Pazar, Mart 26, 2017

Karşılaştığım Müzikler #0011 || 170326


"Haftalık müzik karşılaşmaları yazıma hoş geldiniz. Bu hafta orta verimlilikte geçti diyebilirim, uzun bir liste yok karşımızda, çok uzatmadan buyurun şarkılara geçelim." diye başlamıştım bu yazıya Perşembe günü ama Pazar'a kadar geldiğimizde işler değişti, orta verimlilikte çakılan ibreler yine yüksek verimliliğe döndü. Evet buyurun buradan yakın:

---

1. Jehan Barbur & Evrencan Gündüz - Mamak Türküsü


Çok güzel bir Yeni Türkü eseri, Mamak Türküsü, güzel iki insan tarafından bir ev videosunda yorumlanmış. Jehan Barbur'a zaten yıllardır hayranım, kendi şarkılarının güzelliği ayrı, her ne söylerse güzelleştirerek söyleyen insanlardan; Evrencan Gündüz ise sadece yeteneği değil üretkenliğiyle de heyecan veren biri. Bir de bu ev videoları ayrıca hoşuma gidiyor, eskiden çokça yaptığım için belki de, daha bir samimi geliyor, anıları yakalayabilmek ve ölümsüzleştirmek gibi geliyor hataları ve sevaplarıyla. Buyurun dinleyin ve izleyin.

2. Yürüyen Merdiven & Tülay Günal - Masalların Masalı



Tülay GünalGenco Erkal ile birlikte her izlediğimde sesine ve performansına çok hayran kalıyordum, bu video ile karşılaşınca heyecanlandım o yüzden. Bir Nâzım Hikmet şiiri söylüyor yine, Yiğit Özatalay ve Mustafa Kemal Emirel eşliğinde, Kadıköy'de.

Su başında durmuşuz.
Su serin,
Çınar ulu,
Ben şiir yazıyorum.
Kedi uyukluyor
Güneş sıcak.
Çok şükür yaşıyoruz.
Suyun şavkı vuruyor bize
Çınara bana, kediye, güneşe, bir de ömrümüze...


3. Rıza Sarıtaş - Kulağıma Söyle


Garaj Stüdyo'nun işlerini takip ediyorum, geçtiğimiz günlerde de bu klibi yüklediler. Rıza Sarıtaş'ın Kulağıma Söyle isimli şarkısı. Ses güzel, şarkı tatlı, düzenlemeler sıcak, hoş bir şarkı olmuş bana kalırsa, klip de güzel. Siz de bir bakın bakalım sevecek misiniz?

4. Başak Yavuz - Duvar


Bi' Şarkım Var! Stüdyo albümünden bu kez Bi' Şarkım Var'ı ortaya çıkaran isimlerden biri Başak Yavuz'un şarkısı Duvar karşımızda. Başak Yavuz'a kayıtta, Cansun Küçüktürk ve Christian Thomé eşlik ediyor. Bir de Başak Yavuz'un konserlerde de çaldığı bir enstrüman var kayıtta da duyacaksınız kalimba, adeta yağmur ormanlarının sesini getiren minik sevimli bir arkadaşımız. Başak Yavuz'un Things ve A Little Red Bug adlı iki tane de kapı gibi albümü var, bir dinleyin aklınız çıksın derim.

5. Baturay Yarkın - Su


Yine sevgili Yarkın ailesinden güzel bir kayda denk geldim ve sizi de getiriyorum böylece. Baturay Yarkın'ın Su adlı şarkısı. Baturay'ın bestesi olan bu şarkının kaydından Baturay'ın yanı sıra Gustavo Cabrera ve Elena Kopteva da yaylı icrâlarıyla yer almış, Jurrit Ligteringen ise kaydı gerçekleştiren isim, ne diyeyim su gibi aziz olsunlar.

6. Selami Çiftçi & Emre Dayıoğlu - Kırklar Üzerinden Doğar Sabah Yıldızı


Emre Dayıoğlu inanılmaz bir insan, burada değil de ne bileyim Fransa'da falan doğmuş olsa belki dünyanın en ünlü belgeselcisi ya da müzik araştırmacısı olurmuş. Ha burada olmamış mı? Yine olmuş ama koşturduğu işlerin, yaptığı kayıtların önemine bakınca bu adamın çok daha el üstünde, hatta omuzlarda gezdirilmesi lazım. Neyse benim hükümetimde halk müziğinden sorumlu kişi olacak. Bu kayıtta da Elmalı'ya bağlı Yapraklı Köyü'nden Selami Çiftçi ile çalıp söylüyorlar. Emre Dayıoğlu'nun işlerini takip edin, bu kadar söylüyorum!

7. Dinar Bandosu - Kaptan Barbaros


Dinar Bandosu'ndan içinizi kıpırdatacak bir performans geliyor, Dinar Bandosu isimli albümlerinden kopup gelen bir şarkı: Kaptan Barbaros. canlıkarga #1 başlığıyla yayınlanan video beni Karga'daki konserlerden bazen böyle güzel performans videoları izleyeceğimiz yönünde heyecanlandırdı, serinin gelecek videolarını da bekliyorum!

8. Ceyl'an Ertem - Nilüfer


Yine de Amin albümünün en sıkı şarkısı diyebileceğim Nilüfer'in Gaziantep'teki kayıt görüntülerinden oluşan videosu yayınlandı. Böylece yeni albümden 3 video görmüş olduk. Albümün en sıkı şarkısı dedim ama albüm zaten sıkı şarkıdan geçilmiyor. Yine de ilk dinlediğimizde Merve ile ikimize en çok "vay arkadaş" dedirten şarkı buydu, bir de Ceyl'an Ertem birkaç defa Cenk Erdoğan'ın kızının bu şarkıyı söylediği videolar paylaştı ki tam yemelik, açın Instagram hesabından bakın!

9. Cihan Mürtezaoğlu - Bir Beyaz Orkide


Cihan Mürtezaoğlu'nun geçtiğimiz senenin sonlarına doğru çıkan ve ülkenin bir kısmını efkâra boğan Bitsin Bu Delilik albümünden bir klip var bu kez: Bir Beyaz Orkide. Funda Eryiğit oynamış klipte ki kendisini tanımasam da uzaktan çok beğenirim, Kıvanç Sezer de yönetmiş bu klibi. Pazartesi gibi üzerinize çöksün bu eser.

10. Athena - Geberiyorum


Athena beklenmedik bir anda yine beklenmedik bir çıkış yaptı. Sözleri Nâzım Hikmet Ran'a müziği Ali Kocatepe'ye ait Geberiyorum'u yorumlayıp, kliplendirip, piyasaya sürdü. Günler de şiirdir hani, insana tokadı basar. Bu eseri bir de Ahmet Aslan'dan dinleyin!


Geçip gitmiş günler gelin
Rakı için sarhoş olun
Islıkla bir şeyler çalın
Geberiyorum kederden 

İlerdeki güzel günler 
Beni görmeyecek onlar 
Bari selam yollasınlar 
Geberiyorum kederden 

Başladığım bugünkü gün 
Yarıda kalabilirsin 
Geceye varmadan yahut 
Çok büyük olabilirsin


---

Gelelim yazının diğer müzikli bağlantılarına:

- Yekta Kopan'ın Motto Müzik kanalında gerçekleştirdiği Noktalı Virgül diye şahane bir programı var, artık YouTube gerçekten de televizyondan daha öne çıkıyor, ben bu programı sürekli izliyorum mesela, size de tavsiye ederim. Ceyl'an Ertem ve Pentagram bölümlerine bir bakın bakalım siz de. Birlikte projeler yapmak istediğim insanlardan biri Yekta Kopan, umarım bir gün denk geliriz.

- Öykü İnci'nin aracılığıyla karşıma çıkan bir şarkı ve Mouth adlı bir proje, Florian Roderburg'un bir projesi ki kendisi Öykü İnci'nin eşi olur. Purity ise yeni şarkısı, siz de dinleyin, şarkının altında sözlere ve sample'a dair bilgiler de mevcut.

- Açık Radyo 14. Dinleyici Destek Özel Yayını başladı! Tıklayın, neyle karşılaşacağınızı ve ne yapmanız gerektiğini okuyun dostlar!

- Orkun Tüzel 7 yıl sonra yeni bir albüm yayınladı ve bunun haberi bile beni heyecanlandırmaya yetti. Gelecek Senindir isimli albümü Spotify'dan dinleyebilirsiniz, zamanla albümün şarkılarını da yazarım diye bekliyorum. Pürtelaş 3+1 sağ olsun evvelden bildiğim bir şeyler var albümde.

- Neyse'den de taptaze bir albüm geldi Haykırmadan Anlatamam adında. Birkaç şarkıya bakabildim, daha detaylı dinleyeceğim ama kulağa sıkı geliyor. Çeviri kokan cümlelerde bugün.

- Müziklerinden Çingenelik akan C Blok da sonunda bir albüm yayınladı: Üzülmeyin Şaka. Ciddiyim. Albümün adı bu. Detaylıca dinleyeceğim, sevgili Arda Görgün'ün vokal ve klarnetini duymak güzel!

- Erkan Oğur ile İsmail Hakkı Demircioğlu ikilisi yıllar sonra tekrar bir araya gelip Bilinmeyenle Karşılaşmak adlı bir albüm yayınlamışlar. Detaylı dinlemek, dinledikçe anlamak gereken bir albüm, özel bir yere koymak, üzerine titremek lazım.

- Bir de geçtiğimiz günlerde karşıma çıkan bir belgesel var. Aydın Esen ve Doğaçlama Sanatı - Müzikâl Bir Kâbiliyet adındaki bu belgeseli aynı zamanda Aydın Esen'in bir dostu olan Rick Beato çekmiş, vaktiniz olunca izlemenizi tavsiye ederim.

- Bir konser haberiyle yazının müzikli bağlantılarını sonlandıracağım. 6 Nisan Perşembe akşamı Mekan Kalamış'ta Tuğçe Şahin Günyaşar ve Tolay Günyaşar çifti ile birlikte Sevdiğimiz Şarkılar başlıklı bir konser gerçekleştireceğiz. Yolunuzu düşürürseniz, bekleriz.

---

Tekrar eden not: Mesela bu şarkıları ya da albümleri dinlediniz, beğendiniz, naçizane tavsiyem seveceğini düşündüğünüz birilerine de yollayın ya da dinletin. Böylece güzel müziklerin de kötü müzikler kadar yayılma şansı olur.

Serinin önceki yazılarına buradan ulaşabilirsiniz:


Cumartesi, Mart 18, 2017

Karşılaştığım Müzikler #0010 || 170318


Yahu gelmişim Karşılaştığım Müzikler serisinin 10. yazısına! On önemli bir sayı, neden mi? Çünkü bence istikrarı temsil ediyor bu tek basamaktan iki basamağa bu geçiş. İstikrar kelimesinden tiksindirenler utansın. Bir de ne oluyor, nasıl oluyor bilmiyorum ama Türkçe müzik sahnesinin sevdiğim yöreleri fazlaca hareketli bu aralar, haliyle her hafta karşılaştığım ve tavsiye etmek istediğim bir çok şarkı oluyor. Neyse, buyurun bu yazımızın konuklarına.

---

1. Muhtelif - Samsa


Muhtelif'in ilk bestesi Samsa karşımızda! Hem de Can Eren'in yönettiği pek de güzel bir kliple. Klibin en güzel detayları olan maskeler de Seda Mit'in elinden çıkmış. "Samsa'nın işaret ettiği hakiki bir dönüşüm umuduyla..." diye paylaşıldı bu şarkı. Muhtelif; Nurçin İleri, Ezgi Hamzaçebi, Sevda Hamzaçebi, Cem Dinler, Eren Turgut, Tibet Akarca ve Nurhak Kılagöz'den oluşuyor. Samsa'nın sözü ve müziği ekibin geri vokali Sevda Hamzaçebi'ye düzenlemesi ise Cem Dinler'e aitmiş. Dinlemenizi ve izlemenizi tavsiye ederim özetle.

2. Nilipek. - Hamur İşleri


Sevgili Nilipek.'in çıkış albümü Sabah'tan uzun bir aradan sonra yeni bir klip geldi. Sevgili Yiğit Hepsev'in çektiği "arada bir dışarı çıkmazsanız kendi karanlığınızda boğulur ölürsünüz" temalı klibin ışık asistanlığını da bir diğer tanıdık isim sevgili Can Levi yapmış. Daha albüm yokken de çok severdim Nilipek.'in bu yorumunu. Önceki kayıtta da tıpkı bunda olduğu gibi Ozan Tekin eşlik ediyordu Nilipek.'e. Hamur İşleri ise esasen sözleri Barış Bıçakçı, müziği Onur Özdemir'e ait bir Sakin eseri. Sanıyorum Bizim Büyük Çaresizliğimiz isimli filmin müziği olması da şarkıyı pek çokları için ayrı bir yere koydu. Ben filmi izlemediğim için şarkı zaten ilk koyduğum yerde duruyor. Orijinalini yücelten yorumlardan biri.

3. Ah! Kosmos - From the Land Below feat. LAFAWNDAH


Ah! Kosmos, başka bir deyişle sevgili Başak Günak geçtiğimiz günlerde sıkı bir kısa çalar yayınladı: Together We Collide. İki şarkılık bu kısa çaların ağırlığı ve içeriği ise ikiden daha fazla. Dünya ikiden büyüktür! Hahah. İşbu iki şarkıdan ilki olan From the Land Below'u Gentlemen Visuals ekibi güzel bir animasyon video ile taçlandırmış. Müziği ve prodüksiyonu Ah! Kosmos'a ait olan parçanın sözlerini Başak ve şarkının solisti LAFAWNDAH birlikte yazmışlar. Trompet ve flügelhorn kayıtlarının Serkan Emre Çiftçi'ye ait olduğu parçanın miksi ise sevgili Emre Malikler tarafından gerçekleştirilmiş. Özetle çok sıkı iş, hem dinlemesi hem izlemesi güzel.

4. Maruf Ensemble - Büzürg Peşrev


Reza MirjalaliDespoina SpanouJuliano AbramovayEmine Bostancı ve Jacobus Thiele'den müteşekkil Maruf Ensemble gördüğünüz kayıtta Dimitrie Cantemir'in Büzürg Peşrev'ini icrâ etmişler. Dimitri Kantemiroğlu olarak da bilinen bu zât öyle enteresan bir insandır ki yaptıklarını yazmaya kalksak buradan köye yol olur. Siz şuradan bir dal özet alın. Bir dönem Boğdan Beyliği bile yapmış, ben öyle diyeyim, gerisini siz düşünün artık.

5. Pitohui - Vatoz


Elektronikçiler toplansın. Vatoz, Pitohui'nin geçtiğimiz sene yayınladığı dört şarkılık Enspektör adlı kısa çalarından. Gördüğünüz video ise Tolga Tarhan ve Cem Kayıran (RANTAR) tarafından yapılmış. Şarkıyı dinlerken tıpkı videodaki gibi bir yürüyüşe çıkıyorsunuz adeta.


6. Erkin Koray - Öksürük



Geçtiğimiz yazılarda bahsi geçmişti Kornelia Binicewicz'in küratörlüğünde Uzelli arşivlerinden şahane bir albüm çıktı: Uzelli Psycedelic Anadolu. Erkin Koray'ın Öksürük'ünü tadımlık olarak koydum, albümün tamamı da Spotify'da var artık. Dilerim Uzelli gibi derya deniz arşivli plak şirketleri böyle vizyonlu işler ve sıkı küratörlerle daha bunun gibi nice işlere girer çıkarlar. Bu arada "psycedelic" kelimesini yazarken her seferinde 17 saniye falan kaybediyorum, bu da böyle bir anım.

7. Sezen Aksu - İhanetten Geri Kalan


Sezen Aksu'nun dolu dolu son albümü Biraz Pop Biraz Sezen'in ilk klibi İhanetten Geri Kalan adlı şarkıya geldi. Sözü müziği Sezen Aksu'ya ait olan şarkının düzenlemesini de Okay Barış yapmış. Gökhan Atılmış'ın çektiği klip bana bir ara aşırı prim yapan filtre uygulaması Prisma'yı anımsattı. Sezen Aksu'nun müziğine hayran olanlar için bu şarkı çok piyasa standartlarında -bakın Sezen Aksu standartlarında demiyorum. Ben olsam ilk klip için asla bu şarkıyı seçmezdim ama piyasa ben değilim, rakamlara bakanlar da nabza göre şerbetçi kimseler belli ki. Bu arada geçtiğimiz günlerde Yavuz Hakan Tok'un bu albüme dair efsane bir değerlendirmesini okudum, siz de okuyun ve bu yazıyı iyi bir müzik yazısı örneği olarak saklayın.

8. Canberk Ünsal - Öfkeni Bulmadan


Sevgili Canberk Ünsal bu yazıyı da atlamadı ve yeni bir şarkıyla taçlandırdı. Kendisinin parçalarını çokça paylaşıyorum biliyorsunuz. Son dönem işleri arasında bu şarkıyı nedense ayrı bir beğendim. Kayıttaki akustik ve elektrik gitarları Can Aydınoğlu çalmış, görsel ise İkra Kılıç'ın elinden. Sözler de sözler hani.

9. Yiğit Seferoğlu - Dünya Başına Yıkılsın


Hay Bin Kunduz'dan tanıdığım Yiğit Seferoğlu'nun son albümü Karabesk'in ilk klibi Ege Candemir ve Çağatay Güçlü tarafından Dünya Başına Yıkılsın'a çekilmiş. Şarkıya dair her şey ise Yiğit Seferoğlu'na ait sanıyorum. Çok üreten müzisyenlerden, takip etmekte fayda var. "Kul hakkına el koyanın Dünya başına yıkılsın!" diye güzel bir temenni ile noktalamış şarkıyı.

10. Heavy Sky - I'll Be Home


"Evine geri dön zalımın kızı..." temalı bir rock şarkısı ile karşı karşıyayız. Heavy Sky'ın 2016 çıkışlı Dreamer albümünden olan I'll Be Home'un klibi Özgür Batuhan ve Fırat Terzi (Vatoz Film) tarafından çekilmiş. Ben kendileriyle bu şarkı ile tanıştım, bundan böyle kendilerini takipte olacağım.

11. Ali Deniz Kardelen - Phasey


Çok güzel bir şarkı ve tabii çok güzel bir icrâ ile karşı karşıyasınız. Ali Deniz Kardelen gerek yorumları gerek kendi işleriyle bana ve eminim gitar ile alakalı nicelerine heyecan veriyor. Gitar çalmak var gitar çalmak var, evet.

12. Otonom Piyade (Saian & K"st) - Uçurum Çiçeği


Geçen Karşılaştığım Müzikler yazısında da bu canavar rap'çiler vardı. Yeni bir video daha patlatmışlar Uçurum Çiçeği adında. Adamlar yapıyor, yine diyorum Türkçe müzik sahnesinin en heyecan verici kısımlarından biri rap sahnesi. Dikkatle izleyin: "Legal politik örgütler esas suç örgütü ve kartel."

13. Haşmet Asilkan - Tutuşan Otlar Gibi


Haşmet Asilkan -veya sevgili Fatih Vural mı demeliyim- yapmış yine yapacağını, tıpkı diğer şarkılarında yaptığı gibi. Kendi tek başına yetmezmiş gibi bir de Hüseyin Barış bazı trompetlere üflemiş kayıtta. Kısacası hepimize kolay gelsin.

14. Haluk Levent - İzmir Marşı


Bakın bu marş bir gün olduğundan çok daha derin anlamlara gelecek, buraya yazıyorum, o gün gelince tekrar hep beraber okuruz umarım bu satırı. Haluk Levent, sosyal medyada en çok kendiyle eğlenen samimi paylaşımlarıyla zaten uzunca bir süredir benim de gönlümü kazanmıştı, şimdi de gitgide halk muhalefetinin bir simgesine dönüşen bu değerli marş ile karşıma çıktı. Üstelik İzmir Marşı'nı gayet de güzel bir düzenleme ile yorumlamış ve kliplendirmişler, böyle bir şeye ihtiyaç vardı, gönderilen hem görsel hem sözlü selamlar da yerine ulaşmıştır eminim. Paşamın adının yazıldığı o mücevher taşlar bizlerin kalpleri.

---

Karşılaştığım ama diğerleri kadar güncel olmayan bir iki şarkı daha ekliyorum bu yazıya, belki bundan sonra listelerin altına böyle geçmişten gelen ve en beklenmedik anda karşıma çıkan birkaç şarkı daha eklerim. Yazı benim değil mi yahu? Hahah.

---

15. Murder King - Kindar


Listedeki diğer eserlerin aksine Kindar pek de yeni değil ama karşıma çıktı mı çıktı. Murder King'in 2014'te çıkan Gürültü Kirliliği albümünden olan bu şarkı benim içimdeki gaz müzik eksikliğini bir süre tatmin etti. Gezi'nin ardından gelen işlerden. Hem video hem müzik Gezi'den izler taşıyor. Geçtiğimiz ay da sosyal medya hesaplarından yaptıkları bir duyuruda ikinci albümlerini OHAL sebebiyle yayınlayamadıklarını ama bu süreçte bir konser videosu patlatmayı düşündüklerini söylemişler. Bekliyoruz.

16. Bertuğ Cemil - Yağmur


Bu şarkının da klibi hiç yeni olmasa da geçtiğimiz hafta bir anda karşıma çıkarak bu Karşılaştığım Müzikler yazısında kendisine yer bulmaya hak kazandı. Bertuğ Cemil zaten canavar gibi müzikler yapan bir insan ama Yağmur şarkısının ülkedeki yayılımı onun isminden de öteye geçmiştir sanıyorum. 2006 yılında çıkan Duygusal Tuzaklar albümünde yer alan Yağmur'un klibini de Neslihan Yeşilyurt çekmiş. Bertuğ Cemil bugünlerde ne yapıyor diye merak ederseniz bahçesinde çılgınlar gibi gitar çalıyor. Muazzam sözleri var Yağmur'un bu arada:

Küçük hesaplarla geçiyor yaşam
Büyük kavgalar hep küçük şeyler için
Arsız ayaklar altında alın teri
Kırılgan naif elleri

---

Geldik yazının görselsiz müzikli bağlantılarına, bu kez bu kısımda çok maddem yok. Hemen başlıyorum:

- Ülkemizin en önemli ritim üstatlarından Fahrettin Yarkın'ın Türk Müziğinde Usuller kitabı Pan Yayıncılık etiketiyle yayınlandı. Ben de henüz alamadım bu eseri ama haberini sevgili Nağme ve Baturay'dan aldım, en kısa zamanda edineceğim, sizlere de şimdiden tavsiye ederim.

- Bu arada Peyk'in 2007 albümü Suluşaka ve diğer teklileri de artık Spotify sayfalarında mevcut, güzel haber yani, Teslim Olma çok yalnız duruyordu orada.

- Bir de ben takip etmeyeli bu session programları iyice uçmuş kaçmışlar. Natura'Live adlı bir programda Electro Deluxe'ün KO performansına denk geldim. Müzisyenler ve müzik zaten iyi de mekan, çekimler, ses, haydi hepsini geçtim güneş paneli falan! Neyse buyurun kendi gözlerinizle bakın.

---

Tekrar eden not: Mesela bu şarkıları ya da albümleri dinlediniz, beğendiniz, naçizane tavsiyem seveceğini düşündüğünüz birilerine de yollayın ya da dinletin. Böylece güzel müziklerin de kötü müzikler kadar yayılma şansı olur.

Serinin önceki yazılarına buradan ulaşabilirsiniz:

Pazar, Mart 12, 2017

Karşılaştığım Müzikler #0009 || 170311


Keşke yapabilsem de her hafta bir Karşılaştığım Müzikler yazısı yazabilsem. Belli de olmaz, bakarsınız yazarım. Geçtiğimiz haftadan bu yana nelerle karşılaştım buyurun hep birlikte bir göz atalım ama 10 Mart Cuma gününü özellikle vurgulamak istiyorum yazıya başlamadan, yazıda karşılaşacağınız yeni videoların yarısı neredeyse o gün yayınlandı, gezegenlerin konumu mu dersiniz artık piyasanın koşulları mı bilmem.

Bu arada müzik piyasasında dönmeye devam eden bazı güzel tartışmalar var, bağımsız müziğin ve alternatif müziğin tanımına dair; kompoziyon, yaratıcılık ve düzenleme konularının önemine dair ve yerli festivallerdeki yurt dışından müzisyen ihraç edememe durumu sonucunda ortaya çıkan yerli grupların kendilerine daha çok sahne bulur hâle gelmiş olmaları önermesine dair. Bu konuların hepsiyle ilgili benim de farklı fikirlerim var ama hepsinden önemlisi bu konuların konuşulur olması çok kritik. Ben de bir konuya şiddetle parmak basmak istiyorum, geçtiğimiz günlerde sanıyorum Can Kazaz da benzer bir şeyler yazmıştı. Şarkıların künyesinin ulaşılabilirliği konusu. Bununla ilgili detaylı bir yazı yazacağım, bakarsınız bir şeylerin yola konmasının başlangıcı olur bu yazı.

Neyse ne diyordum, evet huzurlarınızda karşılaştıklarım:

---

1. Ceyda Özbaşarel Gülşen - Beklerken



Evet bu yazılarımı takip edenlerin artık iyice tanıştığı bir albümden geliyor ilk şarkımız: Bi' Şarkım Var! Stüdyo albümünden. Ceyda Özbaşarel Gülşen sadece bu şarkının değil bahsi geçen Bi' Şarkım Var projesinin de Başak Yavuz ile birlikte sahibi. Kendisinin ilk klibi de ne güzel ki kendi projesinin albümü vesilesiyle yayınlanmış. Daha da güzeli kayıtta pek çok şahane projede heyecanla takip ettiğimiz Adem Gülşen ile yani eşiyle birlikteler. Şarkı dinleyenin içine dokunacak türden, daha giriş melodisiyle başlıyor size dokunmaya.

 2. Canberk Ünsal - Böyle Bir Kara Sevda



Sevgili Canberk Ünsal bu aralar yükselttiği üretim hızına bir yeni yorum daha ekledi. Sözü müziği Gündoğdu Duran'a ait, ülkenin yarısını o ya da bu şekilde kedere boğmuş bir eseri yorumladı biz çileye aç dimağlar için: Böyle Bir Kara Sevda. Canberk'in düzenlemelerindeki bol yankılar, üst üste yürüyen gitar ve kritik noktalarda birbirini destekleyen vokaller gerçekten de iyi bir tarz olarak her kayıtta karşıma çıkıyor. Tabii ki şahane basları ayrıca belirtmeye gerek duymuyorum.

3. Gülşen - Her Gece



Geçtiğimiz günlerde Mirkelam Şarkıları adlı bir albüm yayınlandı, isminden de tahmin edebileceğiniz üzere pek çok müzisyenin Mirkelam'ın şarkılarını seslendirdiği bir derleme, ben Mirkelam çok sevdiğim için heyecanla bekliyordum açıkçası, albümün ilk klibi de aynı zamanda albümün giriş şarkısı olan ve Gülşen'den dinlediğimiz Her Gece'ye gelmiş. Vallahi ben Gülşen'in söyleyişini beğendim, bu beğenişte muhafazakâr bir etki var çünkü Gülşen, Mirkelam'ın söyleyişini ve hatta şarkı düzenlemesini neredeyse hiç bozmadan, değiştirmeden söylemiş ve gayet de güzel olmuş, keza Mirkelam'ın dik ses aralığı ile Gülşen'inki birbirine yakın, dikkatsizce uzaktan dinlense birbirine karıştırılır bile neredeyse. Bir de klipte sevgili Mirkelam yıllar sonra yine koşuyor!

4. Jehan Barbur & Evrencan Gündüz - In a Manner of Speaking



Yine her Karşılaştığım Müzikler yazısının olmazsa olmazı Evrencan Gündüz (dilerim üretim hevesi ve hızı hiç düşmez) bir başka çok sevdiğim isim Jehan Barbur ile muazzam bir klasik In a Manner of Speaking'i yorumlamışlar. Nouvelle Vague ile hayatlarımıza giren bu şarkının orijinali, aslında Nouvelle Vague isminden de anlaşılacağı üzere bir yeniden yorumlama projesi olduğu için, onlara ait değil. Yanlış hatırlamıyorsam orijinali Tuxedomoon adlı grubun 1985 yılında çıkarttığı Holy Wars albümünden ki bayağı güzeldir bu hâli de. Eğer bu da bir başkasının yorumu ise ben devamını takip edemedim. Bu tip durumlara yorumseption veya coverseption diyoruz. Jehan ve Evrencan da çok güzel söylemişler zaten aksi de pek beklenemezdi sanıyorum.

5. Pentagram - Sonsuz



Geldik 10 Mart'a: Pentagram reisler sonunda 30. yıllarına özel bir akustik albüm yayınladı, albümün adı da üzerinde çok düşünüldüğüne şüphe bırakmayacak şekilde Akustik. Bu albümden ilk olarak Sonsuz'un sesini piyasaya sürmüşler, sevgili Murat ve ben başta olmak üzere nice insanı celallendirmişlerdi. Yahu zaten eskiden beri akustik olan bir şarkınız var, hâliyle akustikleştirince en az değişecek ve yeni haliyle en az merak uyandıracak parça da o. Şarkının güzelliğinden bağımsız bir şeyden bahsediyorum burada. Neden ilk onu piyasaya sürüyorsunuz diye bir sinirlendik ama benim sinirim albümün tamamını dinleyince ve Sonsuz'un klibini görünce geçti, Murat'ın pek geçmemiş, haksız da değil ama ben sanırım adamlara kıyamıyorum. Klipte Pentagram'ın 30 yılını görüp ne kadar yaşlandığımı hissederken, albümde de hayranı olduğum nice şarkının akustik gitarlarla çalınmış versiyonlarıyla romantik anlar yaşadım. Dinleyiniz.

6. Kalben - Fırtınalar



10 Mart'tan devam: Kalben, adaşı olan ilk albümünden Fırtınalar adlı şarkıyı kliplendirdi. Rock'n roll mu desem surf rock mı desem böyle tatlı palmiyeler, kumsallar geliyor gözümün önüne özellikle şarkının o "huu huu huu huu huu" kısımlarında. Önceden de bahsetmiştim böyle içinde ayrı ayrı bölümler olan şarkıları çok seviyorum, bu şarkının da "o güzel yüzü" diyerek değişen kısmı beni mutlu ediyor. Klip de o şarkıdaki "geçmiş zamanların pop rock şarkısı" hissiyatını perçinlemiş. Zaman aşırı asker arkadaşım Berkant Ali İncesaraç aynı zamanda klibin yönetmenliğini de yapmış. Bizler atlarıyla gelen orduları beklemeye devam ederken, dilerim tüm albüm böyle peyderpey kliplenir.

7. Sattas - Aman Aman



Bir 10 Mart daha: Türkiye'nin en şahane gruplarından Sattas yeni bir kısa çalar yayınladı Bir Ben Miyim adıyla. İki şarkıdan Bir Ben Miyim olmayanı ve izleyeceğiniz kliple taçlandırılanı ise bir Duman yorumu: Aman Aman. Duman ayrı güzel, Sattas'ın bunu reggae ile harmanlayıp yeni bir şarkıya evirmesi apayrı güzel. Ben de şimdi uzun uzun Sattas'ı anlatırdım ama sevgili Tuğçe Yapıcı zaten şu yazısında her şeyi çok güzel anlatmış. Heyecan ve gurur kaynaklarımızdan Sattas'a saygılar, hürmetler.

8. Ceyl'an Ertem - İzin



Bu da 10 Mart'tan: Ceyl'an Ertem'in şahane son albümü Yine de Amin'in ikinci klibi İzin parçasına geldi. Albümün flamenko ateşi olan bu parça kaç senelik İspanyolları bile etkiler gibime geliyor. Albümün kaydedildiği Gaziantep'teki konser salonunda kayıtlar sırasında çekilen videoyu hiçbir şey için olmasa bile bu denli dev müzisyenleri aynı anda çalarken görmek için izleyebilirsiniz. Şarkıyı düzenleyen Cenk Erdoğan'ın ve seslendiren Ceyl'an Ertem'in yanı sıra kadrodaki diğer efsane isimler Alp Ersönmez, Volkan Öktem, Doruk Okuyucu, Abbas Karacan, Mustafa İşleyen ve Batuhan Şallıel. Geçen gün Ceyl'an Ertem'in müziğine dair uzun uzun yazdım hatta bir de albümün ilk klip parçası Efsunlu Dünya'yı beehy.pe için yazdım. Merak edenler bunlara da buyursunlar.

9. Otonom Piyade (Saian & K"st) - Gari



Türkçe rap dinledikçe bir heyecanlanıyorum, aslına bakarsanız Türkçe müzik piyasasında son yıllardaki en heyecanlı işlerin de rap sahnesinden çıktığına inanıyorum. Ateş eden bir şarkı, gayet sıkı sözler, güzel müzik, insanda olduğu yerde atlayıp zıplama hissi uyandıran bir video, daha ne olsun: "Ferman padişahın ama dağlar bizim!" diyorlar.

10. Sinem Güngör - Seni Gördüm



Güzel bir ses, güzel bir şarkı. Sinem Güngör sosyal medyada karşıma çıktı, Pasaj Müzik'in projesi Garaj Stüdyo'nun yeni videolarından biri olarak. Seni Gördüm adlı şarkının sözü de müziği de kendisine aitmiş Sinem Güngör'ün. Bakalım, takipte kalalım, kendisinden başka neler göreceğiz zamanla.

---

Gelelim yazının diğer müzikli bağlantılarına:

- Geçtiğimiz günlerde Şevket Akıncı'nın paylaşımıyla karşıma çıkan bir albümü şuraya iliştireyim: Meridian - Dream Within a Dream. 1986 yılına ait bu albüm bu ülkenin ne akıl almaz işler gördüğünün ve bu akıl almaz işlerin bazılarından nasıl da habersiz olduğumuza bir kanıt niteliğinde.

- Sevgili Işık Barış Fidaner blogu Yersiz Şeyler'de bugüne kadar Türkçe'ye çevirdiği Radiohead şarkı sözlerini derlemiş, sevenlerinin bir göz atmasını tavsiye ederim.

- Ah! Kosmos (nam-ı diğer Başak Günak) 2 şarkılık şahane bir kısa çalar yayınladı. Ah! Kosmos da beni hem heyecanlandıran hem de gururlandıran şahane şeylerden biri. Together We Collide adlı bu iki şarkılık kısa çaları dinleyin, beehy.pe'a da bir şeyler yazdım bu albüme dair, yakında yayınlanır.

- Uzelli Psychedelic Anadolu albümü sonunda yayınlanmış, önceki yazılarda da bir bahsetmiştim, yakında dijital mecralara da düşer, sevgili Kornelia Binicewicz'in büyük emeği var bu işte, kendisine de bir bravo diyorum, bir de Kornelia demişken Sound Ports'un müzisyenleri belli olmuş, şuradan bir göz atıp şimdiden programlarınızı ayarlayın.

- Sevgili Tayfun Polat'ın Karga Mecmua'nın son sayısındaki Müzik Konuşsun: 6 Albüm ile Ahval ve Şerait başlıklı yazısını okumanızı tavsiye ederim. Burada da evvelden bahsi geçen 6 albüm de gerçekten şahaneler! Dördünü ben de sürekli döndürüyorum, diğer ikisini de yazıyı okuyunca döndürür oldum.

- Geçen gün sanıyorum sevgili Nağme Yarkın paylaştı da karşıma çıktı bu şarkı. Sevinç Tevs'ten Ve Ben Yalnız. Sevinç Tevs kimdir bir araştırın, şaşırmaya devam edeceksiniz.

- Yine bir anda karşıma çıkıp yahu ne güzel dedirten bir videoyu da şuraya bırakayım, yayıncıya dikkat: The Mediant Collective - Evlerinin Önü Mersin (Kadir Acar and Muzaffer Sarısözen)

- Bir de şu klibi pek çok dost paylaşmıştı gerçekten de etkileyici bir video, bir göz atın:

- Bir de geçen gün şu programın videosuna denk geldim. Büyük Türk Bestekarları adlı bir program 1976 senesinden, sunucu Cinuçen Tanrıkorur, bölümün konusu ise Tanburi Mustafa Çavuş. Muazzam.

---

Tekrar eden not: Mesela bu şarkıları ya da albümleri dinlediniz, beğendiniz, naçizane tavsiyem seveceğini düşündüğünüz birilerine de yollayın ya da dinletin. Böylece güzel müziklerin de kötü müzikler kadar yayılma şansı olur.

Serinin önceki yazılarına buradan ulaşabilirsiniz:

Pazar, Mart 05, 2017

Karşılaştığım Müzikler #0008 || 170305


Bu hafta nelerle karşılaştım eminim hiç merak etmemişsinizdir ama ben yine de söyleyeceğim! Malum müzik durduğu yerde durmuyor, akıp gidiyor sürekli. Ne demiş atalarımız "eppur si muove" yani "bağlasan durmaz". Bu durumda paylaşmaktan başka çaremiz yok. Başlıyorum:

---

1. Eskiz - Akıyoruz



İlk eserimiz Eskiz'den geliyor, kendileri Babylon Sessions için Akıyoruz adlı parçalarını cayır cayır çalmış. Dinleyin, rahatlayacaksınız. Dinlendirici bir şey beklemeyin, aksine gaz bir eser, başka tür bir rahatlama bu.

2. Canberk Ünsal - Kış Sonu



Listelerimin aranan isimlerinden Canberk Ünsal bu aralar üretim temposunu yükseltti ve ben gibi sevenlerini mutlu etti. Yeni bestesinin adı Kış Sonu. Böyle içinde birkaç bölüm barındıran şarkıları daha bir ayrı severim, haliyle dinleyince mutlu oldum, sizler de dinleyiniz.

3. Metin & Alper - Yine Yol Göründü



Huzur dolu bir rahatlama isteyenleri ise buraya alalım. Metin ve Alper'in bu insanı uyumadan dinlendiren Barış Manço yorumu tam sizlik! Zaten çok sevdiğim bir şarkıydı, çok daha huzurlu bir hâle gelmiş, pamuk gibi olmuş.

4. Duygu Soylu & Evrencan Gündüz - Medcezir & Can't Take My Eyes Off You



Tanıdığım hemen herkesin hayranlığını kazanan Evrencan Gündüz yepyeni bir video ile karşımızda! Ne mutlu ki kendisi çok üretken ve ben bu satırları yazarken Sertab Erener ile bir düet daha yayınlamış bulunmuşlar: Everyway That I Can. Neyse konumuz o değil. İş bu videoda Levent Yüksel'in (toprağım) efsane Med Cezir'ini -ki işin içinde Sezen Aksu ve Uzay Heparı'nın da parmağı vardır- yorumlamışlar. Hem de Can't Take My Eyes Off You ile iç içe geçire geçire! Üstelik videodaki Duygu Soylu, Evrencan'ı tanımamı sağlayan Happy yorumundaki inanılmaz vokallerden en inanılmaz olanı. Özetle dinleyin/izleyin.

5. Bubituzak - Ateş Olsan



Bu şarkıdan da bu şarkıyı içeren Boyutlar albümünden de önceki Karşılaştığım Müzikler yazılarımda bahsetmiştim. Bir kez daha bahsetmemin sebebi ise bu güzide eserin kendi gibi şahane bir kliple taçlanmış olması. İdil Ergün yönetmiş bu işi, bize de hobbbaaaa diye diye dinlemek ve izlemek düşüyor.

6. Deniz Tekin - Güneşe Doğru



Aslında bu şarkının farklı bir yerde çalınıp söylenmişi karşıma çıktı geçtiğimiz hafta ama nedense ses kalitesi çok hoşuma gitmedi onun, derken buna denk geldim. İşte bunlar hep Pürtelaş alışkanlıkları. Çağımızın istisnai yeteneklerinden bir diğeri de Deniz Tekin, her yaptığını dikkatle takip etmekte fayda var.

7. Melike Şahin - Tutuşmuş Beraber



Sevgili Melike Şahin "içiyorsak sebebi var" temalı bir şarkı bırakıp kaçmış ortalığa, sonra neden bu insanlar siroz oldu. Sözleri Melike kendi yazmış müziğini ise videoda da gördüğünüz Can Kandaz ile beraber yapmışlar. Dinleyin ama dozunda dinleyin, çarpmasın.

8. The Away Days - Places to Go



Kendilerini bu diyarla sınırlamayan ekiplerimizden The Away Days, Places to Go adlı şarkılarını Elif Kalkan yönetmenliğinde kliplendirmiş. Her zamanki gibi kaliteli ve güzel bir iş, dinleyin, ecnebi eşinize dostunuza dinletin, şekil yapın.

9. Jakuzi - Bir Düşmanım Var



Geldik çevremdeki nice insanın yere göğe sığdıramadığı ekiplerden biri olan Jakuzi'ye ve yeni klip şarkıları Bir Düşmanım Var'a. Öncelikle berberli klip candır, hatta bunun en can olanını da şuraya iliştireyim vesileyle: Kurtar Ya Rab. Ben bu tür müzikleri tam olarak kafamda oturtamıyorum yani gündelik dünyam ile bu şarkılar arasında bir bağlantı kuramıyorum, Plaj'ın müziğinde de benzer hisler oluyor mesela. Apayrı bir dünya, apayrı bir kafa. Berberli klibin ve sosyal mecralarda bu şarkıyı onlarca kez karşıma çıkaran tüm sevenlerinin hatırına Jakuzi de bu yazıya giriyor böylece.

10. Veys Çolak - Yan



Yeni bir şarkı gelmiş Veys Çolak'tan, güzel de şarkı olmuş hani, bir de üzerine Akın Eldes'i duydu mu bu kulaklar yerinden oynadı. Kulaklarını oynatabilenler beğensin, oynatamayanlar yorum yazsın lütfen.

11. Nihan Akın - Mor Gözyaşları



Sözü ve müziği Selcen Gür'e ait olan bu şarkı hayalleri ve hayatları yarım kalan kadınlara adanmış bir eser. Aklıma durduramadığımız zaman gibi sürekli ilerleyen şu projeyi getirdi: Anıt Sayaç. Sonra Değer Deniz, Özgecan ve daha nice tanıdık tanımadık kadın geçti aklımdan... Klipte de yer alan Gizem Topal'ın paylaşımıyla karşıma çıktı, düşüncelere daldırdı. Şarkının tüm gelirleri Aile İçi Şiddet Yardım Hattı'na ulaşacakmış.

12. Sıla - Yan Benimle



Sıla, Yan Benimle şarkısını kliplendirmiş taze! Daha geçtiğimiz günlerde beehy.pe'a yazdığım Can Kazaz'ın Yine mi Sen İstanbul şarkısının klibinde oynayan beyefendi bu klipte de karşıma çıkınca bir şaşırmadım değil. Şarkı zaten her Sıla şarkısı gibi güzel -aşırı taraflı yorum yaparım, acımam- ama klibi bir ayrı beğendim, çekimleri, geçişleri pek hoşuma gitti.

13. MÖE - Twinz



MÖE veya MadenÖktemErsönmez ya da biraz daha açmak gerekirse Sarp Maden, Volkan Öktem ve Alp Ersönmez. Yani üç büyük canavar bir araya gelmiş, çalmışlar da çalmışlar. Gitar çalan, bas çalan, davul çalan herkes izlesin, sonra da müziğe kısa süreli küssün.

14. Selo - Yeraltı Sanatı



Bu adamı Kadıköy'de çok görüyordum, sonunda bir şarkısına/klibine denk geldim, kendisine helal olsun diyorum. Sıkı şarkı. Rap seven dostları bu şarkıya özel bir ilgi göstermeye davet ediyorum.

---

Gelelim diğer müzikli gelişmelere:

- Türkiye'de Heavy Metal'in şâhı Pentagram, 30. yılları anısına bir akustik albüm yayınladı. Albümün adı da gayet net: Akustik. Albümden ilk olarak zaten orijinali de akustikçe olan Sonsuz'u piyasa sürmeleri bazı dostları ve beni hayli sinirlendirse de hızlıca bir tur dinlediğim bu arşivlik albümde sinirimizi alacak güzel şeyler var gibi. Bir de Yekta Kopan'la Noktalı Virgül'e konuk olmuş güzel güzel sohbet etmişler, bomba gibi girişinden yakalıyor zaten muhabbet.

- Favori müzik insanlarımdan sevgili Mirkelam'ın şarkılarının başka müzisyenlerce seslendirildiği bir derleme albüm yayınlandı: Mirkelam Şarkıları. Bu albümü de daha tam sindire sindire dinleyemedim ama heyecan verici isimler ve heyecan verici şarkı seçimleri var içinde.

- Sevgili Gizem'in önerisiyle karşılaştığım bir şarkı var sırada, Betül Bilgin'den dinlediğimiz şarkının adı Seriday. Öğrendiğim kadarıyla Seriday bir gencin sevdiğine karşı hissettiklerini ve üzüntüsünü anlatıyormuş. Sözü müziği İlhan Demirkan'a ait olan bu eserin düzenlemesini de Hakan Sert yapmış ve eser Badin grubuyla kaydedilmiş.

- Ahmet Ali Arslan ve Ozan Sarohan'ın Açık Radyo'da yaptıkları bir program var Türlü. Güzel ve yeni keşiflerle dolu bir yolculuk, sunanlar da dinleyenler gibi kâşif üstelik. İşte bu güzel programın tüm arşivini şuraya yüklemişler kendileri, bizlere de dinlemek düştü: turluradyo.com.

- Geçtiğimiz günlerde Facebook hesabımdan da paylaştım, henüz görmediyseniz Derya Türkan'ın şu icrâsını muhakkak izleyin. Mest olma ve hayret etme garantili.

- Bir de Zülfü Livaneli'nin 50. Yıl - Bir Kuşaktan Bir Kuşağa adlı albümüne denk geldim geçen gün. Ne büyük, ne etkileyici işmiş. Onlarca güzel insan, Livaneli eserlerini kendi çeşitli üsluplarında seslendirmişler. Muhakkak dinleyin.

- Bir de Çelik yeni albüm yapmış hiç söylemiyorsunuz: İyi Günde, Kötü Günde adlı albümün ilk klibi de Yerlerdeyim adlı şarkıya gelmiş bile. Tüm Hercailere gelsin bu albüm haberi de madem.

- Bir de şöyle bir habere denk geldim, kendi müziğini yapıp bağımsız olarak dağıtmaya gayret eden insanlar için iyi bir seçenek gibime geldi, ilginizi çekerse bir göz atın veya işine yarayacağını düşündüğünüz kişilere ulaştırın.

- Son olarak geçen yine beklemediğim bir anda karşıma Evden Uzakta'nın en efsane bölümü olan Emir Yargın bölümü çıktı. Bir tur daha baştan sona izledim, Emir'den çok rol çalmışım ama ne eğlenmişiz belli değil. Siz de gülmek isterseniz, beni ya da diğer Emir'i özlerseniz, açıp açıp izleyin.

---

Tekrar eden not: Mesela bu şarkıları ya da albümleri dinlediniz, beğendiniz, naçizane tavsiyem seveceğini düşündüğünüz birilerine de yollayın ya da dinletin. Böylece güzel müziklerin de kötü müzikler kadar yayılma şansı olur.

Serinin önceki yazılarına buradan ulaşabilirsiniz:

Çarşamba, Mart 01, 2017

Müziğe Dair #0003 || Ceyl'an Ertem


Üniversitenin ilk yıllarıydı sanırım Anima adlı bir grup çıkmıştı, hatta Joker adlı bir şarkıları vardı böyle cayır cayır rock sesli, onun klibi dönüyordu müzik kanallarında. Şimdi baktım 2006 imiş Anima'nın tek albümü Animasal'ın çıkış yılı. 2006'dan bu yana 11 yıl geçmesi de ayrı bir konu ya neyse ona girmeyelim şimdi. Ben hâlâ "İki binler mi?" diye şaşıran bir insanım sonuçta. Neyse aynı albümün benim kuşağım üzerinde tesiri çok olan duygusal çalışması ise Yağmurla Gelen adlı eserdi. Nice genç mızıkaya düşmüştür bu şarkıyı dinleyip, kovboy olup gittiler sonra bir daha kendilerinden haber alamadık. Anima, Tunçay Korkmaz -ki o mızıkaları çalan da kendisidir, Ekin Cengizkan, Murat Çopur, Berkant Çelen ve Ceyl'an Ertem gibi canavar bir kadrodan oluşmuştu. Ceyl'an'ı bir yana koyalım -ki kendisi zaten bu yazının ana kahramanı- ekipteki tüm isimler de birbirinden şahane müzisyenlerdir, Murat Çopur'u bugün hâlâ Ceyl'an Ertem'in ve pek çok başka güzel ekibin konserlerinde görebilirsiniz, ekipteki diğer müzisyenler de farklı farklı pek çok güzel işte en beklenmedik anda karşınıza çıkıverirler. İşte Ceyl'an Ertem'in sesinin benim de hayatıma girişi Anima ile daha doğrusu bu Yağmurla Gelen şarkısıyla olmuştur.


Üniversitenin ilk yılları aslında benim için de pek çok müzik keşfi yaptığım, müzik dinleme ve müzik araştırma yanımı geliştirdiğim yıllardı. Tüm müziklerin sadece televizyonda karşımıza çıkanlar olmadığını, tüm türlerin birbirinden net çizgilerle ayrılmadığını, müziğin çok daha farklı çeşit, inanış ve yöntemlerle de yapılabileceğini bu yıllarda idrak ettim. Önceden neye maruz kalıyorsam onu kabul ederken, bu yıllarda bize sunulmayanı ya da sunulanın dışında kalan şeyleri de peşine düşüp kovaladım ve bunun sonucunda çokça güzel müzik, çokça güzel müzik insanları keşfettim. Hâlâ da aynı şekilde bir şarkıdan, bir düzenlemeden, bir enstrümandan yola çıkıp yepyeni keşifler yapmaktan, onların arasında bağlantılar kurmaktan çok keyif alırım.

Anima sağ olsun Ceyl'an Ertem'in adı aklımda bir köşede kaldı, kulağım ondan gelecek yeni seslere karşı hep açık oldu. Kendisi de zaten çokça üreten, çokça projeler geliştiren, beklenmedik yerlerde karşıma çıkan bir isimdi. İlk solo albümü Soluk, 2010'da yayınlanana kadar da nice çeşitli işine şahit oldum kendisinin ki bunlardan en etkilendiğim Gönül Dağı yorumuydu, ilk albümdeki değil, ondan evvelki, albümdeki de intro'su ve devamıyla ayrı güzel gerçi, o yıllar daha myspace aktif kullanılıyor falan sanırım, oradan dinlemiştim bu ilk Gönül Dağı yorumunu, "vay arkadaş ne güzel iş" demiştim.


Derken zaten ilk albüm Soluk geldi. Onlarca canavar gibi müzisyenin imzası olan bir baş yapıt bana kalırsa. Bizim ülkede çok az cesaret edilen türde bir iş. Albümün girişindeki matkabımsı ses de diyor zaten aslında "Bir müsaade edersen beynini deleceğim ki içeri ışık girsin." diye ama tabii herkesin Şevket Akıncı yorumu kendine. Soluk hâlâ çevire çevire dinlediğim ve her şarkısına, her şarkısının kadrosuna ayrıca hayran kaldığım bir albümdür. Bu albümde İnsandık'tan yükselen Gevende mi, Gidip Dinlenmeliyim'de saklanan Elif Dikeç mi, Nazım'a şarkısında Alp Ersönmez'in inanılmaz cümleleri mi, Kızılcıklar Oldu mu?, Fikrimin İnce Gülü, Gönül Dağı gibi ustalara saygı duruşları mı, Çok Yakın'daki Seha Can mı beni daha çok etkiliyor, yoksa hepsinin etkisi toplanıp da üst üste inanılmaz bir sonuç mu doğuruyor bilmiyorum. Ama şunu biliyorum ki yıllar sonra geriye dönüp bakıldığı zaman bu dönemin müziğine dair en sert iz bırakan albümlerden biri olarak anılacak Soluk.


İlk albümün iki sene ardından 2012'de Ütopyalar Güzeldir albümü çıkıyor. Toplumdaki 2010 sonrası netleşen kırılma bence bu albümde Ceyl'an Ertem'in müziğinde de daha çok hissedilir oluyor. Kendisi her daim düşündüklerini, inandıklarını söylemekten çekinmemiş bir insan zaten ama sanki bu albümde koşullar bu şarkıları biraz daha böyle evirmiş gibi geliyor bana en azından. Sanatçı dediğin nereden beslenecek zaten toplum dışında, inziva hayatı yaşamıyorsa. Ne Olursan Ol Gelme, Cennetin Irmakları, İstisna -ki bu şarkı Kompile Karga 4: Söz derlemesinde de yer alır, Ütopyolar Güzeldir ilk aklıma gelen şarkılar bu albümden, tabii bunda benim daha sakin çalışmalara yatkın olmamın da payı var. Yoksa diğer tüm şarkıların gerek düzenlemeleri, gerek tarzları birbirinden şahane. Çok daha zor ve önemlisi parçalar tümüyle özgün ve yenilikçi.


Geliyoruz 2014'e ve Amansız Gücenik yayınlanıyor, Gezi ile birlikte hepimizin yaşanmışlıkları değişmiş, maskeler düşmüş ama henüz bu çarpık düzen düşememiş -yakında düşecek. Hırpalandı Mayıs ile giriyor Ceyl'an Ertem bu albüme ve diyor ki "Zalimler pusu kurdu, zalimler kardeşlerimizi sokakta vurdu, zalimler pusu kurdu, dün oldu bugün oldu onlar böyle hep puşttu." Denecek her şeyi demiş, neye ne deneceğini saptırmadan, açık açık, daha ne desin? Yine her şarkısı titizce hazırlanmış, ince elenip sık dokunmuş şahane bir albüm Amansız Gücenik. Yorgun Eller, Bu Bardak Dolsun, Bitince yine ilk aklıma gelenlerden. Albümde bir de çok ses getiren bir Yıldız Tilbe yorumlaması var El Adamı, aslında albümdeki tek Yıldız Tilbe şarkısı bu değil, bir diğeri de Kahroloji ama El Adamı'nı bizzat Yıldız Tilbe'den dinlemiş neslin bu yorumdan etkilenmemesi mümkün değildi. Böyle işleri ayrıca seviyorum, müzik tarihinde bağ kuran bu tip yorumlar ile müzik ve müzisyenler bir alt kuşağa aktarılıyor ve unutulmuyor. Yani Ceyl'an Ertem ve diğer müzisyenler albümlerindeki yorumlarla aslında bir yandan hem çok sevdikleri şarkılara bir daha can veriyorlar hem de adeta bir müzik öğretmeni edasıyla müzikal zamanlar arasına bir köprü kuruyorlar.

Bu arada yukarıdaki albümlerde bakmayın üç dört aklıma ilk gelen şarkının ismini verdiğime, her albümün tüm şarkılarını içime sindirdim, eski usul hepsini döndüre döndüre defalarca dinlediğim için her şarkının kalbimde yeri ayrı, üstelik zor ama gerçek, her şarkısıyla güzel albümler hepsi, yani hiçbir şarkı laf olsun diye, vakit doldurmak için yer bulmamış bu albümlerde bence. Neyse kaldığımız yerden devam edelim.


2015'e geldiğimizde bir yorumlar albümü ile karşılaşıyoruz. YUH! adındaki albüm içimizdekini dışa vuran şarkılardan oluşmuş, yıllardır, on yıllardır ne çok "yuh" çekildiğini gösterir nitelikte adeta. Aynı zamanda Ceyl'an Ertem'in ne büyük yorumcu olduğunun kanıtı bu albüm başlı başına. Şarkı seçimleri muazzam, tıpkı az yukarıda bahsettiğim gibi sadece icrâ açısından değil müziğin aktarımı açısından da çok değerli bir iş YUH! albümü. Bu şarkıları her albüme ikişer üçer serpiştirmektense böyle başlı başına bir yorum albümü yapmak da çok cesur bir duruş bana kalırsa. Şu yukarıdaki Son Bakış yorumunu dinleyin, sonundaki ağıtta yıkılmamak elde değil. Aman sakın YouTube yorumlarına bakmayın, bırakın şarkının etkisi bir süre üzerinizde kalsın, ülkenin gerçeğine dönmeseniz de olur.


Geldik bu seneye ve taptaze albüm Yine de Amin'e. Öncelikle albüm hikâyesi videosunu izleyin, ben albüme bir kat daha saygı duydum videonun ardından. Albüm pek çok anlamda yine bir baş yapıt olmuş. Çok övdüm belki, bir şeyi böyle çok övünce anlamını yitiriyor dediklerim gibi hissediyorum bazen ama her cümlemin altını çizerek yazıyorum ve gerçekten de böyle düşünüyorum. Öncelikle albümde çalan ekip ibretlik. Yaylılar, üflemeliler, Volkan Öktem, Alp Ersönmez, Cenk Erdoğan, Adem Gülşen ve daha nice canavar. Sadece çalanlar mı? Albümün kayıt üslubu ve seslere hükmeden ekip de şahane. Düzenlemeler de şahane ellerden çıkmış Can Güngör gibi, Cenk Erdoğan gibi. E şarkılar ve söyleyen de canavar gibi. Üstelik albümde yer alan Ceyl'an Ertem imzalı olmayan şarkılar da destan gibi işler. Albüm yayınlandı evde sürekli döndüre döndüre dinliyorum, Merve'ye de gönderdim, o da hem işte hem evde dinliyor, sonra geldi dedi ki: "Sanki eski albümler gibi olmuş hissiyatı, çok güzel." Hep diyorum Merve benden 15-20 kat iyi bir müzik yazarı (veya bana komik gelen tabiriyle müzik eleştirmeni) olur ama yazmıyor işte. Neyse, albüm hikâyesi videosunda da göreceksiniz, zaten albüm kaydedilirken yaratılmak, yakalanmak istenen hissiyat bu ki Merve'den de gördüğümüz üzere tam anlamıyla o hissi yakalamışlar hem ses hem düzenlemelerle.


Yine albüm hikâyesi videosunda Can Güngör'ün söylediği bir şey var aslında çok önemli bir tespit. Diyor ki "Ceyl'an dinleyicisini kendi müziğine zaman içinde alıştırdı ve artık dinleyici ondan farklı sesler duyduğunda yadırgamıyor." Yani tam olarak bu kelimeleri kullanmasa da bu minvalde bir şeyler diyor Can. Gerçekten de Ceyl'an Ertem yaptığı işlerde yeni şeyler denemekten, canının istediğinin peşinden koşmaktan, farklı olmaktan, "elalem ne der" algısından hiç çekinmedi bugüne dek. Bunun sonucunda da kitlesini çok nitelikli bir şekilde büyüttü, biraz da tırnaklarıyla kazıya kazıya. Şayet daha hızlı yürüyeyim deseydi, Türkiye'nin en iyi Sezen Aksu yorumlayan insanı olarak da şöhret kazanabilirdi, Yıldız Tilbe'nin El Adamı'nı değil de Delikanlım'ını yorumlamayı da seçebilirdi. İşte bunlar işin iç yüzünü tam görmesem de yakından takip etmeye çalışan ben gibi biri için çok şahane işler. Yani gerçekten inandığı, sevdiği, denemek istediği işleri yapıp, yaptığı işle saygı görür hâle gelmek ve bunu dinleyiciye kabul ettirmek, kendi kitlesini daha kopmaz bağlarla bağlamak, sağlam adımlarla büyümek gibi şeylerden bahsediyorum.


"İnsanlar bunu istiyor, insanlar buna alışık" diye leş pop yapan nice televizyon yıldızına, güzel olan birkaç örneği tutunca birbirinin aynısı akustik alternatif çok sözlü şarkı yapıyorum diye ortalığa dökülen gençlere de bu vesileyle bir laf edeyim. "Millet buna alışık, millet bunu istiyor" diye iş yapmayın, bakın ülkece bunu yapa yapa tüm ülkenin seviyesini yerle yeksân ettik. Siz kalitesiyle güzelliğiyle inandığınız işi yapın, belki ilk anda kitlelere hitap etmezsiniz ama adım adım oluşturduğunuz yoğurduğunuz kitlenin içine toplumun tamamını değiştirme gücü yerleştirmenin değeri bambaşkadır. İnsan olarak hepimizin içinde belli bir oranda kötülük ve tembellik olsa da aynı şekilde içimizdeki bir diğer taraf da iyiye, yeniliğe, güzele, düzene, meraka açtır. İlkini değil de ikincisi beslemeye gayret edenler daima uzun yıllar kalıcı olur, sadece kendini değil çevresini de ilerletir. Neyse, nereden nereye geldim, özetle Ceyl'an Ertem'in her albümde ulaştığı kitlenin genişlemesi bence şahane ve bu sanılanın aksine bir "Yıldız Tilbe yorumlayayım da oradan yürüyeyim" algısının çok ötesinde. Bugüne kadar yaptığı işlerin hiçbir noktasında avam bir reyting kaygısı hissetmiyorum ben, hissedenleri de oturup durumun böyle olmadığına iknâ ederim.


Neyse uzun zamandır bir şeyler yazayım diyordum Ceyl'an Ertem ile ilgili, sonunda bugün vakit ayırıp bu işe girişebildim. Bir de geçen haftaki albüm tanıtımı konserine de gidelim Merve ile öyle yazarım diyordum. Konsere gittim, sonra üzerinden birkaç gün geçsin, bir uyuyup uyanalım dedim falan anca bugüne gelmişiz. Her neyse Merve ile birlikte liseli hayranlar gibi mikrofonun önünde yer seçtik kendimize erken gidip konsere. Konserden de bahsedeyim yeri gelmişken. Babylon Bomonti zaten çok havalı bir mekan, hem Bomontiada güzel hem Babylon şehrin en iyi konser dinlenecek yerlerinden birini inşâ etti burada. Neyse en önde yerimizi aldık. Bu noktada Asena'ya da koca bir kalp göndereyim. Önce sahneye Dilara Sakpınar çıktı, Lara Di Lara adıyla yürüttüğü solo projesinin ikinci albümü Hazineler İçindesin'den bazı şarkılar söyledi, sahnede kendisine Burak Irmak ve Kaan Çelik Metin eşlik etti. Şarkıları çok güzel bence, yorumu ve tarzı çok kendine has Dilara'nın, hepsinden ötesi sahnede uzun zamandır gördüğüm, dinlediğim en kibar, zarif solist kendisi. Albüm de yayınlandı bu arada, çok güzel olmuş, onu da çevire çevire dinledik, dinlemeye devam ediyoruz Merve ile. Ayrıca yazarım o albümü de muhtemelen bir Karşılaştığım Müzikler yazısında.

Ardından sahneye Ceyl'an Ertem çıktı. Canavar gibi ekibiyle birlikte. Ses hakimiyetini zaten geçtim, sahne ve dinleyici hakimiyeti de çok inanılmaz Ceyl'an Ertem'in. Ne yapın edin en az bir konserine gidin, sahneye yakın bir yerden dinleyin, zaten bunca sıkı müzisyeni aynı anda görebileceğiniz çok konser bulamıyorsunuz. Sadece şarkı söylerken yansıttığı his değil aralarda konuşmaları, anlattığı hikâyeler, kahkahaları, komikliği, sahnede içinden geldiği gibi davranmasıyla Merve'ye de bana da biraz Sezen Aksu'yu anımsattı. Sadece iyi bir şarkıcı değil iyi bir hikâye anlatıcısı aynı zamanda Ceyl'an Ertem. Konser muazzamdı kısa ve net olmak gerekirse. Ceyl'an ile 3 sene önce sanırım Pürtelaş 3+1 için yaptığımız bir çekimde tanışmıştık yüz yüze. Adem Gülşen ile birlikte gelmişlerdi Yiğit'in Pürtelaş'taki ev stüdyosuna. Sonra kayıtlarda bir şeyler içine sinmemişti, o bölümü de tekrar bir türlü çekemedik, böylece Ceyl'an'ın Pürtelaş bölümü hiç olmadı. Nasip.


Bu arada yazı ağırlıklı albümler üzerinden gitmiş oldu, halbuki geçmişten bugüne onlarca başka projeye de imza atmış bir kişi Ceyl'an Ertem, üretebildiği, el atabildiği her alanda çalışmalar yapıp bunları insanlarla paylaşıyor. Şu-bi-dap, Cadı Avı, Duyuyor musun? aklıma ilk gelenler. Bir de ekşi sözlük'e bir bakayım dedim geçmişe dair hatırladığım bir iki konuyu teyit etmek için. Yaklaşık 100 sayfa yazı var ilk onunu okudum bana yetti. Ekşi Sözlük'teki eski yazıları ve eski yazarları bir ansiklopedi formunda toplayıp kalanları çöpe atabiliriz bence artık. Şahane yeni yazarlar, yazılar yok mu içinde şu an, tabii ki var ama artık bayağılık, linç, küfür falan iyice normal olmuş, doğru düzgün içerikler marjinal kalıyor, bu durumda okuyucunun işi de samanlıkta iğne aramaya benziyor.

Neyse sonuçta kafamdaki Ceyl'an Ertem yazısını da böylece yazmış oldum sanırım. Artık bir 3-4 albüm daha yazmam herhalde bunca paragrafın üstüne. Ta 2006'dan beri severek, hayran olarak ve daha önemlisi ilham alarak takip ediyorum, birileri favori müzisyenimi sorduğu zaman da hiç beis görmeden çat diye cevabımı yapıştırıyorum. Tüm bu yazıyı okuyanlara da yüzeysel olarak değil de detaylı detaylı bu müzikleri dinlemelerini tavsiye ederim. Dinledikçe sevecek, anlayacak, öğrenecek ve yeni yolculuklara çıkacaksınız. Bir melodinin izinde onlarca yıllık albümleri karıştırmak veya bir satırın peşinde kitap kitap gezmek gibisi yok zaten, yoksa anlamlı olur mu hiç şarkılar? Ceyl'an Ertem'i takip edebileceğiniz bağlantılar da şöyle: