Pazar, Mart 13, 2011

Lakş


Şimdi geçtiğimiz günlerden birinde artık benim de bir twitter hesabım olmalı diye düşünmüş olmalıyım ki bir hesap oluşturdum. İnsan bilmediği şeyden korkar şeklinde yaklaşıyordum. Profilimi düzenledikten sonra bir süre hiç bir yere basmayıp sadece basabileceğim seçenekleri okudum. Sonra takip et butonunu kullanıp ilk göze çarpan eşi dostu takibe aldım, sonrasında olaylar gelişti. Hasılı kelam twitter kullananlara duyurulur, orayı biraz bağlantı havuzu gibi kullanacağım ve hesabım da budur:


Merak eden olursa buyursunlar. Bu hafta sonu da en az bir hafta içi kadar yoğun geçince pek dinlenemedim. Cumartesi evdeki işlerimi bitirip sokağa çıktım, Ediz Bey ile buluşup Galata Kulesi'nin altında kule sırası manzaralı bir kahvede oturduk. Üşüyecek kadar uzun süre oturup, bayılacak kadar çok çay içip, kendimizi celebrity hissedecek kadar da eş dost ile karşılaştıktan sonra, en ucuz yemeği yedik, birer kahve içtik ve ayrıldık. Güzel geçen bir vakitti, keyifli bir sohbetti. Sonra Sakareller provası için buluştuk. Önce baya konuştuk keza bu hafta Nublu konseri var, başka konular da vardı gündemde. Tam stüdyoya geçerken hatırladım ki gitarı konser sonrası Peyote'de bırakıp almamıştım. Pedal çantası ve trampet de orada kalmış. Değişik bir çalışma oldu o yüzden ama oldu.


Bugün ise sabahtan kulüp toplantısı ile güne başladık yaklaşık üç saat sürdü, hava mükemmeldi ayrıca. Dostları görmenin verdiği bir güne güzel başlama durumu öğleden sonra yerini şiddetli koşturmaya bıraktı. Fenerbahçe'den eve dönüp, kıyafetimi düzenleyip, gitarımı alıp karşıya doğru yola çıktım. Umut Bey'in evine gittik Emir Yargın Efendi ile. Uluç Bey de gelecekti, bu sefer de cuma günkü 60m2'deki Emir Bey konserinin provasını yapacaktık. Uluç Bey gelemedi. Biz çalıştık. Sibel Hanım ve Paşa Bey uğradılar bir ara. Sonra bir şeyler yedik, eve döndüm. Sabah 10.00'da çıkılan eve akşam 22.00'da dönmek beni üzüyor. Merve Hanım da dedi ki "gençsin, yorulacaksın tabi" ben de ekledim "bu yaşta yapmayacan da ne zaman yapacan" diye.

Fotoğraf: Nil İpek Hanım'ın fenalaştığı ve Ali Bey tarafından saha dışına taşındığı dört numaralı ev konserimizden bir hatıra. İmre Hanım çekmişti. Unutulmaması gereken bir an.

2 yorum:

asdfgh dedi ki...

Vallahi bir gün çıkıp 'Artık bir twitter hesabın olmalı/grup adına olsa da olur' deyu çekmkirmeyi düşünüyordum ki gerek kalmamış =)
Hayırlı olmuş hayırlı.

Emir Bey dedi ki...

geç de olsa oldu =)