Çarşamba, Şubat 17, 2016

Kalben Dinlerken Aklıma Gelenler


Güzel insan Kalben sonunda Kalben adındaki albümünü geçtiğimiz günlerde yayınladı. Adını albümü veren şarkı değil adını albüme veren bir kadın var bu kez ortada. Albümü henüz somut olarak elime alamasam da dijital platformlar sağ olsun günlerdir çevire çevire dinliyorum. Dinlerken de çok keyif alıyorum açıkçası ve bir yandan da tüm müzik piyasamız hakkında düşüncelere gark oluyorum mütemadiyen. Bu arada Kalben ve Berkant ile tanışmamıza vesile olan Pürtelaş 3+1 bölümünü de şuraya bırakayım bir yandan dinler bir yandan okursunuz.


Kalben'in şahane ve heyecan verici çıkışı yaklaşık 2 senedir devam ediyordu zaten, bu albüm de bu yolculuğun ilk etabının sonu için şahane bir iş oldu bence. Kalben'in şarkı yazımı, söyleyişi, çalışı, anlattıkları, inandıkları, peşinden gittikleri kısaca her şey güzel ve etkileyici, hatta ilham verici. Bu sebeple iki senedir geçtiği yollarda git gide daha fazla insanın ilgisini çekmeyi başarmış ve güzel bir kar topu etkisi yakalamıştı. Tahmin ediyorum bu etkinin sonucunda da normalde alternatif/bağımsız müzik piyasasında pek de görmediğimiz şekilde albümü büyük plak şirketlerinden birinden yayınlandı, en iyi stüdyolarda kaydedildi ve klibi Kral TV'de hemen Top 20 listesine girdi! Bu da demek oluyor ki çok daha büyük bir yolculuğun başında daha Kalben ve diliyorum ki onu tüm ülke tanıyıp sevecek çok yakında.

Bu güzel yolculukta Kalben'in güzel müzikleri, kişiliği ve inancı ne kadar önemliyse bu piyasanın devlerinin hatta tekellerinin de bir vesileyle dikkatlerini Kalben'e çevirebilmiş ve bu projeyi potansiyelli bulmuş olmalarının da payı büyük. Çünkü bu tekellerin gücü olmadan ne büyük sözleşmeler, ne ana akım televizyon kanalları, ne de diğer pazarlama/iletişim mecraları ve büyük konserler gelebiliyor.


Dilerim bu dinazor tekeller biraz olsun akıllanır ve saçma sapan sözde pazarlanabilir karakterler kurgulamak ve abuk sabuk müzikleri sırf insanlar buna alıştı diye basmaya devam etmek yerine biraz daha dikkatli bir şekilde alternatif/bağımsız müzik piyasasını gözler ve kendilerini orayı keşfe zorlarlar. Keza bu devlerin yaptıkları çıkarttıkları işlere bakıyorum da o kadar saçma sapan şeylere o kadar korkunç bütçeler gömüyorlar ki aklım almıyor. Onun yerine potansiyeli çok daha yüksek olan haliyle pazarlaması, tanıtması da çok daha kolay ve masrafsız onlarca yüzlerce müzisyeni keşfetmeye gayret etseler hem kendileri çağa ayak uydurup yıkılmaktan kurtulacak, hem güzel işler yapan müzisyenler gerçek kitlelerine ulaşacak, hem de ülke sonunda bir nebze de olsa doğru düzgün müzik dinleyebilecek. Herkesin kazanacağı bir durum kısacası.

Öbür türlü -ki daha gerçekçi olan ihtimal bu gibi- devler burnundan kıl aldırmayıp kendi bildiklerini okumaya devam eder ve über absürt single'lar yayınlayadururken bağımsız müzik kendi örgütlenme, dağıtım ve pazarlama kanallarını keşfedecek ve dinazorları yıkıp geçecek. Her iki durumda da bunca yıl maruz bırakıldığımız bu denli çöp içeriğe rağmen çok da uzak olmayan bir zamanda tekrar kaliteli, güzel, farklı müzikler dinleyeceğiz gibi görünüyor. Dilerim tüm kaliteli müzikler en kısa zamanda popülerleşir ve yaygınlaşır, yolu yöntemi çok da önemli değil, müziği üretenler doğru düzgün karşılığını alsın yeter.


Kalben'in güzel albümünü dinlerken işte kafamda sürekli bu konular dönüyordu, onları da yazmış oldum vesileyle. Diyeceksiniz ki ülkenin bir tarafında iç savaş sürerken, ülkeyi yönetenler ülkeyi 3. Dünya Savaşı'na sokmak konusunda tek vücut hareket ederken, Cerattepe on yıllardır ranta karşı sürdürdüğü savaşa her şeye rağmen devam etmeye gayret ederken, ev aramasına gitmişken keyfi adam öldüren polisin ve kar topu oynuyor diye adam bıçaklayan esnafın davası devam ederken, savunmasında "Otoriterleşen Erdoğan Rejimi" şeklinde bir ifade kullanması sebebiyle bir avukat tutuklanabilirken, hacker'lar ülkedeki 40 milyon insanın tüm bilgilerini açıkça yayınlamışken sen gelmiş bize müzik piyasasının sıkıntılarını anlatıyorsun. Haklısınız ama inanıyorum ki bu her yere sirayet eden sıkıntı aynı sıkıntı, yavaş yavaş aşacağız bir şekilde, müzik olmazsa, güzellik olmazsa hiç aşamayız, altında kalır ölür gideriz.