Perşembe, Ekim 20, 2011

Hayli


Nerede bir kalabalık görsem düşünüyorum, hiç bir kalabalık var mıdır ki karşısına bir zıt görüşlü çıktığı zaman parçalamaya, linç etmeye kalkmasın? Eskiden de böyle miydi kalabalıklar? Kitlesel (burada kast ettiğim bireysel olmayan) eylemleri kendi kendime çok düşündüğüm, sorguladığım bugünlerde, bu nefret dolu kalabalıkları gördükçe eksi puan veriyorum kitlesel pek çok şeye. Tek kişi dövemediğin adamı iki kişi ya da iki milyon kişi toplanıp dövmek olmamalı mevzu. Kitleler değişse de gözlerde aynı nefret, aynı ötekileştirme. Gözleri umut dolu o kadar az kalabalığa denk geldim ki bugüne denk.


Öpüşüp barışalım diyorum ve "popsıtar öptüm" adlı fotoğrafı paylaşarak konuyu değiştiriyorum keza düşündüklerimi yazsam blog nehir olur akar. Hem kış geldi hem sonunda hava açtı. O zaman ne yapıyoruz deri ceket artı güneş gözlüğü artı şal üçlüsünü nadiren bir arada kullanabildiğimiz bu sayılı günü çok çok iyi değerlendirip kendi içimizde bir raksıtar havası yakalıyor sonra da bunu topluma sunuyoruz. Siz de yapın çok havalı hissedeceksiniz.

Son olarak hayli kelimesi vardır ya Türkçe'de, hayli olası bir durum bu diye yazı içinde örnekleyeyim. Bunun İngilizce'si de highly ya, (okunuş: hayli) işte bu beni hep mutlu eder. A highly probable situation misal, gerçi bu cümleyi kuvvetle muhtemel diye çevirmek daha akıl kârı ama olsun.

2 yorum:

orçay dedi ki...

akıl kArı

Emir Bey dedi ki...

tabi A kalın belli ki