Cuma, Ağustos 20, 2010

Dolu Dolu


Geçtiğimiz günlerin birisiydi hangisiydi tam hatırlayamıyorum, özlediğim performansıma kavuşmuş buluverdim kendimi. Nedir bu performans diye sorarsanız, aynı gün içinde 67 tane birbirinden ayrı işi gerçekleştirebilmek. Anlatınca daha iyi anlayacaksınız. Sabah Grafi2000'e geldim ve öğlen Ortaköy'e indim Berat Hanım'la buluşmak için. Kendisiyle haftalardır program yapmamıza rağmen hep iki taraflı aksilikler sebebiyle buluşamamıştık. Bu seferki son şansımızdı keza kendisi aynı günün ilerleyen saatlerinde Antalya'ya yola çıkacaktı. Bu şansı değerlendirdik. Sohbet ettik, yüksek lisans, çalışmak, gibi bizim yaşların popüler konularından öncelikle. Sonrasında da müzikten konuştuk bir miktar, birbirimize zaten evvelden bilip dinlediğimiz bir kaç ismi tavsiye ettikten sonra, yeni isimler de önerebildik! Sonrasında başka başka şeylerden de konuştuk, ben bir kaç kez hiç cümle kuramadım ve buna eğlendik. Sonrasında da ayrıldık.


Şirkete döndüm, akşamüzeri ise Sakareller provasına gitmek üzere çıktım yine, tesadüfen Karaköy'den geçen bir otobüse denk geldim, Tünel'e yürümek de o kadar gözümde büyüyordu ki zaten. Neyse indim otobüsten tam tünele gireceğim bir de ne göreyim Emre Beyciğim ve Ejuna Hanım. Hop sarıldık öpüştük, zaten beynimin bir yanında sürekli Emre Bey ile ilgili planlar programlar ve görüşememeler vardı. Birlikte tünele bindik. Son buluşmamızda da hep İngilizce konuşmanın verdiği bir agresiflikle hiç susmadan Türkçe konuştum o tünel yolculuğu boyunca. Sonra da provadan çıkınca yanlarına gitmek üzere onlardan ayrıldım. Provadan önce Barış Bey ve Başar Bey ile sohbet ettik, ardından pena aldım ve provaya geçtik. Keyifli geçti gayet, sonrasında da Emre Bey'lerin yanına geçtim.

Masada ne zamandır uzun uzun görüşemediğimiz pek değerli Canberk Bey ve Murat Bey de vardı. Sonrasında hatta Tümer Bey bile geldi. Bir kaç saat oturuldu, sohbet edildi. Bu sefer Ejuna Hanım'la da sohbet ettim İngilizce. İşte böyle dolu dolu bir gün geçirince sevindim, hem de sevdiğim insanlarla! Bir kaç tane daha böyle gün lazım bana bu aralar, onu hissediyorum. Son olarak fotoğraf makinasını tam ayrılmak üzereyken hatırladığım için böyle garip bir fotoğrafımız oldu Berat Hanım'la ama olsun. Ben sevdim.

Hiç yorum yok: