Perşembe, Kasım 10, 2016

Okuduğum Kitaplar #0002 || 161110


Bir önceki Okuduğum Kitaplar #0001 yazısında başladığıma sizlerin de şahit olduğu üzere bu yazının da çoğunluğu (tam olarak 5'te 3'ünü) Harry Potter serisinden eserlere ayrıldı. Diğer iki eser ise bambaşka bir kategoriden: Çocuk kitapları. Neden çocuk kitapları okuduğuma dair gerekli açıklamayı o maddelerin altında bulacaksınız.

---

1. Harry Potter ve Azkaban Tutsağı (Yazarı: J. K. Rowling || 1999 || Çeviren: Sevin Okyay - Kutlukhan Kutlu)


Serinin üçüncü kitabında artık ilk iki kitaba göre biraz daha olgunlaşan daha doğrusu büyüyen bir Harry ile karşı karşıyayız. Sırf Harry değil tabii yakın arkadaşları Ron ve Hermione de onunla birlikte büyüyor. Bu da ne demek oluyor? Yaşadıkları sorunlar ve hikâyeler de büyümeye başlıyor. İşte tam da bu noktada yazar J. K. Rowling'i bir kere daha takdir ediyorum çünkü hem bu büyümeyi çok iyi bir şekilde kitaba sindiriyor hem de hikâye kurgusunu da kahramanlar ve okuyucularla birlikte büyütmeyi (derinleştirmeyi) çok başarılı bir şekilde gerçekleştiriyor. Kitabın heyecanını kaçıracak herhangi bir detay vermeyeceğim ama bu bölümde hayatımıza Sirius Black, Lupin, ruhemiciler, Azkaban ve Sihir Bakanlığı giriyor diyebilirim.

2. Konuşan Kedi (Yazarı: Muzaffer İzgü || Resimleyen: Cavit Yaren || 1998)


Konuşan Kedi bir çocuk kitabı. Çocuk kitaplarında yazan kadar resimleyen de önemli olduğu için başlığa özellikle Cavit Yaren ismini de yerleştirdim. Tıpkı yabancı yazarlı kitaplarda çevirenin aşırı önemli olması gibi bir durum bu. Boğaziçi Üniversitesi Görme Engelliler Teknoloji ve Eğitim Laboratuvarı GETEM'in sesli kütüphanesi için çocuk kitapları seslendiriyoruz geçtiğimiz yıldan bu yana, çok keyifli bir iş, yapmak isteyen olursa çok da basit, hatta çocuk kitabınız benden! Neyse ilgisini çeken bana ulaşsın. Bu sebeple geçen sene 10-12 kadar çocuk kitabı okumuştum, bu sene de tahminen ayda 1-2 yeni çocuk kitabı okurum. Konuşan Kedi, Muzaffer İzgü'nün biri adını kitaba veren olmak üzere 4 öyküsünden oluşuyor. Hikâyelerin ilki konuşan bir kediyi, ikincisi köy hayatını, üçüncüsü bir pazar macerasını ve dördüncüsü ise bir karne günü macerasını anlatıyor. Dördüncünün bir yerinde bayağı 3-4 dakikalık bir gülme krizine girdim, hep atlar yüzünden. Öyle ki kayda ara verdim, soluklandım ve 2-3 defa daha aynı satırı okuyup tekrar tekrar gülme krizine girdim. Neyse ki sonunda kazasız belasız kitabı da kaydı da bitirdim. Vallahi güzel kitap, anlatıcı/öğretici ve merak ettirici yönü kuvvetli. Çocuk kitapları bambaşka kafalar! Tekrar ediyorum çocuk kitabı seslendirme hususu ilginizi çekerse bana ulaşın!

3. Harry Potter ve Ateş Kadehi (Yazarı: J. K. Rowling || 2000 || Çeviren: Sevin Okyay - Kutlukhan Kutlu)


Dördüncü kitap bana kalırsa serinin kırılma noktası, ilk üç kitap başlangıç, dört olgunlaşma ve son üç kitap savaş. Kitap Quidditch Dünya Kupası ile başlıyor, Üçbüyücü Turnuvası ile devam ediyor. Hogwarts dışındaki başka büyücülük okullarının da dahil olduğu koskoca bir dönem ile karşı karşıyayız. Bu kitabın bize kattığı karakterlerden biri de Moody. Spoiler (yani kitabın içeriğine dair önemli ya da sürpriz bozucu bir bilgi) vermeden daha fazla yazmak zor. Tek diyebileceğim şey Harry, Hermione ve Ron artık büyüyor ve kendilerini tüm yaşadıklarının yanı sıra çocukluktan gençliğe geçişin getirdiği sıkıntılarla da boğuşmak zorunda buluyorlar.

4. Levent Kayseri'de (Yazarı: Mustafa Orakçı || Resimleyen: Derya Işık Özbay || 2015)


Bu da GETEM için seslendirdiğim bir başka çocuk kitabı. Türkiye'yi Geziyorum adlı bir serinin 4. kitabı. Levent, kardeşi, arkadaşları, hocası ve gezi kulübü serinin adından da anlayacağınız üzere her kitapta bir başka diyara gidip oranın kültürünü, mimarisini ve mutfağını tanıyorlar. Bu bölümde Kayseri'deler. Bu kitap da öğretici yanı yüksek olan çocuk kitaplarından, bazı ansiklopedik bilgileri sıkmadan verip çocuklarda merak uyandırmayı başarabilir diye düşündüm. Bir de Levent'in arkadaşları var Kâmil ve Kâmile. İşte bu iki çocukta kendimi gördüm resmen, tüm olayları gittikleri yerlerde yemek yemek! Hahah. Bir kere daha tekrar ediyorum siz de çocuk kitabı seslendirmek isterseniz bana ulaşın!

5. Harry Potter ve Zümrüdüanka Yoldaşlığı (Yazarı: J. K. Rowling || 2003 || Çeviren: Sevin Okyay - Kutlukhan Kutlu)


Serinin en ağır kitabı. Sadece kilogram cinsinden ya da sayfa sayısı bakımında değil, anlattığı hikâyenin boyutları ve duygusal yoğunluğu da çok yüksek bu cildin. Siyasetin Hogwarts'ı ele geçirişine şahit olduğumuz bu bölümde aynı zamanda Harry'nin aşk sancılarını ve Voldemort'un karşısında durmanın fiziksel ve ruhsal bedellerinin ne olduğunu görüyoruz. Tekrar ediyorum serinin en yoğun kitabı, çok şey anlatıyor, çok şey öğretiyor, çok noktada okuyanı etkilemeyi başarıyor. Tıpkı bir önceki kitap gibi yüreğinizde bir kaya ile bitiveriyor.

---

5'ten fazla kitap yazmayayım dedim, hoş gerçi üç tanesi aynı serinin eserleri ama olsun. Yani bir sonraki yazıya da iki Harry Potter kaldı. Bir ayda çok da az kitap okumamışım, yani geçen yazıdan bu yana. Aferin bana. İşliyken de işsizken de disiplinli bir şekilde sürdürebildiğim tek alışkanlığım sanırım kitap okumak. Hayatımda, etrafımda, yakınımda ve uzağımda bunca şey olur ve olmazken belki de kendimi bu dünyadan soyutlamanın en iyi yöntemlerinden biri okumak olduğu için. Neyse bunlar ayrı bir yazının konusu olur şayet yazmaya tâkâtim olursa.

---

Hah! Son olarak bundan önceki birkaç yazıya da birkaç cümleyle değineyim.

"Benimle Çalışmak İsteyen Şanslı Firmalar Arıyorum" başlıklı yazımın bir günde 3300'den fazla kişi tarafından tıklanıp okunacağını bilsem, altına 3-5 liralık bir bağış kampanyası da açar birkaç ay kafam rahat gezerdim. Arkadaşlar işsizlik ve istifa temalı yazılarımın gördüğü ilgiyi yaptığım herhangi bir başka şeye gösterseydiniz, mesela müziğime, şu an dünya star'ıydım. Hahah. Şaka bir yana biliyorum hepiniz işten ayrılmak, iş değiştirmek, istifa etmek istiyorsunuz zaman zaman. Bu konuda kendimi Hasan Tahsin gibi hissettiriyorsunuz ama bakıyorum arkadan gelen yok. Bu sözümün altını çizin, hatta ben çizeyim sizin için: İşe giderken ayağınız geri geri gidiyorsa o işte bir yanlışlık vardır.

"Analog Fotoğraflar Albümü Numara 2 - Zenit Portreleri" yazısından bu yana analog fotoğraf konusunda arayı biraz açtığımın farkındayım ama merak etmeyin elimde bol bol fotoğraf var. Yakında yeni bir albüm ile karşınıza çıkıp bu seriye kaldığım yerden devam edeceğim.

"Şirin Soysal'ın Müziğine Dair" başlıklı bundan bir önceki yazımı da eğer güzel müzikler dinlemek, keşfetmek, öğrenmek istiyorsanız, bir vakit yaratıp içine gömdüğüm videolarla birlikte okuyun/dinleyin. Devamını merak edip kendiniz araştırmaya devam edeceksiniz eminim ki.

---

Aşık Veysel'den bugüne özel bir kayıt ile bitireyim yazımı, ben susayım, bu halkın sesi, elçisi çalsın söylesin derdimi:


Hiç yorum yok: