Pazar, Mart 11, 2007

Musiki


Dün akşamı düşününce

"Bir diyar ki orda hep
şarkılar vardı..."

sözü geliyor aklıma.


Annemlerin üniversiteden arkadaşlarıyla toplanmalarına gittik, düşünün ki yirmi senedir görüşmeyen iyi arkadaşlar vardı dün aynı ortamda, arada görüşenler de vardı tabi. Yemek faslıyla başladık, sonra biz arka odaya geçmişken tam yan odadan bir kanun, bir ud, bir de la sesi geldi. Hemen ben de gidip akord etmek üzere kaptım gitarımı, büyüklerin de iznini aldım ben de katılabilir miyim diye. Ardından bir fasıl başladı ki sormayın gitsin. Her makamdan müthiş eserler, ilahiler, uzun havalar, valsler her şey vardı. Ben ancak karar notalarını verecek nitelikte eşlik edebildim, valsler dışında, haliyle perdesiz enstürmanla çok kapışmamak lazım zira kendi felaketinizi de bulabilirsiniz sonuçta. Uzun saatler çalındı söylendi, sonra çay molası aldılar, ud çalan amca biraz da sizi dinleyelim dedi ve ben de iki parça çaldım, her zaman kendinden büyük insanlara çalmak daha heyecan vericidir, üstelik genelde daha açık sözlü yorumlar yaparlar beğenseler de beğenmeselerde. Ama aldığım tepkilere çok sevindim, sonra fasıl devam etti kaldığı yerden. Müziğin insanlar üzerindeki etkisini görmeniz gerekiyordu tam olarak. Müziğin içinde hiçbir şeyde olmayan bir şeyler var, hiç bir şeyin yapamadığını başarma gücü, bir büyü mü demeli ne demeli? Faslın sonuna doğru, ortamdaki herkesin birer ikişer isteklerini alarak bitirdiler çalmayı ki ortamda yirmi civarında insan olduğunu düşünürsek bu müthiş bir davranıştır.

-"Umarız ki rahatsızlık vermemişizdir."
-"Rica ediyorum hep rahatsızlık veriniz."


Saate bakıp şaşırmanın vakti gelmişti artık saat 01.30' du. E biraz da tatlı yemek gerekirdi tabi, tiramisular mı dersiniz, şekerpareler mi, baklavalar mı. Ben tatlıdan pek haz etmeyen bir insanım ama annemin yaptığı büyüleyici tiramisuya hayır diyemedim. Kalktığımızda saat 02.30' u geçmişti, müzik mükemmeldi, yeni ve hepsi birbirinden tanınası insanlarla tanışmak da mükemmeldi en azından müzik kadar. Döndük eve, yattığımda saat 03.03' tü. Bir kaç sene önce olsa annem, arkadaşlarıyla görüşmeye gittiğinde gitmek istemezdim, halbuki şimdi böyle toplantılara gitmek için, resmen çaba harcıyorum. Birşeyler kazandığını hissederek dönmek çok hoş.


Bugüne gelince. Hıımmm ne desem ki? Merve hanıma ısıtıcılarla ilgili bir brifing verdim, bir ton da akustik olsun, ne bileyim yalıtım olsun konu anlattım, artık hâlâ sınavdan kötü not alırsa gözüme gözükmesin.

-külliyen yalan-

"Dudaklarımda arzu kollarımda yalnız sen,
Sana bakan bir çift göz ben olayım sevgilim."

5 yorum:

batu dedi ki...

emir bey, ozendik...

=)

Tugc dedi ki...

ben cok seviyorum fasil ortamlarini cok! bi de raki olsa..

---OPTiO--- dedi ki...

yaa orda olmayi öyle cok isterdim ki ..fasil vs ..özelliklede yasi büyük olan insanlarin arasinda olmak müthis bisey :)) beni zorla cagirirlar öyle ortamlara :)) ( yani illa isterler) hasta olsam bile geliceksin derler...cok keyifli oluyo..frankfurtta cok sevdigim bi abla var...50 kisinin oldugu ortamda bile sarkilar söyledim :) bi cogunu tanimadigim halde...inanilmaz keyifliydi..ve dedigin gibi onlarin yorumlari daha baska oluyo :)) yaa cidden orda olmayi cok istedim simdi...offf...bende gelicem bi dahaki sfere :)) davetsiz misafir...yok yok zorla kendini davet ettiren misafir:))
ne diyim...kabul edin benide ....:))

bu arada merve hanim siz anlattiysaniz kesin gecmistir efenim :)) bundan aksi mümkün degil..saygilar sevgiler :))
gelecegin starina kocaman alkislarla uzaklasiyorum simdi :))

batu dedi ki...

efendim raki olmasa da, tsm olmasa da, emir bey ozenmemizin ertesinde bizleri studyoda konuk etti ve enfes bir mini konser verdi.

eline, agzina saglik emircim, kulaklarimizin pasini attin...

Emir Bey dedi ki...

eysean : onu istek yapacaktım ben sonra sesime güvenemedim zira meyanı çok diktir adamı zorlar =)

batu : bir udi bir de kanuni bulursak hep beraber yaparız beyim ne demek.

tuğçe : ben alkol karşıtıyım efendim vallahi ama içmenize de bir şey demem =)

optio : başımızın üstünde yeriniz var efendim o ne demek öyle :) gerçekten büyük ve saygı duyulası insanlardan gelen bir övgü bir çok şeyden üstündür, bu insanların sizi adam yerine koyması da aynı şekilde tabi :)

batu : yok beyim şimdi doğruya doğru vasat ın biraz altındaydı daha iyileri olur ama inşallah bir gün.