakterlerine ışık tutan bir eser.

Yaşadığım çağda benim ülkem Türkiye, her mantıklı, aklı başında insan için sürekli şaşkınlıklar yaratan bir ülkedir.

Bu kitapta karşıma çıkan bir okunacak: Gölgeler Ordusu - Joseph Kessel

4. Ammalat Bek (Yazarı: Marlinsky || 1820'ler || Çeviren: Sedat Özden)


Ammalat Bek'in hikayesi en az Hurin'inki kadar korkunç ve bir o kadar kederli. Kafkas halklarının duygularını ve yaşayışını bir Rus askerinin gözünden gördüğümüz bu lanetlenmişlik hikâyesinin tek can sıkan yanı çevirmenin kontrolsüz ünlemleri ve "Ama hayır efendim!" minvalindeki akışı bozan araya girişleri.

5. Kafkaslı (Yazarı: Ahmet Şentürk || 1976)


Bu kez Ammalat Bek'den on yıllar sonra yaşanan bir savaş, karşı koyma ve kaçış hikâyesini okuyoruz. Tabii bolca İslamcı yayın evi sosuyla. Babamın kütüphanesinden elimde kalan bu nadide Kafkasya temalı eserleri de okumuş oldum sonunda böylece.

---

Serinin önceki yazılarına göz atmak isterseniz diye onları da şu köşeye bırakayım:


Hiç yorum yok: