Cuma, Kasım 30, 2007

Günlük Bir Gezinti Hepsi Bu

Gördüğünüz üzere fotoğraf işine girdim efendiler ! Büyük fotoğrafçılar sanırım bu güneş ışığını ve onun yansımasını doğrudan alan fotoğrafları pek beğenmiyorlar ama ben beğeniyorum hem ters ışık candır sonuçta. Motorun peşine martıları takanları çok seviyorum.
Bizim okulda petekte böyle bir ağaç varmış yahu tahminen 500 seferden çok önünden geçmişimdir ama iki gün önce farkettim, önce arkasından çektim ama güneşe doğru çekmiştim, sonra dolandım önünden çektim, pek sevimli maşallah, mantarcan !
Katalog çekimleri, albüm kapağı çekimleri, reklam çekimler ve dizi çekimleri için bu alan kiralıktır efendiler ! Uygun koşullarda bir şeyler ayarlanır, yeter ki istensin. Bakmayın fotoğrafları biraz küçülttüm kalitesi düştü, aslında hepsi lama kadardı. Düğün de olur. Lama değil lâma, bir nevi ufak devemsi.
Pek değerli sevdiğim Merve Hanım' la huzurbank tabirini bulmuştuk yaklaşık bir sene kadar önce Emirgân civarında boğaza bakan bir bank bulunca, o gün bugündür her gördüğüm güzel bank benim için huzurbanktır. Huzurbank dediğin zaman yanında bir sevdiğin olacak, uzun uzun sohbet edeceksin, ya da etmene bile gerek kalmayacak kadar anlaşacaksınız.
Efendiler, sıkı takipçilerim bilir bu ağaçların fotoğrafını evvelden de koymuştum hatta yazdan kalma bir gün veya yazdan kalma bir okul başlığı altında olabilir. teoman' ı yine de pek sevmem. Uğraşıp onu bulanlar görecekler ki bu ağaçlar keyiflerine göre kırmızı, turunca da olabilen, canayakın ağaçlardır.
Ben iktidar partisinin reklam müdürü olsam, tüm afişlerime bunu basardım, adamın kafasının üstünde de parlayan bir ampül -aklına yeni bir fikir gelmişçesine- altına da kocaman yazıverdin mi "Durmak yok, yola devam" diye, var mı daha kaliteli ve teknik bir reklam, bence yok.
Okul dedin mi aklıma en çok gelen yerlerden birisi de burası, kolezyomg tarzı mimarisiyle hoşa giden, ilgi toplayan bu yapı, ortadaki avlusuyla da gönülleri iyiden iyiye fethediyor. Ben ütüye ütü demem, içinde salınan yâr olmadıkça diyerek, bir şarkı ve türküyü ya da en azından şiiri birbirine sokuyorum.
Gönül fetheden avlu burası, hayatımda ilk kez bildiğim tüm Japoncamı kullanma fırsatı bulup kullanamadığım yer de burası, Japon bir çocuk benden 25 metre ilerde tüm gücüyle hapşurdu ve o avluda Japonca çok yaşa demeyi bilen tek ben vardım, diyemedim ama çok uzakta diye, içimde patladı, şimdi bekle dur bir Japon daha hapşursun diye.
Çok çok eskiden olsaydı bu yol beni üzerdi, bir yandan da bir üniversitenin yurduna giden yol olarak kalırdı aklımda sadece, şimdi ise beni mutlu eden bir yol, İtalyan Lisesi ile Karaköy İskelesi arasındaki yol olarak geliyor aklıma. Her ne kadar bir çok sevdiğim genç hakkaten İtalyan olduysa da hâlâ görmeye değer dostlarımız var orda.
Bu resmimiz de -resim değil fotoğraf- tam Deryik Hanım' ın bilokluk oldu, pek havalı poz verdi değerli martı kardeşimiz ben de çatanak diye çektim acımaksızın. Bir şarkı bir de türkü geldi aklıma uçan kuşlarla ilgili ikisini de pek sevmem ne yazık ki, daha da düşünemeyeceğim.
Bu efendi de vapurun arkasına martı takma ekibinden, hop bir atıyor, martılar da vay vay vay diyerek attığına doğru akrobasik hareketlerle dalışa geçiyorlar. Fonumuzu da oluşturan soldan sağa Sultanahmet, Ayasofya ve Topkapı Sarayı.
Klasik fotoğraf makinem var madem ne çekeyim tabiki Haydarpaşa fotoğrafı oldu bu ama olsun, o camdan yansıyan turuncu ışığı yakalayıp dıraşk diye bastım tuşa, turuncu güneş ışığına kurban dedim, tren ve vapuru buluşturan başka kaç tane güzide noktamız var ki bu şehirde.
Neticede güneş batarken adete bir balon kadar büyük ve balonca tutulmuşçasına karanlıktı. Bu fotoğrafların hepsini de aynı gün çektim. Dünyayı dolaşmadım aslında sadece İstanbul' u dolaştım, burdan daha büyük olsa da dünya; bu kadar güzel şey bir arada olabilir mi? Bilemiyorum.

