Perşembe, Haziran 24, 2010

Gerilla Konser No.2 (16 Haziran 2010)



İlk konserin yazısını düşünürsek bu yazıyı çok daha zamanında yazıyorum diyebilirim. İkinci ev konserimizi grubumuzun en yeni üyesi Umut Şimşekli'nin evinde verdik. Evi hem okula yakındı, hem de geniş bir evdi, böyle olunca konser için biçilmiş kaftan oldu. Bir diğer kritik unsur ise kontrbas taşımanın gözde büyümesiydi özellikle Umut'un gözünde. Umut'un evini seçmemizin en gerçekleşmeyen sebebi ise Umut'un arkadaşlarının ağırlıklı olduğu bir seyirci profiliydi, bunu sağlayamadık. Sibel Hanım sağolsun bizi yalnız bırakmadı gerçi ama bir kaç başka kişide fire vermiştik sanırım.


Bu konserin benim için en büyük özelliği hayallerimdeki (hatta Nağme Hanım ile hayallerimizdeki de denilebilir) kadroyla çalmak oldu. Emir Bey tarihinde ilk kez beş kişi olarak sahneye çıkabildik, Emir Erünsal'ın konuk olduğu Bronx konserini saymazsak. Bu beş kişi de olması gereken işleri en iyi şekilde yapan beş kişiydi. Başımızın tacı diyebileceğim Nağme Hanım görüşmeye de vesile olur hem de eğleniriz diye düşünerek bu konser teklifimizi kırmadı ve çok zaman sonra tekrar Nağme Hanım'a ve onun eşsiz icrasına maruz kalabildik. Emir Yargın yine cajon vurdu, Nil İpek her zamanki gibi aranılan yardımcı vokaldi, Umut ise kontrbas ile eşlik etti bize. Repertuvarımız geçen konserle aynıydı sanırım bir tek Aslında Bir Konu Var isimli şarkıyı fazladan çaldık. Toplamda 11 adet birbirinden çok sevdiğim eseri çaldık beraberce.


Son şarkı olan Yani'de en sevmediğim hareket olan icra esnasında ismen bağırarak müzisyenleri tanıtma işini yaptım ve çok eğlendim. Sırasıyla Nağme, Umut, Emir Yargın icralarıyla ön plana çıktılar ve en son Nil İpek ile ben tekrar nakarata girip şarkıyı bitirdik. Kayıtları var konserin elimizde; bir ara ayarlayabilirsem facebook sayfasına bölüp bölüp yüklemek istiyorum şarkıları. Bir de konserin başında gecikenleri beklerken oluşan sürede müzisyenlerimiz enstürmanlarını tanıttı seyircilere, bu da güzel bir şey oldu bence arada yapılabilir.


Konser sonu bir de kâdim dostum Orçun Sercan'ın da şehirde ve hatta bizimle konserde olması dolayısıyla, kimsenin kolay kolay şahit olamayacağı bir canlı Reşit Kızım performansı sergiledik. Umut bas gitara geçti, kalanlar olduğu yerde kaldı. Dinleyenleri melankolik havalarından kurtarmak için birebirdi bence bu eser. Bizim için de pek keyifli bir hatıra olarak kaldı. Ev sahibimiz Umut'a ve tüm vakit ayırıp gelen dinleyicilerimize çok teşekkür ediyorum. Özellikle Uğur Bey onca işin arasında geldi bir de beklettik kendisini hâlâ mahcubum. Neyse, şimdiki hedefim altı kişilik bir kadro. Fotoğraflar için yine Cansu Hanım'a teşekkürleri borç bilirim.

Hiç yorum yok: