Efendime söyleyeyim ben sabah erken kalktım, yolum uzun diye, herkesin beni yalnız başıma bırakacağını öğrendikten sonra -gelirim demeselerdi bari cık cık- yemek yedim, evden de çıktım, gittim Kadıköy' e, ordan da baktım 10 dakika sonra ya da Eminönü vapuru varmış, atladım ona. En sevdiğim şekilde 3 katlı idi ve efil efil seyahat ettim. Gideceğimiz duraklardan üçünü -ki diğer ikisi için bu imkansız- bu vapur yolculuğunda dışardan inceledim bolca. Sonra da tramvay ile hop diye Sultanahmet' e geldim. Dikilitaş' ın uzaktan görülebilir olması beni sevindirdi, sonra vardım geldim yakınına bir banka oturdum, taşın gölgesinde de birileri vardı ama tam netleyemedim. Sonra dikkatle bir daha baktım, hatta bakıştık, sonra tam ümidi kesmiştim ki değerli rehberimiz Elif Hanım' ın bana doğru geldiğini gördüm, merhabalaştık -bu bilogırlarla böyle bir problem oluyor aslında, tanışmıyorsun ama tanıyorsun, ilk anda kilitleyici bir durum ismini söylemenin yersiz olduğu anlar- sonra beni bir arkadaşının yanına doğru götürdü, derken 2 tane ve bir kaçar tane daha arkadaşlar geldi, bir anda kalabalıklaşan grubumuzda tanıdık simalar vardı ki ikisiyle bizzat tanışmak istiyordum zaten, bunlar da İkinehir ve Karanlık idi. Nitekim tanıştık. Hatta Evren Bey' e ben bizzat gidip "biloğunuzu severek okuyorum" gibi boş bir cümle kurdum ki yolculuğumuzu 35. dakikası idi ancak cesaret toplayabilmiştim. Bir de sağ elimi uzatıp son anda sol ile değiştirip rakibimin kafasını karıştırdım bu esnada. Neyse bu tip ayrıntıları geçersek Emir Efendi ile ağabeysi Bahadır Bey de katıldılar bize. Dikilitaşlar' ın başındaki İstanbul tarihi anlatımlarından sonra -ki Kadıköylüler körmüş !- Binbirdirek Sarnıcı' na doğru yola çıktık. Oraya da varıp içeri girdik, değişik bir fotoğraf sergisi vardı içerde ve en önemlisi Hipodrom' un maketi vardı. Hipodrom' u yıkan eller kırılsın derim başka da bir şey demem, maketine taptık gerçeğini görsek ne olacaktı kim bilir. Dehşet yahu ! Sonra Yerebatan Sarnıcı' na gittik, burası da korkutucu ve -özellikle tavanlarıyla- etkileyici bir yerdi. Burdan da Sultanahmet Camisi' ne geçtik, gerçekten dev gibi ama o fil ayakları bozmuş orayı biraz -ehehehe boş konuşan insan- yani çok heybetli bir yer. Altın' ı altı anlamış gibi yapan devrin baş mimarına da zekasından ötürü bir Fatiha gönderiyoruz burdan. Sonra da Ayasofya' ya geçtik. Büyüklük kavramınızı net değiştirebilecek bir yer, heybet, ihtişam, entrika, turist, ehehe çok muazzamdı burası da. Mozaikten çalıp adamın kafasını sildiren hanımın da toprağı bol olsun diyelim. Mozaik zor bir şey, bir de simetrik mermerler gerçekten karizmatik ayrıntılar. Sonra Köfteci' de bir mola verdik. Ayranların ardından uykusu gelmiş gençler olarak da Topkapı Sarayı' na gittik. Arada Mozaik Müzesi' ne de uğradık -ismini salladım- devrin ressamları sanatçıları diyeyim ya da her ayrıntıyı müthiş yaparken çocukları çirkin hatta korkunç yapmışlar ki biz de bunu devrin çocuklarının gerçekten çirkin ve ya huysuz olduğuna bağladık. Topkapı' nın girişinde, yanımızdan bir gelin ile damat geçti -kısmet demektir ehehehe- ve kimin başlattığını bilmediğim -Ayça Hanım olabilir- bir alkış başladı, öyle gürültülü alkışladım ki kendime şaşırdım. Adaletin her şeyin üstünde tutulduğu devirlere imrendim. Eminim kısa sürmüştür deyip kendimi avuttum sonra da. Günün sonunu Caferağa Medresesi' nde getirdik, ayrana saran gençler bu noktada da yeni tutkularından vaz geçmedi. Rubik Küp' e artık bir adım daha yakınım ben de Emir Efendi de. Sonra da gruptan ayrıldık kurt kaptı.
Gün ile ilgili değinilmesi gereken önemli notlar.
* Rehberimiz çok iyidi, yani "çok iyiydi babuuaa yaaauu" dedirtecek kadar iyiydi, bilgi birikimi sağlam, anlatışları anlaşılır ve sıkıcılıktan uzak, motivasyonu ve tahammülü yüksekti. Kişilik olarak da cana yakın diyebiliriz kısaca. Ehehhehe.
* Deli Cevat Bey ile İkinehir Hanım' ın biz seni hep görüyoruz demelerinin üzerine okulda ne kadar boş bir insan olduğum, hatta okumaktan ziyade ortamı güzel diye okula geldiğim su yüzüne çıktı.
* Evren Bey hünerli biri sanırım, bize küpün bir yüzünü yapmayı öğretti, kendisi -Elif Hanım da- çotarank diye çevirerek hemen yapıyorlar bu cihazı çok havalı oluyorlar. Ayça Hanım' da güzel organizasyonlar için güzel bir yer tavsiye etti bize, inşallah vakit olur da gider bakarız.
* Gruptan ayrılırken herkesi öpsek mi, tokalaşsak mı ne yapsak derken bir iki tokalaşıp uzaklaştık. ehehehe. İlk kez tanıdıkalrımın çoğunluk olmadığı bir tanışma ortamına girdim, silik ve sessiz bir adammışım onu anladım. Ta ki Bahadır Bey ve Emir Efendi gelene dek.
* Bu denli değişik ve büyük bir katılım beni hayrete düşürüp takdire zorladı. Pek sohbet edecek zaman ve yer olmasa da görünce selamlaşacağıma inandığım on küsür insan daha var artık. Ehehe.
* Rehberimizin yeri ayrı bir kez daha, bir büyük alkış ve sevgi saygı gönderiyoruz kendisine. Cehennemin dibine gitse takip edilir ki Mersin' de bunu bizzat yapan tanıdıklarım var.
Gün ile ilgili değinilmesi gereken önemli notlar.
* Rehberimiz çok iyidi, yani "çok iyiydi babuuaa yaaauu" dedirtecek kadar iyiydi, bilgi birikimi sağlam, anlatışları anlaşılır ve sıkıcılıktan uzak, motivasyonu ve tahammülü yüksekti. Kişilik olarak da cana yakın diyebiliriz kısaca. Ehehhehe.
* Deli Cevat Bey ile İkinehir Hanım' ın biz seni hep görüyoruz demelerinin üzerine okulda ne kadar boş bir insan olduğum, hatta okumaktan ziyade ortamı güzel diye okula geldiğim su yüzüne çıktı.
* Evren Bey hünerli biri sanırım, bize küpün bir yüzünü yapmayı öğretti, kendisi -Elif Hanım da- çotarank diye çevirerek hemen yapıyorlar bu cihazı çok havalı oluyorlar. Ayça Hanım' da güzel organizasyonlar için güzel bir yer tavsiye etti bize, inşallah vakit olur da gider bakarız.
* Gruptan ayrılırken herkesi öpsek mi, tokalaşsak mı ne yapsak derken bir iki tokalaşıp uzaklaştık. ehehehe. İlk kez tanıdıkalrımın çoğunluk olmadığı bir tanışma ortamına girdim, silik ve sessiz bir adammışım onu anladım. Ta ki Bahadır Bey ve Emir Efendi gelene dek.
* Bu denli değişik ve büyük bir katılım beni hayrete düşürüp takdire zorladı. Pek sohbet edecek zaman ve yer olmasa da görünce selamlaşacağıma inandığım on küsür insan daha var artık. Ehehe.
* Rehberimizin yeri ayrı bir kez daha, bir büyük alkış ve sevgi saygı gönderiyoruz kendisine. Cehennemin dibine gitse takip edilir ki Mersin' de bunu bizzat yapan tanıdıklarım var.
19 yorum:
ölümlü bedenim ankara sınırları dahilinde olsa da, ruhum sizlerle olmayı çok arzuladı. böhühühühü
genelde on defa gezmiş olmama rağmen gelmeyi çok istedim ama kısmet değilmiş.İstanbul için boşu boşuna dünyanın en güzel şehri demiyorlar:))
*rehberimize çok teşekkür ederim.
*organizasyonu yapan kim ise ona da çok teşekkür ederim.
*çok nezih bi gruptuk
*insanların birbirini tanımıyo olması da iyiydi.
*kendime saygımı artıran,babamdan -bravo size'yi aldıran bi gezme oldu
*emirbey'de iyi bi insanmış bunu anladım(ne alaka)
bir de emirbey ayasofya fotorafı ve yaşlı teyze fotorafı çok başarılı
çok şık olmuş gençler yahu.. imrendim imrendim ama rövanş benim olacak nıhahaha :)
gülş : bedenden ayrı gezen ruhlardan çok tedirgin olurum ben =)
hanife : nasip artık =) kesinlikle !
emir : son madde biraz çakma olmuş, tanışıyor olsaydık sohbet artar dinleme ve gezme azalırdı gibime geliyor. bir de teyze görünce çekerim dayanamam üstelik ayasofya yı senelerdir boşken çekebilen tek insanım !
deryik : vuuuuv deryik hanım korkutuyorsunuz beni =)
blokumdada yazacam ama sende bayyaaa bir şeyi yazmışsın
renkli bir grupdu herkes cok ilgili idi
rehberimiz cok ama cok basarılı idi ben nedense kendisini arkeolog sanıyordum
arkeolog olmamasına rgmen herseyi bilmesi ve bunu aktarabilmesiyle beni benden aldı saolsun var olsun
Emir Beyciğim, hipodromun kalan kısmına yine başka bir dükkandan giriş varmış diye duydum. Ben tugla görmek için o sıcakta yokuş çık in yaptırmayayım diye esgeçmiştim ama biliniz ki gerek Arkeoloji Müzesi için, gerek Şark Eserleri gerek Eski İslam Eserleri Müzeleri için geri döneceğiz.
Sigarayı hala tasvip etmiyorum, cık cık.
=) Teşkür edrim geldiğiniz için
emir bey burada bir daha tekrar ediyorum okul sınırları dahilinde karşıma sizin kadar çok çıkan blogcu olmadı.. :)
emirbey ben de pilogırıım beni de sev yav
haddim olmayarak ben de birkaç şey söyleyebilir miyim :)
gençliği böyle görünce tekrar sevindim,heveslendim =).çünkü böylesi etkinlikler artık "farklı" olarak düşünülüyor,tarihi yerleri gezmek merak etmek çook geride kalmış gibi algılanıyor,üzülüyorum.tarihe az da olsa göz atmak,dünden bugüne nasıl geldik,nerelerden geçtik merak etmek lazım,hele de bizim gibi bir mirasa sahipsek.efenim aslına bakarsak biz de bir gün insanların şu an sıkılıp,öfleyip pöfledikleri sayfalara gömüleceğiz,bu sebeple bizden sonrakilerin de neler yaptığımızı merak etmelerini isterim=)
turistlerin bazen bizi bizden iyi biliyor olmaları da nasıl bir ironidir?bunu kırmalıyız ama,olacak da inanıyorum.
benzer bi etkinlik olursa,takipte olacağım herkese çok çok kolay gelsin =)
Çok güzel bir gezi olmuş.Defalarca o yöreyi gezmeme rağmen yine de kıskandım =)
fijibaha : sağolsun var olsun !
narsis : hipodram yahu ! bir de evet dediğiniz müzelerin ismi bile güzel ! =) önümüzde siz olduktan sonra gideriz biz her yere farketmez güvenimiz tam artık =) biz teşekkür ederiz !
ikinehir : yahu ben demek bakarkör bir insanım bir dahaki sefere görene kadar çabalayın bari de selam vermeden geçmeyeyim =)
kadife : yoksun ortalıklarda be koç ! bak gezi var diyoruz haftalar öncesinden yazıyoruz peeeh ilgi yok =)
curie : benzer bir etkinlik olursa biz de takipte olacağız yine burdan da duyurur tabiri caizse adam toplar gideriz :D
erinç : buyursaydınız.
yok emir bey ayrı gezmiyorlar henüz bizim ikili zaten. öyle olsa ben de baya bi tırsardım sanırım :D
teyze gerçek mi?
harbiyedeki Askeri müze'yi gezsek de ben rehberlik etsem bi dahakine :P
en altta bir burun grdm korktum
artik ogrendiginize gore siz de bizi gezdirirsiniz ama Yerebatan Sarnici"na gitmem orda kotu anilarim var =)
gülş : Allah muhafaza !
püstüklü mama : gerçek =)
anglachel : ayarlarız lordum da şu yaz okulu sıkıntı oldu biraz.
c.c.u.t.b. : burun gördün mü korkacaksın arkadaş !
bahar : bence en hayırlısı yine narsis ile gezmektir zaten =)
Yorum Gönder