* Sınıfta bugün sürekli "old habits die hard" diyen kayınbiraderi, kayınvalidesi ve kayınpederini tanıdığım hocanın dersinde şunları anladım. Sınıfın içerisinde camdan bakarken, sallanan ağaçları görüp de rüzgar esiyor diyoruz ya hani, aslında sallanan ağaçlar değil de sınıfın kendisi, içinde onca insan aynı anda hocayı dinlemeye ve anlamaya çalıştığı için telekinetik bir enerji oluşturup sınıfı sallıyorlar, konsantrasyonları o denli kuvvetli ki bunun farkına da varmıyorlar üstelik. Bu da böyle bir anımdır, tespitimdir.
* Bugün Merve Hanım ile birer çay içmeye gittiğimiz Danişment' te uzaktan gördüğümüz saç bulutunun yaklaşınca Erhan Bey olduğunu fark ettik, oturduk yanına. Hazal Hanım' ı bekliyormuş, sohbet ettik çok olmuştu görüşmeyeli. Hazal Hanım da Erhan Bey de oyuncudurlar efendim. Bir tanesi benim doğal kliplerimden olan Bazen' in klibinden, diğeri ise Genco adlı televizyon dizisinden. Benim gözümde tabiki Erhan Bey' in rolü daha değerli. Hazal Hanım' dan 678. defa okula gelme sözü alındı. Konserime de geleceğine en güvendiğim iki isimdir bu gençler.
* Nev' in son albümü olan Işığım ve Gölgem' den bir parça koyacağım buraya, dinleyip albümün orjinalini alasınız hemen diye, hayalimdeki gırtlak nağmelerini yapan bir insan helal olsun diyorum, tarzına da karakterine de hayranlığımı belirtiyorum. Severek dinliyorum. Bir yandan da en vazgeçilmez albümlerimden birisi olan Şevval Sam' ın Sek albümünü ısrarla tekrar tekrar tavsiye ediyorum, ondan da bir şarkı koyuyorum ki dinleyip hemen orjinalini alın, yoksa dayanamayıp tüm şarkılarını koyacağım.
* Ne olur bana az da olsa taktik/teknik verin programlı/sistemli çalışabileyim ki hayatımın kalanına da vakit kalsın, hele hele her işe vakit ayırabilen ve dersleri de süper olan mükemmel insanlardansanız, bana da öğretin bunu nasıl yaptığınızı, sizi paraya boğarım bak, ya da tost falan alırım çay ısmarlarım, şarkı armağan ederim. Ne yazık ki tüm hünerlerimi teklif ettim.
* Bugün fotokopiciye zenci bir insan girdi, görevli çocuk kendisiyle iletişim kuramayınca, ingilizce bilen var mı diye sordu, etarftaki bir grup İTÜ talebesi -cehalet ve ya cesaretsizlikten- konuyla ilgilenmezken ben hemen atıldım, en mükemmel ingilizcemle sanki kavga çıkarıyor gibi vat du yu vant dedim, sonradan aklıma gelir hep mey ay help yu gibi sevimli kalıplar. Zenci de en zenciymiş, cümlesine you know what diye başladı beni benden aldı. Sonra anlaştık adamla, elindeki belgeyi taratıp, tarih bölümünü bilgisayarda sildirip çıktısını almak istiyordu, artık kaçak işçi midir nedir ehehe. Neyse adam bana hi dedi tokalaştık benim kaba giriş cümlemden sonra, çok üzüldüm.
* Zenciler bir ortama girdi mi kaliteli bir vuufırdan baslar gelmeye başlıyor kulağıma ve her an yov yov diyerek bir kaçının daha gelmesini, akabinde bikinili estetikli burunlu zenci hatunların ortamı basmasını ve sapıkça diyebileceğim danslara girişmesini bekliyorum. Bugün olmadı ama hâlâ bekliyorum bunu, öyle bir ortamda hemen İstanbul Atack bir numara başlar, kontağı çevir koçum hadi gazla, diye mikrofonu elime alır söze girerim.
* Bu şemsiyeler gördüğüm en tehlikeli korunma amaçları, neden mi? Bir gün yağmur yağarken önce otobüs durağında -ama kalabalık bir durakta- durun, sonra da kapısında izdiham olan bir otobüse binmeyi deneyin, anlayacaksınız. Tek gözünü kurtaranlar şanslı bence.
* Bir de, bir bilok gördüm boyna fotoğrafım var çok sevindim.
* Yine uzun zamanların ardından tespitten tespite koşuyorum. Alpay Bey, beni okusun da feyz alsın, hıh ! Batu Bey de adam olsun, öyle konsept bilogu açmaya benzemez bu işler. Ahahahah.
* Nev' in şarkının 1.58' indeki çıkışına -sonra tekrar var- hayranım, hançere (gırtlak) kalitesi pek hoş, pek yüksek, tabi bence böyle. Mail adresi varsa bir söyleyin de tebrik maili atayım, Esra Hanım' da olduğundan şüpheleniyorum. Bir de Leydi Indis, neniz var acaba? Nerlerdesiniz yahu?
* Bugün Merve Hanım ile birer çay içmeye gittiğimiz Danişment' te uzaktan gördüğümüz saç bulutunun yaklaşınca Erhan Bey olduğunu fark ettik, oturduk yanına. Hazal Hanım' ı bekliyormuş, sohbet ettik çok olmuştu görüşmeyeli. Hazal Hanım da Erhan Bey de oyuncudurlar efendim. Bir tanesi benim doğal kliplerimden olan Bazen' in klibinden, diğeri ise Genco adlı televizyon dizisinden. Benim gözümde tabiki Erhan Bey' in rolü daha değerli. Hazal Hanım' dan 678. defa okula gelme sözü alındı. Konserime de geleceğine en güvendiğim iki isimdir bu gençler.
* Nev' in son albümü olan Işığım ve Gölgem' den bir parça koyacağım buraya, dinleyip albümün orjinalini alasınız hemen diye, hayalimdeki gırtlak nağmelerini yapan bir insan helal olsun diyorum, tarzına da karakterine de hayranlığımı belirtiyorum. Severek dinliyorum. Bir yandan da en vazgeçilmez albümlerimden birisi olan Şevval Sam' ın Sek albümünü ısrarla tekrar tekrar tavsiye ediyorum, ondan da bir şarkı koyuyorum ki dinleyip hemen orjinalini alın, yoksa dayanamayıp tüm şarkılarını koyacağım.
* Ne olur bana az da olsa taktik/teknik verin programlı/sistemli çalışabileyim ki hayatımın kalanına da vakit kalsın, hele hele her işe vakit ayırabilen ve dersleri de süper olan mükemmel insanlardansanız, bana da öğretin bunu nasıl yaptığınızı, sizi paraya boğarım bak, ya da tost falan alırım çay ısmarlarım, şarkı armağan ederim. Ne yazık ki tüm hünerlerimi teklif ettim.
* Bugün fotokopiciye zenci bir insan girdi, görevli çocuk kendisiyle iletişim kuramayınca, ingilizce bilen var mı diye sordu, etarftaki bir grup İTÜ talebesi -cehalet ve ya cesaretsizlikten- konuyla ilgilenmezken ben hemen atıldım, en mükemmel ingilizcemle sanki kavga çıkarıyor gibi vat du yu vant dedim, sonradan aklıma gelir hep mey ay help yu gibi sevimli kalıplar. Zenci de en zenciymiş, cümlesine you know what diye başladı beni benden aldı. Sonra anlaştık adamla, elindeki belgeyi taratıp, tarih bölümünü bilgisayarda sildirip çıktısını almak istiyordu, artık kaçak işçi midir nedir ehehe. Neyse adam bana hi dedi tokalaştık benim kaba giriş cümlemden sonra, çok üzüldüm.
* Zenciler bir ortama girdi mi kaliteli bir vuufırdan baslar gelmeye başlıyor kulağıma ve her an yov yov diyerek bir kaçının daha gelmesini, akabinde bikinili estetikli burunlu zenci hatunların ortamı basmasını ve sapıkça diyebileceğim danslara girişmesini bekliyorum. Bugün olmadı ama hâlâ bekliyorum bunu, öyle bir ortamda hemen İstanbul Atack bir numara başlar, kontağı çevir koçum hadi gazla, diye mikrofonu elime alır söze girerim.
* Bu şemsiyeler gördüğüm en tehlikeli korunma amaçları, neden mi? Bir gün yağmur yağarken önce otobüs durağında -ama kalabalık bir durakta- durun, sonra da kapısında izdiham olan bir otobüse binmeyi deneyin, anlayacaksınız. Tek gözünü kurtaranlar şanslı bence.
