Kaç zamandır yapmam gereken bir şeyi yaptım ve sayfamın template'ini güncelleştirdim, eskisine göre çok mu şey değişti, yo hayır, sadece kullanımı daha rahat ve güncel oldu. Reader'larınızdan bir adım olsun uzaklaşın, normal adres çubuğu üzerinden sayfaya girin, bir bakın sağına soluna, çok bir değişiklik yok gerçi, orjinaline sadık bir restorasyon diyelim. Misal artık benim de +1 butonum var, "emeğe saygı +1 beyler" demek isteyen olursa çekinmeden basabileceği... Geçtiğimiz günlerden Salı olan günde Pelin Hanım'la görüştük, kendisiyle Cadde'de buluştuk bir sağa bir sola yürüdük, iki üç kez oturduk, bol sohbet ettik. Güzelce vakit geçirdik. En son Suadiye tarafında oturmuşken bir de ne göreyim, karşı kaldırımdan annem geçiyor, hemen aradım umarım telefonunu duyar diye, neyse ki telefonu baya güzel titremiş ve duydu, onu da yanımıza davet ettik bir kahve içmeye. Pelin Hanım'la tanıştılar, hoş beş ettik, sonra dağıldık. Ben Bostancı'ya yürüdüm LID komitesi toplantısına. Tuğçe Hanım ve Özlem Hanım'ı görmüş oldum kulüpten, sonrasında da Kerem Bey ve Serkan Bey'i. Ardından daha yoğun geçecek bir çarşamba günü için, eve döndüm ve enerji toplamak üzere dinlenme moduna geçtim.
Çarşamba günü ofistekilerin öğle yemeği arasına yetişme programıyla başladı. Kendimi birden Nişantaşı'nda buldum. Eylül Hanım'ı görmüş oldum her şeyden önce, Özkan Bey, Mehmet Kıvanç Bey, Nihan Hanım, Aslı Hanım, Sait Bey, Seçkin Bey, Bülent Bey, Şahika Hanım, gördüğüm diğer güzel insanlardı öğle yemeği süresince. Sonrasında ofise de bir uğrayıp çıktım. Saat 4'te Barış Hoca'yla buluşacaktım ve arada iki buçuk saatim vardı, civardaki arkadaşları arayayım da birini ziyarete gidiyim bari zaman geçmez başka türlü diye düşündüm. Aradım eşi dostu, kimse duymadı telefonlarını. En sonunda duymaz diye umduğum Hazal Hanım'ı aradım, enteresandır bu kez de o duydu. Ona uğradım ben de. Sohbet ettik, dizilerden, sinemadan, müzikten konuştuk bol bol. Kendisi yola çıkıyormuş sonraki gün, ben de daha fazla oyalanmadan çıktım. Barış Hoca'yla buluşmak üzere Galatasaray'a ilerledim. Mispis cemaatinden Zafer Bey'le denk geldik, Mustafa Amca'ya geçtik bir çay içmek üzere, orada da kadim dostum Caner Bey ve arkadaşı Dicle Hanım'a denk geldik. Sonra Barış Hoca da geldi, enteresan bir grubumuz oldu, sohbet ettik. Sonra Zafer Bey gitti, biz sohbet etmeye devam ettik, sonra Caner Bey de gitti, daha sonra Uğur Bey bize katıldı, doktora kokan bir ortam oldu. Biz de prova öncesi Tünel'e geçtik sonrasında. Sakareller'in tanımında ayzan "teorik fizik doktorası"yla ilgili cümleyi konuştuk biraz. Ben o cümleye bakınca her daim şu vurguyu anlardım, siz de o anlamda mı yazdınız diye sordum ve onayladılar. Uğur Bey'in fiziğe olan aşkını vurgulamak hatta müziğe baskın olduğunu göstermek üzere belirtilmiş bir cümle, tabi Uğur Bey'i tanımak ve tanımamak ya da Sakareller mensuplarını tanıyıp tanımamak farklı algılamalar yaratmış. Nasip. Bir konsere gelseniz halbuki kırılacak tüm bu artiz imajımız ama işte, nasip. Sözüm size Evren Bey, buyurun Cumartesi gecesi, hatta Deryik Hanım'ı da kandırın.
Prova keyifli geçti, yeni bir şarkı çalacağız konsere! Bakalım nasıl olacak. Bu aralar sağa sola koşturmaktan yoruluyorum, ama bu koşturmaları yapabileceğim en verimli ve en boş vaktimdeyim, o açıdan zamanımı iyi değerlendirdiğimi düşünüyorum. Saygılar sevgiler.
5 yorum:
Hala pztsi bulunduğunuz yerdeyim(3 senedir bir ıslama köfte yemedim ama hehih), konser için bol şans diliyorum gençler (:
(Maillere dönemedim, burdan ses edeyim dedim.)
Template fark ediliyor, böyle çerçevelenmiş gibi her şey, daha bir derli toplu olmuş.
Yok artizlikten filan diye düşünmedim yanlış anlaşılmasın lütfen. "Fizik doktorası" yapmaya gitti demek de aynı hissi verir.
Teorik fizik deyince de çok açık olmuyor, parçacık fiziği mi yoksa akışkanlar dinamiği mi, elektromanyetimza mı anlaşılmıyor :)))
Davet için çok teşekkürler, gelmeyi planlıyordum İstanbul'da değilim o gün. Ama zaten seni çok dinledim.
Sevgiler, saygılar
sözüm sana divad.
değişiklik iyidir, bu template de güzel olmuş emir bey! :)
indis: yenilebilir bence, mersi ayrıca
evren: uğur yazsa kim bilir ne yazardı işte, konuya hakim olmadığımızdan hep =)
deryik: söz artık sizde deryik
aes: çok mersi
Yorum Gönder