Çarşamba, Mayıs 06, 2015

Değer Deniz'in Ardından


Bugün sabaha kötü başladım. Ofisten Zeynep'in "Değer Deniz diye bir müzisyen kadın öldürülmüş tanıyor muydunuz?" demesiyle birlikte inşallah yanlış duymuşumdur diyerek hızla bir internet taraması yaptım. Karşımdaki tek sonuç bu korkunç gerçeğin doğruluğuğuydu ne yazık...

Sonra Değer ile tanışmamı anlattım bir kaç cümle ile çünkü bu tanışma bile onu tanımamış birisine onun hakkında pek çok fikir verebilir bence.


Neyse bugün Bülbülderesi'nde geçirdiğim saatlerde aklımı sürekli kemiren soru şuydu: Acaba cenazelere bu sıklıkta gidecek yaşlara geldik mi yoksa yaşadığımız dünya gün geçtikçe daha vahşi bir yere doğru mu evriliyor?

Ölen daha doğrusu öldürülen insanların yaşlı olmadıklarını düşünürsek Umut'un da dediği gibi ikinci seçenek ağır basıyor ne yazık ki. Bir ton güzel insan gördüm bugün; güzel insanları üzgün görmek ne kadar acı biliyor musunuz? Normalde zoru başaran, hayallerinin peşinden giden, herkesin yapmadıklarını yapabilen onca insanın bugün yıkılmış veya yenilmiş olarak (ve bir eksik olarak) bir arada olması beni çok daha fazla üzdü. Çaresiz ve geri dönüşü olmayan bir durum çünkü yaşanılan durum.

Ancak çoğu zaman atlanılan ama nasıl atlandığını aklımın bir türlü alamadığı bir durum var, o da cinayetlerin (özellikle kadın cinayetlerinin) önlenebilirliği. Ama bunu başarabilmek için çok ciddi gayret lazım, o niyet de kimsede yok.


Medya ya da yeni medya denilen paçavraların ölümü, vahşeti pornografikleştirmemesi lazım misal, iki tık fazla alacağız diye insanın içindeki vahşet düşkünü içgüdülere oynanmaması lazım misal, öldürülen müzisyen bir kadın olunca "zaten gece çalışıyormuş, zaten yalnız yaşıyormuş, kim bilir evindeki kimmiş" gibi gizli ifadelerle algı yönetimi yapılmaması lazım misal, adalet sisteminin kadını korur şekilde evrilmesi, aptalca binlerce şeyin cinayetlerde hafifletici olmaması lazım misal, hakimlerin karar verirken empati yapması, bunu yapamıyorlarsa kamuoyu baskısı ile elini vicdanına koymaya itilmesi lazım misal, yöneticilerin neden sadece 10 yılda binlerce kadının öldürüldüğünü ya da sadece bu yılın daha ilk 4 ayında 100 kadın öldürüldüğünü sorgulaması ve gerekli önlemleri alması lazım misal, polise şikayete giden kadının batasıca aile yapımızla, örfümüzle, adetimizle yanıtlanmaması, koruma altına alınması lazım misal, hatta polisin çaresizce ona sığınanlara kaçtıkları kimselerle aynı mantıkla yaklaşmamaları lazım misal, kadını alt sınıf, doğal hizmetçi, doğurgaç ve benzeri nice farklı şekilde tanımlayan zihniyetlerin yok olup gitmesi lazım misal, hepimizin içindeki gizli seksist düşüncelerin, dillerimizdeki erkek egemen jargon ve küfürlerin unutulması lazım misal, kısaca bu düzenin komple batıp yeniden kadınlarca kurulması lazım misal...

Yoksa bu sayaç daha çok ilerler, dün sizin, bugün bizim canımız yanar, içimizden her gün bir şeyler kopar gider, ardından unutur yaşamaya devam ederiz...

Ne şanslıyım ki bu şarkıları canlı da dinleyebildim. Tekrar teşekkürler Değer Deniz, huzur içinde yat.

1 yorum:

salahi bozkurt dedi ki...

iyiler hep kaybeliyor ne yazıkki... kaybedilen bir değerdi, yanlış zamanda yanlış yerde yanlış bir dünyada ...