Çarşamba, Temmuz 28, 2010

İstanbul Art & Culture Camp


Öncelikle güzelim Antalya gezisi dönüşünde şu aşağıdaki yazıyı yazdığım için baya eğlendim, yazıyı okudum bir daha eğlendim, gerçekten sinirlenmişim belli ki, sinirden alış veriş yazmışım. Her neyse.


Hep İstanbul'a turist olarak gelmek lazım acaba nasıl bir duygudur diye düşünürdük bazı arkadaşlarla. Bu duygu gerçekleşti. Lions'un düzenlediği Gençler Arası Değişim (GAD/YEC) kampında staff oldum bu yıl. Aslına bakarsanız bu hep kafamda olan bir şeydi iki senedir. Finlandiya'ya gittiğimden beri daha doğrusu. Sonunda bu yıl oldu. Birbirinden güzel insanlarla tanıştım. Çok fazla gezdim, fazlaca sorumluluk aldım, az uyudum, çok yedim.


Bunca güzel şeyin ardından yine çok boşlukta hissediyorum kendimi. Hep böyle oluyor, bir hafta boyunca hayat tarzınız bu oluyor, hayatınız ise bu insanlar, sonra ne bu hayat tarzı kalıyor, ne de insanlar. Çok üzücü bir şey, dünden beri içim çok sıkkın o yüzden. Yine de iyi ki yaptım böyle bir şey diyorum.

Pazar, Temmuz 18, 2010

İkbal


Arabayla yolculuk eden, yolu da Afyonkarahisar'dan geçen her ailenin bir İkbal'de yemek yemişliği vardır herhalde. Neticede bundan böyle bizim ailenin bir daha böyle bir anısı olmayacak. Senelerdir, lezzet durağı bellenen tesis, son bir kaç gidişte küstah tavrın dibine vurmuş, her saatte yemek çıkartmamaya, müşteriye hayvanca davranmaya ve fiyatlarını koşarak arttırmaya başlamış ve devam etmiştir. Tüm garsonların gün geçtikçe birbirinden uyuz olduğu bu alanda yemeklerin kalitesi ve lezzeti de düşünce, çekilecek bir yan da kalmamıştır. Allah'ın bozkırında, otopark manzaralı ve agresif garsonlu vasat bir lokantada bir porsiyon soğuk iskendere 16 lira vermek beni gerçekten Antalya'ya giderken üzmüştür. Dönüşte ise burada bir daha yemeyelim kararını uygulamışızdır. Şöyle ki adı geçen tesisin hemen yanına bir alış veriş kompleksi kurulmuş. Hem çok güzel ferah bir mekan, hem pek çok dükkan var. İçlerinden biri de Antalya'da namını çok duyduğum Bay Döner. Bugün orada yedik neticede. Hizmet, fiyat gayet iyi bunun yanısıra lezzet bayadır denk gelmediği kadar iyi. Yolu Afyonkarahisar'dan geçen tüm insanlara tavsiyem şu gün geçtikçe mallaşan İkbal tesislerinden ellerini eteklerini çekmeleridir. Gerek yok yahu. Bakın tüm Antalya tatilinden sonra yazılacak yazı bu muydu dediğinizi duyar gibiyim ama hakikaten sinirlendim. Bilinçlendiriyorum sizi. Yarın ise kampa gidiyorum yatılı bir süre daha yokum. Bakın o arada Afyonkarahisar'dan geçip İkbal'de yerseniz kalbimi kırarsınız. Sinirden kim bilir ne çok hata yaptım şu yazıda, düzeltecek vakit de yok zaar.

Perşembe, Temmuz 08, 2010

Ne İçin



Geçtiğimiz günlerde çok değerli dostum Merve Hanım İstanbul'daydı hep. Uzun bir süre Stuttgart'ta kaldığı için aynı şehirde olma hissini bile özlemişiz. Kendisini en çok baloya sürükledim. Allah nazardan saklasın pek güzeldiler, ben de fena değildim açıkçası. Şimdi kendisini keşif amaçlı önden Antalya'ya yolladık, bir problem görmezse şayet arkasından biz de gideriz. Bu törenler telaşlar balolar gibi aktivitelerin yanısıra bir de orkestra seçmelerini gerçekleştirdik gecikmiş olarak. Şimdilik ortaya çıkan şeyden memnunuz. Sakareller'e uyum sürecinde verimli bir çalışma daha gerçekleştirmiş bulundum yine geçtiğimiz hafta. Uğur Bey sağolsun tekniklerini bana geçiriyor. Ilgın Hanım'ın da bir kısmında parmağı olan bir sergiyi gezdik. Sonrasında da Antalyalı dostlar Uraz Bey ve Pelin Hanım ile görüştük, iki gün kadar. Bu gece de umarım görüşeceğizdir. Bunun dışında Umut Bey ile açtığımız arayı da azıcık kapatmış bulunmaktayız. Bir de ikinci akustik konserimizin İrem Hanım sayesinde çekilen ve elimize geçen görüntüleri ile feysbuk sayfamızı sonunda şenlendirdik. Emir Bey projesiyle ilgili bazı şeyler içime sinmiyordu mesela myspace'teki kayıtların güncel halimizi yansıtmadığı gibi. Bu kayıtlar sayesinde bu problemi aşayazdık bana kalırsa. Eş dost da beğendi sağolsunlar. Neyse burada günler yine yoğun geçmeye başladı her şeyden daha çok. Şimdilik havadisler bunlar tekrar haberleşiriz. Ahaha.

Pazar, Temmuz 04, 2010

Geçtiğimiz Yolları Arıyor Gözüm Yine



Okuldan ayrılma vakti geldi ama bu seferlik kaçırdım bunu gibi hissediyorum. Yine de dostlarla tüm merasimlere katıldım içten içe ne işim var burada desem de. Mezuniyet töreni, diploma töreni, balo, üç gün üç gece sürdü şenlikler. En muhteşemi baloydu bence, okula bir kez daha tam anlamıyla hayran kaldım sanırım. Bir de artık ülkeye dönüş yapan Merve Hanım'a hayran kaldım laf aramızda. Tahminimce ortalamanın üstünde havalı bir çifttik akşam. Bir de son konser videolarından ilkini (Cennet Bahçesi) yükleyebildim sonunda feysbuka, aklınızda kulağınızda olsun. Kısa ve tatsız bir yazı ama umalım da daha uzun ve daha tatlı olanların habercisi olsun.