Pek çok diğer yaz da yaşadığımız gibi, bu yazın da keyifli geçmesinin en kritik sebeplerinden biri Emre Bey'dir. Kendisi İtalya'dan gelmiştir yaklaşık bir ay evvel. İstanbul görüşmeleri sonucunda kendisi de benimle aşağı yukarı aynı tarihlerde Antalya'da olmak üzere ikna edilmiştir. Antalya'da en yoğun tempolara ayak uydurmuş, en zorlu maratonlara bizimle birlikte çıkmıştır. Buna rağmen çok minimal (az) oflayıp puflayarak gönülleri bir kere daha fethetmiştir. İstanbul'a dönünce de yakası bırakılmamış, kendisi her fırsatta ölesiye yorulmuş, az uyutulmuş, hatta erken kaldırılmıştır. Bu durumlarda bile dediğim üzere nadiren çemkirmiş, "erken kalkan yol alır" felsefesine karşı gelen kendi arkadaşlarına karşı bizi hep savunmuştur. "Uyuyup nabacan?" diye sormuştur bu insanlara. Bazı yönleriyle kendime benzettiğim bir insandır Emre Bey. Kendimi beğendiğimden olsa gerek onu da bu yüzden baya sever, beğenirim. İnsanlar -daha doğrusu arkadaşları dostları- üzerinde, bir araya getirici, bağdaştırıcı, bağlayıcı ve etkileyici bir gücü vardır misal. Üstelik bunca vakittir tanışıyoruz -ki kendisi İstanbul'daki ilk arkadaşım- hâlâ beni tanıştırdığı bir kişiden dahi memnuniyetsizlik duymadım. Neticede Türkiye'de olduğu süre boyunca o bizle, ben onlarla elimden geldiğince vakit geçirdik. Pişman değilim!
Bir fotoğraf koyayım evvela, anlamsız olduğu kadar beni bakınca mutlu eden bir kare. Canberk Bey'in evinin önünde, arabasının üzerindeyiz. Fotoğrafı çeken Asena Hanım, soldan sağa Emre Bey, ben ve Dilruba Hanım. Hani biri dese ki arabanın üzerinde ne işiniz var verilecek pek cevap da yok ama hepimiz çok mutluyuz bu noktada. Önemli olan, önemli de değil de güzel olan bu. İşte Emre Bey böyle adamlardan, durduk yere çok mantıklı bir açıklaması olmaksızın sizi mutlu eden bir insan. Neyse biz de arabayla Ferrara'ya gitme planı yaptık, altından kalkabilirsek şu 3-4 sene içerisinde mükemmel olur. Bu da her yaz yazılanlar gibi bir Emre Bey'e veda yazısı olsun, önümüzdeki sene görüşmek üzere diyelim şimdilik. Tanıştırdığın tüm güzel insanlar, bize ayırdığın tüm zamanlar ve süper bir adam olduğun için de ayrıca bir teşekkürümü edeyim yazımı bitirirken. Bu da Emre Bey ve tüm dostlarına gelsin. Hâlâ en çok bu parçayı seviyorlar:
3 yorum:
izninizle, şarkıyı paylaşacağım blogumda.
sen neden ve nasıl oluyor da kazak giyiyorsun peki? şoka girdim burda. bir de emreyi kıskandım, hani bana hani bana?=)
kürk mantolu madonna: buyrun paylaşın, paylaşıma izlenmeye açık şeyşer bunlar.
merve: ben geldiğimden beri kazak giyiyorum sen ne diyorsun dostum şoka girme, sana da teşekkür ederim sen kıskanma yeter ki! =)
Yorum Gönder