Pazartesi, Ağustos 11, 2008

Camp Musica - Finlandiya

Hayatımın en güzel günlerinden bir kısmını yaşadım geçtiğimiz üç haftada bu aşikâr. İlk on gün evinde kaldığımız mükemmel insanlar vardı. Öncelikle bize kendi evimizi aratmayan Susa vardı evin annesi. Sonra Emil vardı en süper dostlarımızdan. Çok delikanlı adamdı vesselam beraber bir ton film izledik (Epic Movie, Super Hero Movie, Borat, ...) ve her gece ailecek South Park izledik. Bol bol müzik konuştuk ve sipeniş gitar yaptık. Yer yer space metal de yaptık. Ahahah. Bir de Stefan Bey vardı (bey diyorum çünkü adam baya Türk gibiydi ehehe) ki kendisiyle yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmedi üç hafta boyunca. Aynı ailede misafir kaldık, kampta da aynı odada kaldık ve her şey mükemmeldi. Makedonya buraya çok uzak değil ama bir ara onu organize edeceğiz. Neyse aileden devam edelim Janni vardı ailenin kızı, pek hoş sohbet bir insandı kendisi de, tüm aileyle beklediğimizden çok daha fazla yakın olduk, gece üçlere dörtlere kadar oturdup sohbet ettik. Neticede her sabah yaklaşık 13'te kalktık ki kahvaltımızı 14'te ettik falan. 10 gün o kadar çabuk geçti ki aileyle hiç sıkılmadan bir baktık Susa bizi kampa getiriyor. Kamp ise on küsür ülkeden gelen 20 kadar 16-20 yaş arası mükemmel ve sıcak kanlı gençten oluşuyordu. Bunların yanısıra bizimle hep beraber olan yine aynı yaşlardaki Finlandiyalı kamp liderlerimiz ve genç müzik hocalarımız da birbirinden mükemmelerdi. Hem karakter hem müzik açısından. Bu kadar güzel insanla bu kadar hayal gibi bir hafta, müzik ve eğlence ve yepyeni aktiviteler yapmak o kadar mutlu etti ki beni, hayatımda ilk kez bir yerden birilerinden ayrılırken kendimi tutamayıp ağladım, elim ayağım boşaldı ve kalbimin sıkıştığını hissettim. Her güzel şey bir gün bitiyormuş ama en acısı herhalde bu insanları hep birlikte bir daha toparlayamayacağımız bilmek. Yine de birileriyle bile arada görüşmek çok muazzam mutluluk olur benim için. Finlandiya notları şeklinde daha ciddi ve detaylı bir şeyler de yazacağım ama yarın Antalya'ya gideceğiz annem ve ağabeyle on günlüğüne, dönüşe kadar kafamı toparlar her şeyi hatırlayabilirsem güzel olur. Hayatımın en güzel günlerini bana yaşatan herkese en güzel dileklerimi gönderiyorum. Umarım herbirine hatırlayınca azıcık gülümseyebilecekleri bir şeyler katmışımdır.
dipnot : tek kötü yanı
hayatımda müzik kadar severek yapacağım bir iş daha olmayacağını
bir daha idrak etmem oldu herhalde
...