Efendime söyliyeyim ikidir Kuyubaşı ile ev arasındaki mesafeyi (ki Kuyubaşı'na daha hiç Zeyneb'i görem diye varmadığımı da belirteyim ki yersiz tepki almayalım) iç güdüsel olarak buluyorum. Şöyle ki ne zaman bitecek yol dediğim anda yolun sonunu görüyorum yakında, bu da bu mesafenin uzun mu kısa mı olduğu konusunda beynim ve beyinciğim arasında bir çelişki yaratıyor. Barış Manço'yu da sevgiyle saygıyla andık.
4 yorum:
durum madem bu kadar vahim, bence bunun yol olup olmadıgını sorgulayın biraz. ben de orta siklet tenor saksofon sampiyonu hank mobley'e acayip sinir olduguma karar verdim, coltrane (ki kendisine bilindigi üzre "heviveytçempiyın" diyoruz) tipi babacan ataga kalkmıs gibi yaparak sag vurup, stan getz yumusaklıgında agzınıza bal çalarak mayıstırdıgında ise bildiginiz nuri alço olarak çıkmakta karsınıza.
her neyse, benim daha akademik olarak biten hiçbir seyim yokken, sizin gibi tatile çıkmıs numarası yapmayı bırakayım en iyisi. bu arada bugün burada müzik bayramıyla sehir cosku bulacak güya. sokaklarda kes ve alkolik gençlerden geçilmedigi gibi, yeteneksiz müzisyenlerin de sahne almak için tek sanslarını degerlendirme çabasına girdiklerini görecegiz. diger avantajı da ot içilen ve dolayısıyla da keçi kokan metro trenlerinde istisnai olarak sabaha kadar yolculuk yapabilme imkânını sunuluyor olusu. lafı bu kadar uzatmısken bir woody allen esprisiyle kapatayım bari: beni üyesi olarak kabul edecek bir kulübün kesinlikle bir parçası olamam. böyle ifade edince komik olmadı, o zaman sunu deneyelim: psikologuma abimin kendisini tavuk olarak gördügünü söyledim. neden bir akıl hastanesine götürmedigimi sordugunda su cevabı verdim: "e iyi de, benim yumurtalarına ihtiyacım var!".
gökşin : ben de orası hakikaten yol mu değil mi diye düşünmeye başlamıştım tam, öyle demeyin hangimiz bazen yeteneksiz ve müzik sever değiliz ki =) buralara bekleriz hatta okulumuz açılır.
sen blog yazıyormuşsun ya hala, iyiymiş ;p "kuyubaşı" ise en iyiymiş!
sen sevdin bu semt isimlerini bakınız kapıağası =P
Yorum Gönder