* Bir de, bir bilok gördüm boyna fotoğrafım var çok sevindim.
* Yine uzun zamanların ardından tespitten tespite koşuyorum. Alpay Bey, beni okusun da feyz alsın, hıh ! Batu Bey de adam olsun, öyle konsept bilogu açmaya benzemez bu işler. Ahahahah.
* Nev' in şarkının 1.58' indeki çıkışına -sonra tekrar var- hayranım, hançere (gırtlak) kalitesi pek hoş, pek yüksek, tabi bence böyle. Mail adresi varsa bir söyleyin de tebrik maili atayım, Esra Hanım' da olduğundan şüpheleniyorum. Bir de Leydi Indis, neniz var acaba? Nerlerdesiniz yahu?
Kapıldım gidiyorum bahtımın rüzgarına
Ey ufuklar diyorum yolculuk var yarına
Ey ufuklar diyorum yolculuk var yarına
10 yorum:
kaçak kendine yardım buldurtamamış (amma da söz çıkt yaw:)), ama iyi ki İTÜ'lülerden başkaları da var mahalde, dimi ;)
sayın emir bey,
esefle bildiriyorum ki o İTÜ'lülerin ingilizce konuşan siyahi arkadaşa yardımcı olamamaları yardımsevmezliklerinden ya da ingilizcesel bazda zayıflıklarından değil, beyinsel fonksiyonlarının muhtemelen yarım saat önce çıktıkları ders/quiz/vize/inclass/proje toplantısı/uygulama aşamasında bloke olmuş olmasındandır.
yoksa biz İTÜ'lüler öncelikle kendimize yardım edebilsek pırlanta gibi çocuklarızdır efendim sölemesi ayıp.
kamuoyuna saygıyla arz ederim.
eyvallah emirim, yardın geçirdin beni bu post'unda. zenci muhabbetleri bombaymış, okurken ben de "hadi çak yow" deyiverdim, farkında değilim, yanımdaki yurt sakinleri uyardı.
alpay'a da kafam girsin, sana bişey olmasın emirim yahu..
not: google'dan bulmasın bu alpay bizi? odunla modunla koşturur peşimizden, alimallah...
Bir an şu okulda geceleri ortaya çıkan zenci abimizden bahsediyorsunuz sandım :) Yalnız şimi İTÜ'lülüer üşüşecek başına. Benden söylemesi.
Nev'izade beyin belki de feysbuk'u vardır. Oradan mesaj atarsın artık.
oktay ahmed : pasımı gole çevirdiniz efendim =)
gülş : yok efendim bunun açıklaması, ders çalışmaktan ötürü paranoyak ve çekingen olmak =) hatta yer yer sürmenaj olmak.
troy : alpay ı geç de sana bişi olmasın evlat =)
mama : itü lü dediğiniz nedir ki verdim gazı bakalım geleceler mi diye bekliyorum =) bir de umarım feysbuku yoktur ! benim de yok !
olmasııııın !
şimdi itülüleri temsil hakkını aldım burda üstüme galiba :) kimseler üşüşmez efenim biz çok severiz boun'luları çünküm :))
bakın onca işimin arasında daha bugün geldim okulunuz mevkiine, böyle de zeytin dalı uzatmak görevimdir :))
Yok be abicim Alpay Erdem okuyan,seven biri olarak ben pek benzetemedim yazdıklarını.Sen de çok güzel yazıyorsun,bu işte önünün açık olduğu kesin ama ben pek benzetemedim:)
Bu arada Şevval Sam'ın şarkısıda çok güzelmiş.Dinledim sayende sağolasın:)
nevzatcığıma ulaşacağımız bir adres vardır elbet. elimde yok ama buluruz.
zaten yeni kaset sonrası bir buluşma yapacağım demişti. gideriz beraber ;)
başlığa neden olan benim
gülş : şayet okula dek gelip de bir merhaba demiyorsanız zeytin dalını kırmış sayabilirim sizi, bir daha duymayayım böyle şeyler =))
cansu : gazı da aldım artık tutmayın beni tehey ! bu arada profilindeki müzik kısmına bakınca vay maşşallah gençler sert müzik dinliyor demiştim evvelden, ama bu şarkıyı severek "müziği seven insan, kaliteli olduktan sonra her tarzını sever" felsefemi bir adım ileriye taşıdın.
eysean : hobarey !
şişanekedisi : sana öyle gelmiş *hıhdiyensmiley*
Yorum Gönder