* Düşen uçakta bir profesörümüz ve 2 öğretim görevlimiz de vardı, diğer 3 öğretim üyesinin de olduğu gibi diğer 40 küsür kişinin de olduğu gibi tıpkı, neden acaba? Aklıma gelen kelimeler umarım tesadüftür, atom enerjisi, konusunun en iyisi, dünya çapında tanınan, enerji üretimi, lider üretici konumu ve son olarak, aselsan mühendisleri. Dua edelim de komployu düşünen bir ben olayım.

* Konser sezonu keşmekeş önümüzdeki iki haftayı şöyle değerlendirelim :

- 6 Aralık / Bümed Enso kokteyli
- 9 Aralık / Yeditepe / Leo Orkestrası Konseri
- 13 veya 14 aralık / Garanti Kültür Merkezi / Taşoda

Daha devamı da var aralık bitmeden ama ilk etapta bunları atlatmalıyım. Diyeceğim o ki bu aralar buralarda olamazsam bilin ki stüdyoda, arkadaşta, kendi odamada, müzik çalışmasında olacağım. Çok şükür müzik dolduk !

17 yorum:

Hanife dedi ki...

evet evet okulu bırakıp müzik işine girmeliyiz:))

---OPTiO--- dedi ki...

sana acilen bi kac japon yakalayip yolluyorum :))

bütün fotograflar süperr...ellerine saglik..ve o kadar haklisin ki ..bunca güzel seyin bi arada toplandigi baska biyer baska bi sehir daha yok..

bu arada..sabah haberleri acar acmaz ucak kazasini gördüm :( ve alt yazida bilimadamlarini görünce benimde aklima gelen ilk sey bu oldu :( cok üzüldüm ...

kolay gelsin...

Püstüklü Mama dedi ki...

Engin Hoca'nın bir komplo teorisine, bir cinayete kurban gittiğine inanmak istemiyorum. Allah rahmet eylesin tüm ölenlere.

jonquille dedi ki...

emir, bir gün de o mantarcanın altına girip, içini fotoğraflar mısın bizler için?
pek ilginç gelmiş idi bana.

deryik dedi ki...

emir ben mest oldum fotograflara bakiyorum.vay vay vay diyen martilardan oldum. martii vappuur :)

bi de: mantarcan saganak bastirinca cok guzel siginak olur, oyle super bi sidir kendisi. burda bi japon var, senin icin cok yasa diym istersen ama hapsurmadi hic. himmm...

Emir Bey dedi ki...

hanife : okulu bitirip girsek daha hayırlı olcak gibi =)

optio : teşekkür ederim.

mama : amin.

jonquille : bakalım deneylim =)

deryik : o zaman hapşurunca aynen yazdığım gibi arigato de kendisine, tüm ünlüler kısa okunuyor =) bir de masaüstü resmi yapmak istediğin olursa heber et büyüklerini yollarım =)

cheshirecatunderthebed dedi ki...

arigato ne lan allah iyiliğni versin.

Emir Bey dedi ki...

cat : ben japonu denedim =P

yok lan kafam karışmış
deryik aman ha japon u kilitleme arigato deyip de
okayçini de o sana arigato ya da doitini desin, çok zorda kalırsan sen de doyitaşimaşte dersin =)

fijibaha dedi ki...

tek soru
foto makinesi mi aldın sen

Emir Bey dedi ki...

zeki insanın hali bambaşka !

deryik dedi ki...

ahahaha arigato dememem gerektigini biliyodum efendim en azindan, panik yok. hala hapsurmadi zaten :P

Emir Bey dedi ki...

üstünüze hapşursun da aklınız başınıza gelsin emi !

BeYHaN dedi ki...

emircim bir gel sana birşey söyleyeceğim :)

Adsız dedi ki...

o mantar ağacı çok severdim, hala da severim her ne kadar pek görüşemesekte artık.. önünden her geçtiğimde de döner bakardım, o kadar severdim.. hatta bunun akrabaları var Bim'in üst yolunda, kafası karışık ağaçlar bunlar, dalları nereye gideceğini bilmediği için hep birbirine girmiş :)

Emir dedi ki...

ohh iyi oldu bu makine

Emir Bey dedi ki...

beyhan : hemen geleyim =)

? : inceleyeyim ben de bakayım teşekkürler =)

emir : makinede iyiyim bilirsin =P

narsis dedi ki...

Hey! Mantarcan denen ağaç kışın çok güzel yaprak döker, süper kıvrık eğri büğrü dalları ortada kalır; bunun primitivleri güney çimde de mevcuttur. İngiltere öncesi hatıra toplama çalışmamda yapraksız haliyle aşk yaşadığım anlar vardı, kesin koymuşumdur bloga da uzakta kaldı =)