Pazar, Ekim 19, 2008

Uluslararası İlişkiler



Geçtiğimiz hafta boyunca enteresan bir deneyim yaşamış oldum. Hayatımın ilk yurtdışı konuklarını ağırladım kısmen. Bunlardan birisi Finlandiya'daki Müzik Kampı'ndan yakın arkadaşım, Fin, Linnea Hanım iken diğeri ise, bu birinci hanım kızımızın evvelki seneki Avusturya'daki müzik kampından arkadaşı olan, Dan, Sonja Hanım'dı. Uygun olduğum günlerde elimden geldiğince kendilerine arkadaş olmaya gayret ettim. Ayrıca havaalanından alma ve havaalanına bırakma görevi de bendeydi, dolaylı olarak ilk geldikleri gece ve gitmeden önceki son gecelerini (dün gece) bizde geçirdiler. Bizim ev üzerinize afiyet biraz küçük, o yüzden kendi odamı bu ikisine verip annemin odasından sığınma talep ettim falan ama hasılı kelam keyifli vakit geçirdik. Hoş gerçi pek interreal ruhuyla dolu değillerdi sanki, her yeri görelim şuraya da gidelim, buraya da gidelim ya da bu ne peki ya bu şeklinde bir haleti ruhiyeleri yoktu. Bu gençlerle beraber olduğumuz günlerin çoğunda farkında olmasak da İstanbul trafiğinin ne kadar inanılması güç bir şey olduğuna şahit oldum, insan içinde olunca her gün sorgulamıyor tabi. İstanbul'un ne denli büyüleyici ve güzel olduğunun ise her zaman farkındaydım bir daha anlamama gerek kalmadı. Bir de böyle uluslararası arkadaşlarımın olması da beni çok sevindiren heyecanlandıran bir şey, demek uluslararası ilişkiler böyle bir şeymiş eheah. Her neyse tam tempo okula devam ediyoruz bu saatten sonra, ara sınavlar geliyorum demez vallahi. Desteğini ve yardımını esirgemeyen herkese nice teşekkürler geçtiğimiz hafta için, sevgiler!

6 yorum:

Damlo dedi ki...

finlandiya mı? :)bidaaki geldiklerinde ben ilgilenirim ;)

Emir Bey dedi ki...

eğreltiotu : aslında yorum onaylama ekranında böyle bir yorum görünce, of yarabbim ne sapık insanlar var yahu diye düşündüm, sizi de erkek belleyip, sonra baktım finlandiya seven bir insan olunca kendime pek yakın hissettim, içim rahatladı, bir daha gelen olursa o taraflardan haber veririm =))

deryik dedi ki...

peki bu finlandiyadaki türk konsolosluğu bombalanmış galiba, bu ne ayak emir bey? krallar gibi ağırlamışsın, bu olur mu? cık, olmaaz. hemen sorsaydın :)

lokum yedirdin di mi? özsüt ve hatta türk kahvesi ve fal? dii miii?

Damlo dedi ki...

ya yok sapık deilim ben yani deilimdir die umuorum sdc severim fin(li)leri:)
bak ben deryikin saydıkları herşei yapardım onlarlan..cwp ver bakalım yaptın mı ha yaptın mı??:Pp
incide profiterol,boluluda ekmek kadeyıf,mandabatmasda kahve,erol taşın kahvesinde köftee..oo bisde hizmet sınırsızzzz

Emir Bey dedi ki...

deryik ve eğreltiotu :

vallahi şimdi bir araştırdım görünüşe göre bombalayanlar finli değil =) onlar bizden çok üzülmüştür deryik, ülkede yas falan ilan etmişlerdir, olay yokluğunda her şeyden heyecanlanıyorlar.

sayın eğreltiotu, bu arada düşündüm ki hepimiz finlileri severiz benim karşı olduğum sadece hayallerini finli kadınların süslediği yağızlar, hoş şimdi bu yorumu ben sizin biloğa bıraksaydım, esas o konuma ben düşecektim, demek neymiş ön yargı çok kötü bir şeymiş.

yaptıklarım(ız) :

caddede kahve,
anne elinden pilavlı tavuklu akşam yemeği,
çaylı simitli peynirli kahvaltı
ortaköyde kumpir,
bebekte vafıl,
çaycı mustafa amca'da kahve,
garipçe de köy kahvaltısı,
eminönü'nde balık ekmek,
envai çeşit şerbetli sütlü tatlı,
tabi ki inci'de profiterol,
bodrum mantı'da mantı!

şimdilik bunlar yani =) bir dahakine deryik de siz de beraber gezdiririz, kup griye bile yediririz, hoş gerçi sırf yemek üstüne oldu ama olsun :D

Damlo dedi ki...

(yahu siz demesen,kendimi garip hissettim de..)
valla hakkını vermişsin tebrik ettim ben bu kdr yapamasdım diip devam ediim.
ben de fin(li)ler yabmamıştır die düşünmüştüm.tos kondurtmuom niyeysee..
bidahaki gelişlerinde bi msj bırakırsın yeterli olarr bi de benim gözümden görsünler istanbulu :D