Bu vebkemden fotoğraflarını çektiğim değerli gençleri size takdim edeyim, şimdilikle sol taraftaki çok güzel olan Ayça Hanım ki kendisi bana dayı diyecek ilk insandır, çok sevdiğim bir çocuktur ki çocukları sevmem mesafeli davranırım lakin bu başka, hakkaten sevilesi bir şey yahu, maşallah diyelim, Allah nazarlardan saklasın, onun yanındaki limon yemiş tipli olan ise yeni üretimlerden Arda Bey, o da az daha bir serpilince bana dayı diyebilecek ikinci insan, ehehe tipe bak, babasını andırdığını farkettik sonra da hain bir şekilde kel ya ondandır dedik, en sağdaki fotoğrafta ise kardeşine sevgiyle sarılmış Ayça Hanım, ilgiden sıkılan Arda Bey ve pek değerli anneleri Elif Hanım' ı görüyoruz, Elif Hanım ablam olur, senin ablan mı var dediğinizi duyar gibi oldum, olmaz mı yahu benim olmayacak da kimin olacak diyorum, hatta ben ablama benzerim en çok, ayrıca bu platformdan Uğur Eniştemize de bir selam gönderiyoruz. Maşallah. Yenilesi gençler bunlar, hatta : Yenilesil sizlerin eseri olacaktır abla! -boşa giden yüksek kaliteli espri-
Bahar Hanım' a yaptığım gelin sizi gezdirem kızlar tadındaki teklifime Çiler Hanım' ın tamam olur şeklinde cevap vererek beni şaşırtması ile başlayan Anadolu turnemiz, Üsküdar' da motor iskelesinde buluşmakla başladı, ben bu gençleri beklerken boyacı genç 46 kez hayır dememe rağmen ayakkabıma bakıp bak sportif sprey de var diye saçmaladı, boyacıların dilenci ve ısrarcı hatta çeteci ve kavgacı yanları beni çok korkutuyor, her neyse atladık otobüse Hisar' a doğru, otobüste İngilizce kullanmamız gerektiği bir durumda çekingenlik yapıp turistleri kaderine bıraktık falan derken vardık hisara, sonra da öğretmen evine gittik, bilen bilir çok kral bir yerdir, yemekleri söylemişken Egecan Beyimiz geldi, oturduk yedik, sohbet ettik, manzaraya baktık, yat aldık yalı aldık derken, kalkıp Küçüksu Kasrı' na namı diğer gelecekteki evime girmeye karar verdik, Bahar Hanım bu sefer bir turist kurtardı, sonra ezberci ve ışık hızında bir rehber eşliğinde bu hayran olduğum köşkü gezdik, Balyan Kardeşlerdi galiba isimleri, kendilerine bir kez daha saygılarımı sunuyorum. Fotoğraf da çektirdik önünde oh mis.
Daha sonra dedik ki gidelim biraz da Çengelköy' de oturalım Çınaraltı' nda, herkes bilir hemen hemen burası Süper Baba dizisinin çekildiği yerdir, hatta Çınaraltı' ndaki kahvehane de Nihat' ın kahvehanesidir, kahvelerimizi içtik, ben Çiler Hanım' a kötü bir fal baktım, Egecan Bey' de bana kötü bir fal baktığını söyledi neyse gençler 17.45 vapuruna yatişeceklerdi Bebek' e geçmek için ardından da dijeylik yapmaya mühendislik binasına gideceklerdi, sonra gittik bakmaya vapura meğersem yokmuş efendim o saatte vapur, sonra azcık da Erbab' da oturduk sonra bir baktık vapur yanaştı, koştur koştur gittik bunlar da hemen atladılar vapura son anda, ben de geri döndüm bizimkilerin yanına döndüğüm sırada itiraf etmek gerekirse karı kız muhabbeti yapıyorlardı. -Az önce yazının geneline bakarken farkettim ki bu paragraf çok kısa olmuş o yüzden altına bir kaç satırlık saçmalamaya karar verdim, bizim Hamit Ağabey vardı eskiden o limanda çalışırdı, arada kocaman tahta koliler getirirdi bize kolilerin içinden de artık değişik sürprizler çıkardı, Nascar arabası mı dersin, basketbol potası mı işte öyle yüce gönüllü bir insandı.-
Sonra ne mi oldu? Çiler Hanım aradı ve onlar için daha kötüsü olamayacakları bir durumda olduklarını paylaştı benle, Eminönü vapuruna binmişlerdi ki tek amaçları okula çabuk gitmekti, zoru başarırız, imkansız vakit alır felsefesiyle yaptıkları bu hareket sonucunda sanırım şimdilerde varmışlardır okula, üstelik bunu bizle paylaşmaları da çok hoş bir hareketti, kendileri proficiency yi yeni geçmiş ve iyi bir şekilde geçmiş insanlar olarak pek huzurluydular bugün, artık tatile de memlekete de her yere de giderler, arada İstanbul' a geldiklerinde, bir Beykoz bir de Moda sözüm var kendilerine, bir de bakarsın Egecan Bey' in siteye gideriz çocuk parkının yanındaki piknik masasına neden olmasın. Bu gençler iyidir yahu, bir de hepsi birbirini sevdi daha ne olsun, Tuhaffiye Hanım da pek fotojenikti bugün yahu gönül isterdi fotoğraf makinaları olsun yanımızda, telefonda daha fazla boş yer olsun ya da... (çok entellektüel bir yazarım yahu şu cümlelerin devrilişindeki karizmaya bir bak Allah aşkına ey okuyan ! ) Geldikleri için Bahar Hanım, Çiler Hanım, Egecan Bey ve Tuhaffiye Hanım' a nice teşekkürler, ben de evde bir günden fazla kalamıyorum ayol, evhamlandık.
Bu fotoğraf bugün dolabımda bulduğum bir fotoğrafın telefonla çekilmişi, görünen yer ise bizim Antalya' daki evin balkonundan Bey Dağları (Toroslar' ın bir kısmı), bazen nasıl özlüyorum dağ manzarasını anlatamam, burda da tepe var ama ancak yokuş tırmandırıp yoracak kadar, ne bileyim bir yaz sabahı hiç beklemediğin şekilde dağlardan kopup gelip seni yenileyen, tazeleyen, hem de serin bir hava yok, özlemek böyle bir şey demek, adliyesi, migrosu burda da var da ne bileyim başka türlü bir şey işte orası.
Aklımda Kalanlar :
* Evde yoğurt kalmaması nedir bilir misin sen? Makarnayı ısıtırsın, bir de hayallerini ısıtırsın onun yanında tam çatırdama tahammül edilemez bir hâl almışken ocaktan çeker, tabağına koyarsın, dolabı açarsın, kaparsın başını almış şekilde dolabın eline -az daha terbiyesizleşiyordum- boynun bükük, kalbin kırık oturursun sofraya, dudağında güzel musikimizden bir kaç satır, biraz kül biraz duman o benim işte diyerek.
* Küçük İbo ve Küçük Onur vardı bir aralar, ne yaptı onlar diye düşünüyordum sabah, keza bugün Çiler Hanım nüfus cüzdanımdaki fotoğrafımı Küçük Onur' a benzetince bir daha düşündüm, hadi Onur büyüdü, Onur Akın oldu tamam da İbrahim de İbrahim Üzülmez mi oldu acaba, nedir bilemedim tam.
* İspanya' da teşvik primi serbestmiş, abi sen şu kadar parayı al ama rakibini yen ki biz de üst sıraya çıkalım olayıdır teşvik primi dediğimiz, ben karşı takım olsam daha fazla para verip sen bana yenil kanka diye tehdit primi verirdim, hâlâ da yenilmezse, maç çıkışında paf takımı falan toplar kavga çıkarırdım.
* Paf takım da ne komik lafmış öyle paf. Eeheheeehe.
* Bir de ben cipsi kaşıkla yerim arkadaş, öyle yok elim vıcık vıcık olacak, sonra çay bardağı elimden kayacak, kucağıma düşecek, neslim tükenecek yahut kaygan ellerle fareyi yönlendiremeyip erotik sitelere falan gireceğim, hiç hazzetmediğim şeyler bunlar, Emir Efendi de şahidimdir cipsi kaşıkla yerim ben, doğrusunun da bu olduğuna inanırım.
* Dünyanın en komik esprisini yaptığıma inanıyorum, hatta bir yandan onun dışında da düşünüyorum da bu yazı yer yer baya hoş oldu, bu yer yer ki hoşlukları yazının geneline yaymak esas amacım ve damarlarımdaki asil kanı kullanmaya çalıştığım yöndür fakat her zaman olmuyor. Çiler Hanım' a da espirimin kıvılcımını farkında olmadan çıkardığı için teşekkür ediyorum. Kıvılcım da ne olur bilemedim, kıvılcım çıkarmak dedim.
Huzurlarınızda kaplumbağa terbiyesizi :
Bahar Hanım' a yaptığım gelin sizi gezdirem kızlar tadındaki teklifime Çiler Hanım' ın tamam olur şeklinde cevap vererek beni şaşırtması ile başlayan Anadolu turnemiz, Üsküdar' da motor iskelesinde buluşmakla başladı, ben bu gençleri beklerken boyacı genç 46 kez hayır dememe rağmen ayakkabıma bakıp bak sportif sprey de var diye saçmaladı, boyacıların dilenci ve ısrarcı hatta çeteci ve kavgacı yanları beni çok korkutuyor, her neyse atladık otobüse Hisar' a doğru, otobüste İngilizce kullanmamız gerektiği bir durumda çekingenlik yapıp turistleri kaderine bıraktık falan derken vardık hisara, sonra da öğretmen evine gittik, bilen bilir çok kral bir yerdir, yemekleri söylemişken Egecan Beyimiz geldi, oturduk yedik, sohbet ettik, manzaraya baktık, yat aldık yalı aldık derken, kalkıp Küçüksu Kasrı' na namı diğer gelecekteki evime girmeye karar verdik, Bahar Hanım bu sefer bir turist kurtardı, sonra ezberci ve ışık hızında bir rehber eşliğinde bu hayran olduğum köşkü gezdik, Balyan Kardeşlerdi galiba isimleri, kendilerine bir kez daha saygılarımı sunuyorum. Fotoğraf da çektirdik önünde oh mis.
Daha sonra dedik ki gidelim biraz da Çengelköy' de oturalım Çınaraltı' nda, herkes bilir hemen hemen burası Süper Baba dizisinin çekildiği yerdir, hatta Çınaraltı' ndaki kahvehane de Nihat' ın kahvehanesidir, kahvelerimizi içtik, ben Çiler Hanım' a kötü bir fal baktım, Egecan Bey' de bana kötü bir fal baktığını söyledi neyse gençler 17.45 vapuruna yatişeceklerdi Bebek' e geçmek için ardından da dijeylik yapmaya mühendislik binasına gideceklerdi, sonra gittik bakmaya vapura meğersem yokmuş efendim o saatte vapur, sonra azcık da Erbab' da oturduk sonra bir baktık vapur yanaştı, koştur koştur gittik bunlar da hemen atladılar vapura son anda, ben de geri döndüm bizimkilerin yanına döndüğüm sırada itiraf etmek gerekirse karı kız muhabbeti yapıyorlardı. -Az önce yazının geneline bakarken farkettim ki bu paragraf çok kısa olmuş o yüzden altına bir kaç satırlık saçmalamaya karar verdim, bizim Hamit Ağabey vardı eskiden o limanda çalışırdı, arada kocaman tahta koliler getirirdi bize kolilerin içinden de artık değişik sürprizler çıkardı, Nascar arabası mı dersin, basketbol potası mı işte öyle yüce gönüllü bir insandı.-
Sonra ne mi oldu? Çiler Hanım aradı ve onlar için daha kötüsü olamayacakları bir durumda olduklarını paylaştı benle, Eminönü vapuruna binmişlerdi ki tek amaçları okula çabuk gitmekti, zoru başarırız, imkansız vakit alır felsefesiyle yaptıkları bu hareket sonucunda sanırım şimdilerde varmışlardır okula, üstelik bunu bizle paylaşmaları da çok hoş bir hareketti, kendileri proficiency yi yeni geçmiş ve iyi bir şekilde geçmiş insanlar olarak pek huzurluydular bugün, artık tatile de memlekete de her yere de giderler, arada İstanbul' a geldiklerinde, bir Beykoz bir de Moda sözüm var kendilerine, bir de bakarsın Egecan Bey' in siteye gideriz çocuk parkının yanındaki piknik masasına neden olmasın. Bu gençler iyidir yahu, bir de hepsi birbirini sevdi daha ne olsun, Tuhaffiye Hanım da pek fotojenikti bugün yahu gönül isterdi fotoğraf makinaları olsun yanımızda, telefonda daha fazla boş yer olsun ya da... (çok entellektüel bir yazarım yahu şu cümlelerin devrilişindeki karizmaya bir bak Allah aşkına ey okuyan ! ) Geldikleri için Bahar Hanım, Çiler Hanım, Egecan Bey ve Tuhaffiye Hanım' a nice teşekkürler, ben de evde bir günden fazla kalamıyorum ayol, evhamlandık.
Bu fotoğraf bugün dolabımda bulduğum bir fotoğrafın telefonla çekilmişi, görünen yer ise bizim Antalya' daki evin balkonundan Bey Dağları (Toroslar' ın bir kısmı), bazen nasıl özlüyorum dağ manzarasını anlatamam, burda da tepe var ama ancak yokuş tırmandırıp yoracak kadar, ne bileyim bir yaz sabahı hiç beklemediğin şekilde dağlardan kopup gelip seni yenileyen, tazeleyen, hem de serin bir hava yok, özlemek böyle bir şey demek, adliyesi, migrosu burda da var da ne bileyim başka türlü bir şey işte orası.
Aklımda Kalanlar :
* Evde yoğurt kalmaması nedir bilir misin sen? Makarnayı ısıtırsın, bir de hayallerini ısıtırsın onun yanında tam çatırdama tahammül edilemez bir hâl almışken ocaktan çeker, tabağına koyarsın, dolabı açarsın, kaparsın başını almış şekilde dolabın eline -az daha terbiyesizleşiyordum- boynun bükük, kalbin kırık oturursun sofraya, dudağında güzel musikimizden bir kaç satır, biraz kül biraz duman o benim işte diyerek.
* Küçük İbo ve Küçük Onur vardı bir aralar, ne yaptı onlar diye düşünüyordum sabah, keza bugün Çiler Hanım nüfus cüzdanımdaki fotoğrafımı Küçük Onur' a benzetince bir daha düşündüm, hadi Onur büyüdü, Onur Akın oldu tamam da İbrahim de İbrahim Üzülmez mi oldu acaba, nedir bilemedim tam.
* İspanya' da teşvik primi serbestmiş, abi sen şu kadar parayı al ama rakibini yen ki biz de üst sıraya çıkalım olayıdır teşvik primi dediğimiz, ben karşı takım olsam daha fazla para verip sen bana yenil kanka diye tehdit primi verirdim, hâlâ da yenilmezse, maç çıkışında paf takımı falan toplar kavga çıkarırdım.
* Paf takım da ne komik lafmış öyle paf. Eeheheeehe.
* Bir de ben cipsi kaşıkla yerim arkadaş, öyle yok elim vıcık vıcık olacak, sonra çay bardağı elimden kayacak, kucağıma düşecek, neslim tükenecek yahut kaygan ellerle fareyi yönlendiremeyip erotik sitelere falan gireceğim, hiç hazzetmediğim şeyler bunlar, Emir Efendi de şahidimdir cipsi kaşıkla yerim ben, doğrusunun da bu olduğuna inanırım.
* Dünyanın en komik esprisini yaptığıma inanıyorum, hatta bir yandan onun dışında da düşünüyorum da bu yazı yer yer baya hoş oldu, bu yer yer ki hoşlukları yazının geneline yaymak esas amacım ve damarlarımdaki asil kanı kullanmaya çalıştığım yöndür fakat her zaman olmuyor. Çiler Hanım' a da espirimin kıvılcımını farkında olmadan çıkardığı için teşekkür ediyorum. Kıvılcım da ne olur bilemedim, kıvılcım çıkarmak dedim.
Huzurlarınızda kaplumbağa terbiyesizi :
19 yorum:
oyhhh maşallah.
çok güzelmiş yigenlerin. ama ben ablan olduğunu okumuştum bir postunda daha sanki.
neyse dayıcık. madde madde herşeye yorum yazmak isterdım ama bünye izin vermiyor.
emir bey nihat'ın kahvesi çok iyi gelmiş size espri yeteneğinizi gün ışığına çıkarmış. hep böyle kalınız yahu .)
ben kendimi garip addederken cipsi kaşıkla yeme prensibiniz ne kadar standart bir insan olduğumu farkettim :D
ağdalı uzun cümleler kurma eğilimim var bu akşam zira 1001 gece açık şu anda tvde .) en iyisi susmam bu sebepten. sevgiler..
cipsi kasıkla yedigine sahit oldum. boyle davranısları da hep seri katiller falan gosterir ha dikkatimi cekmedi sanma.
eheuheuh iyi olmuş ya, yer yer epey güldüm=))
özellikle bir son kısım tarzında yazdığında yarılıyorum ben emir ya, alpay erdem gibi yazdığında yani...
Valla hangi konuyla ilgii yorum yazayim bilemedim ama sabah sabah ise gidemeyen bir tugce olarak, yazini cok sevdim. Bak simdi bu yaziyi okuduktan sorna atesim duser benim :)
Emir Bey davetiniz için çok teşekkür ederiz.Çok şahane birgün geçirdik (akşamına bilokumda mı değinsemm diyorum) Eminönün'den okula min zamanda gitmeyi başardık ,bir saatlik bi gecikmemiz oldu.Zaten ordaki maceramız tam bir komediydi (set up fln bekliyoduk dvd player koydular önümüze tek cd'lik,insanlara Radyo Boğaziçi dj'leri çıkcak dediler millet de bişi sandı komediydi)
buarada prof'u geçip geçemediğimi
z belli olmadı daha malasef buraya geçti yazmışsınız sonra rezil olmayalım =)
vay terbiyesiz kambulmbağa Allah iflah etsin vallahi rezalet=)
eysean : teşekkürler efendim =) bir dahaki sefere madde madde yazarsınız =)
gülş : 1001 gece izliyorsanız ağdalı cümlelerin yanında kamera sizi çekerken dolu dolu gözlerle 15 - 20 dakika boşluğa bakmanız da gerekecek.
süper selen : öyle deme ama çok avantajlı bir şey =)
batu : gönlümden hep öyle yazabilmek geçiyor ama işte olduğu kadar artık =) iltifatlar için sağolasın beyim.
tuğçe : düşsün diye hususi yazdım.
bahar : sınavı atlattığınız manasında bir geçtilerdi o, dvd player ha :D eheuhuha :D neyse anlatırsın ayrıntılı, bir de evet kaplumbağa baya terbiyesiz oldu :D
peki hangi cipsi kaşıkla yersin .kocaman üçgen doritosları kaşıkla o paketin içinden çıkarıp ağzına yerlere düşürmeden götürebiliyorsan sana bir paket ayakkokulu doritos alaturca alacağım.yok eğer kafamkadar rufflesları yiyebiliyorsan bir paket doritos mavilim alacağım. yo yo frito lay prensibim değildir patos yerim diyorsan bana da öğret
CİPS ÇATIR ÇUTUR YENMEMELİ.
cips bence yenilmeden önce emilmeli, baharatları içine sindirmeli.
PARMAKLARI TURUNCU YAPMAYAN CİPSE CİPS DEMEM.
bir de cipsi koklamayı sevenler vardır ki meliş de bunlardan biridir kaşıkla cips yemeye karşı çıkacaklarını hissedebiliyorum
evet ben de cips-kaşık konusuna hatta cips-çay konusuna takıldım. yani cips hatır hutur "soğuk içecek" eşliğinde yenmez mi yaau? bi de o kaşık değil kepçe olmasın? uzun sürmüyo mu yahu?
boyacı çocuklardan korkan bi politikacı olmaz, icabında 2-3 ytl verilir bi sohbet edilir, "face your fears live your dreams" eveeat.
ayça hanım ne gururlu bi abla öyle. çaksın bi beşlik :)
ah ah evet yoğurt kalmamasını nedir bilirim.. peki sen yoğurt diye aldığın şeyin hiçbir zaman kıvamlı olmaması, sulu sepken yağsız bi şi olmasını bilir misin abidin? ühühüh.
gecenin bu vaktinde iyi geldi bu yazı :)
yeğenler pek sevimliymiş. Allah bağışlasın. ufak olan biraz ağlak herhalde ama zamanla geçer :)ama ufaklığın yüzünü biraz benzettim. ee ne demişler, kız halaya, oğlan dayıya:)
cips-kaşık mı? olabilir tabi. hangi cips olduğuna bağlı. misal, o koca koca ruffles'lar sığmaz ki kaşığa. ama o ufak, yuvarlak migros'unkiler olur herhalde galuba sanursam. ki favorimdir kendileri yağsız yağsız patates cipsi :)
emir bey saat 01.12 ve de ben herkesin uyuduğu evde kahkahalar attım :) sayenizde manyak imajım güçleniyor. boşluğa bakma konusunda antremanlar yapmam lazım zira hala 10 dakikada kalıyorum :p
cips yerken çorba kaşığı mı kullanıyorsunuz acaba yoksa tatlı kaşığı mı? çay kaşığı diyin de dumur olayım en iyisi.
Efendim "Insan Küçüksu Kasrına gelir de beni bir aramaz mı yahu" diye kızacağım lakin kızmıyorum, çünkü muhtemelen siz benim o kasra 1 km. mesafede oturduğumu bilmiyor idiniz. Canınız sağolsun ama bir dahaki sefere affetmem :)
en guzel cips reklamlarıda gayet guzel oldu bence critos hareka tabii ki doritos da sevioruz
da super en iyi cips ölü olandır
yeğeniniz pek bir tatlı maşallah:))Ya bu arada geçen ben de düşünmüştüm şu Küçük İbo ve Küçük Onur'u.Merakım canlandı birden:))
cheshirecat : dediğim cips ve yediğim cips ehr zaman için tektir lays hasat şenliği yerim başkasını da yemem pek, yani yerim de görsem almam mesela ! kokusu da her şeyi de güzel bu cipsin kaşıkla yemek de güzel oluyor vallahi =)
deryik : yok zaten bildiğiniz gibi değil her daim sohbete giriyorum çünkü hangi ortamda olursak olalım beni seçiyorlar genelde, hâl hatır ayakkabı boyamama yok gerek yok şeklinde geçen 15 dakikalık bir muhabbet oluyor ama her seferinde sinirleniyorlar gibime geliyorlar ya hayırlısı, cipsi kaşıkla yerim yanında da çay içerim bayan =) ayça hanım çok afilli abladır of of, bu arada sulusepken yoğurt eminim daha iğrençtir ama ağlamayın hepsi geçecek =)
mama : vallahi ben büyük lays yiyorum sığdığı kadar şeklinde, ilk en büyükleri yerken baya zorlandığım doğru sonradan ufaklıkları ve kırıntıları yerken pek rahat oluyor =)
gülş : tabiki çorba kaşığı hem de xl çorba kaşığı.
kerem : acaba insan küçüksu kasrına gelmişken kerem bey in telefonunun olmadığını farkedip de neyse bir dahakine planlı programlı geliriz demez mi? gerçi gençler memlekete gittiler galiba ama biz buralardayız :P
fijibaha : en iyi cips kasede olandır diyorum ben de bir de lays hasat şenliği =) ismi bu denli garip bir şeyi bu denli sevmek de garip.
Boyaci-dilenciler konusunda ben de erkeklerimizin hizla ortamdan uzaklasmalari gerektigine gonulden inaniyorum. Cenen ne kadar iyi olursa olsun islik calip ceteyi basina topladiklarinda bi iki yetele ile de kurtulamadigi oluyor politikacilarin da =D Hatta abi ya sevdim ben seni gel bu benden diye boyayip 20 yetele ile cikmaya calisiyorlar ki kafasini kaldirima daya ez.
Bi de bi de bi de... Avrupa yakasi icin cekilin huleayn ben varim desem de Anadolu'nun bagri icin benim de gezdirilmem gerek. Uzerimdeki o "korler memleketi Kalkedon" imaji Sarayburnu'nu gordugum surece kendi kendine yok olmayacak. Hani diyorum bi iyilik.
hanife : teşekkürler, kendileriyle ilgili bir şey öğrenince bildireceğim =)
narsis7ekho : ben şshsen üsküdar iskelesinde 4 tane çam yarması gibi boyacı "çocuk" a 20ytl kaptırdığımı ağlamaklı bir şekilde eve döndüğümü bilirim geçen senenin en başı daha yeniyim istanbul da. of of.
Ayçaaaaaaaa diye bağırasım var şu anda; hayranı olduğum bebekler kategorisinde top 10'de :)) Dileğim gerçek olmuş baksana :)))
marka : istanbul a gelirlerse ki pek zannetmiyorum direkt olarak tanıştıracağım senle =)
Yorum Gönder