Pazar, Ekim 17, 2010

Arazi


Ülker'in mi Eti'nin mi bir bisküvisi var Sultanbeyli mi Sultançiftliği mi ne öyle bir şey, içinde sanırım 97 parça falan bisküvi var yedikçe bitmiyor. Bir paketiyle günde üç öğün doyabiliyor insan. Aklınızda olsun. Dün Emir Yargın Efendi ile konuşacak vaktimiz oldu yıllar sonra, konuşulacaklar birikmiş dağ kadar olmuş. Neyse konuşabilmenin mutluluğuyla konuştuk erittik derken tam onu andığımız sırada Ediz Bey ile karşılaştık sokakta. Gece Sakareller konseri vardı, ikinci resmi Sakareller konserim. Kendi gitarımla çaldım, performansımdan baya memnundum bir şarkıda biraz ton dışı oldum gibi vokal olarak ama Allah'a emanet öyle oluverdi, monitörden gelen ses azdı keza. Onun dışında her şey iyiydi, bis bile yaptık. Baha Efendi'den tutun da Selen Hanım'a kadar geniş bir seyirci yelpazemiz de vardı. Bakalım teker teker denk geldikçe yorumlarını alacağım. Bu haftanın da müzikli geçeceği belli oldu gibi şimdiden. Haydi bakalım. Bir de şu "Omuz" reklamı beni derinden etkiledi.

Hiç yorum yok: