Bugün gerek ders gerek müzikal aktiviteler olarak yoğun bir gündü. Dicle Hanım'la dile kolay iki buçuk saat vakit öldürüp ders bekledik, bu arada arkadaş olduk eheh, sonra bir adet political economy bir adet latin america dersine girdim, sonra da başladım koroyu beklemeye. Bugün Türk Müziği Kulübü korosunun ilk çalışması vardı, pek sevindiricidir ki orkestramız ya da sazendelerimiz artmış ve bir tanburi ve kemençecimiz olmuştu, öyle demeyin azizim çok zor bulunuyor böyle yetenekli gençler. Üstelik az da olsa koromuza yeni katılanlar olmuştu. Neyse bir kaç eser geçtik ardından ordan çıktık Günsu Hanım'ı da alıp hemen Müzik Kulübü'nün tanışma konserlerinin sonuna yetişelim dedik. Rock korosunun son iki şarkısına ardından da Showband konserine yetiştik. Showband'i önceden dinlememiştim, bugüne özel akustik bir altyapı hazırlamışlar, o kadar güzeldi ki altyapıları, enstürmanları ve çalış şekilleri, Günsu Hanım'la kıskanmadan edemedik, keza tam bu tarz bir altyapı istiyorduk yeni projeye. Yeni proje demişken Günsu Hanım ve Çiler Hanım gibi iki değerli sesin solistliğini yapacağı pop-jazz, chill-out tarzında bir cover grubu kurmaktan bahsediyorum. Tanıdığımız tüm müzisyenlere sorduk enstürman eksiğimizi ama neticede hala iki solist ve bir gitarız. Müzik kulübünde resmen gençleri ağımıza düşürmek için oyalandık, insanların ağzını yokladık, bir kaç insana teklif götürdük en son ilan yazıp kulübe astık, bu tip garip işlerle uğraştık, sonra baktık olmuyor lahmacun yedik eve geldik. Kulüp başkanı Başar Bey ile tanıştım, pek düzgün bir insana benziyor bakalım kendisini önümüzdeki günlerde kafamdaki büyük bir proje için darlayacağım. Şimdilik diyeceğim bunlar, cuma kör-ül sabah semalarında Antalya'ya uçup Alanya'ya geçeceğim, repertuara çalışıyorum hâlâ, dört tane istek şarkım var bari onların da hakkını vereyim değil mi? Evet. Saygılarımı arz ederim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder