Çarşamba, Ocak 19, 2011

Bıyıks



Yahu geçen Haydarpaşa'nın önünden geçerken, saate baktım, yanlış değilsem yangın çıkış saatinden durmuş haliyle, belki beş on dakika sonra. Bunu görünce aklıma Geleceğe Dönüş'teki saat kulesi miydi kilise çanı mıydı neydi o geldi? Hani normal yaşanılan zamanda tamiri falan devam ediyordu ama biraz geçmişe gidince sağlamdı o, sonra yıldırım düşeceği gün oradaki elektriği kullanmaya karar veriyorlardı Doktor ile Marti(n)? birlikte. Sonra yahu o kuledeki saat de duruyor muydu yıldırım düşünce yoksa kilise mi yanıyordu neydi diye düşündüm sonra orası kilise miydi diye biraz daha düşündüm, çan falan çalıyordu dedim. Sonra ama elektrik kablosu akrep ve yelkovana takılıyordu saat dursa bile yanlış bir zamanda duruyor olabilirdi, yani geçmiş geleceği yeniden şekillendirebilirdi, sonra dedim ki yoksa Geleceğe Dönüş'te değil de Dolmabahçe'de mi geçiyordu bu saatli durmalı hikâye diye. İşte bu tip şeylerle zamanı geçirdim. Geçtiğimiz hafta da okulu bitirmekle kalmadım -ben yapacaklarımı yaptım söz karşı tarafta artık- 127 arkadaşımla görüştüm, toplu görüşmeler devam ediyor. Sevgiler.

Hiç yorum yok: