Şimdi sanırım bugün Deryik Hanım' ın doğum günü, burdan kutluyoruz, geçen gün kendisi bir resmi beğenmişti, ben de tesadüfen bugünkü benzer bir resmi kendisine armağan ediyorum buradan, Dolmabahçe Sarayı' nın yanındaki güzel yerden muhteşem bir akşam olan hava manzarası, bir de Kabataş - Üsküdar motoru var karemizde.
Napıyorsun sen yahu? Japonca mı? Vaaay be! Neyse onu bunu geçin de içinde H geçen bir şey söyleyin siz. Harakiri mi? He diyorum yahu! Bu kızcağız çok kahrımı çekiyor ya artık kusra bakmıyordur umarım. Japonca öğreniyor bir de daha ne olsun. Doi taşi maşte diyelim biz de buradan kendisine. İnanmıyorsanız büyütün bakın yahu gerçekten Japonca. :)
Ne gündü bakayım? Salı mıydı? Galiba. Nedir peki bendeki bu lakayt bılogır tavırları yok efendim kendi kendine konuşmalar soru cevaplar falan? Neyse, BU Cafe' nin üst katına çıktık güzelmiş orası da ama biraz boş sanki dekorasyonu ya da insan az olduğundan bize boş geldi. Ben deli gibi yedim, Ilgın Hanım az buçuk yedi.
Günümüzden bir fotoğraf, hava tam takdir ettiğim cinstendi bugün soğuk da olsa güneşli. Hatta gençleri de güneşe karşı çektim hatta Uğur Bey' in gözleri bırtlamış*. Yasin Bey' in mezuniyet fotoğrafı bu, bu arada unutmadan söylemek lazım. Bugün garip bir gündü yahu bu arada.
Bu motorların arkasındaki Türk Bayrakları çok hoşuma gidiyor, bir de boğazın değişik yerlerindeki dev bayraklar. Sabah gelirken hep bayrağın önüne oturmaya çalışırım şayet çok fırtına yoksa, bayrak arada bir enseden bir kesik alır akıllı ol efendi ol mahiyetinde. "Varlığım, Türk varlığına armağan olsun, Ne mutlu Türk' üm diyene! (iyi dersler arkadaşlar)" şeklinde bitiriyorum sözlerimi size gençliğinizi hatırlatmak pahasına.
Eski dostlar pek değerli olur bilir misiniz? Her ne kadar dünyanın en dengesiz, en agresif, en küfreden, en müşteriye artistlik yapan ve en şişe fırlatıp bardak kıran garsonunun olduğu Kahve Dünyası' na götürseler de sizi. Tüm gün içimde bir sıkıntı, nasıl anlatsam, nerden başlasam, bir bakmışım, uçmuş gitmiş bizim gençlerin yanında. "Eee senle pek konuşamadık." Ne konuşacaksa artık. :)
Pazartesi gününden bir kare daha, güzel insanlar, her daim her görüşte sarılınası insanlar, gülmekten yarılmalar. Bir de gün boyu konuşulan bir blogger camiası. İlahi Tuhaffiye Hanım vallahi ne desem boş size. :) Bir ömre bedelsiniz, Yasin Bey' in inci gibi cümlelerinden bir alıntı yapmak istiyorum ki Erdinç Bey de katılıyormuş bu görüşe. "Alter olacağına tiki olsun yahu!" Bir tane aklı başında ruhsal dengesi yerinde arkadaşım olmayacak herhalde benim ya neyse, yürekleri yeter. :) Kro bitirişi. -Tuhaffiye Hanım style-
* Bırtlamak : Böyle bir nevi belermek, pörtlemek.
NOT : Tanıma bakıp hizaya gelmek + yazmış olmak için yazmak + içi neden bu kadar çok sıkılmak + özlemek ve özlemek + hayattan bıkmak + sonsuza dek cümle kurmak + international socialisation.
NOT 2 : Şu an dinlediğim şarkının sözleri "İki karpuz bir koltuğa sığar mı? İlk sevilen yar son sevilene anam uyar mı? Biricik öpsem zalım anam duyar mı? Kaçındasın a kafirin kızı anam kaçında, menekşeler kokuyor o senin sırmadan saçında. Ağlama güzelim, sızlama ben yine gelirim, gurbet elde kimseler bakmam sana dönerim." Bu noktada potpori oluyor sanırım Gemim gidiyor baştan, yelkenleri kumaştan adlı şarkıya. Değişik, yaratıcı ve hoş sözler değil mi. :)))
Napıyorsun sen yahu? Japonca mı? Vaaay be! Neyse onu bunu geçin de içinde H geçen bir şey söyleyin siz. Harakiri mi? He diyorum yahu! Bu kızcağız çok kahrımı çekiyor ya artık kusra bakmıyordur umarım. Japonca öğreniyor bir de daha ne olsun. Doi taşi maşte diyelim biz de buradan kendisine. İnanmıyorsanız büyütün bakın yahu gerçekten Japonca. :)
Ne gündü bakayım? Salı mıydı? Galiba. Nedir peki bendeki bu lakayt bılogır tavırları yok efendim kendi kendine konuşmalar soru cevaplar falan? Neyse, BU Cafe' nin üst katına çıktık güzelmiş orası da ama biraz boş sanki dekorasyonu ya da insan az olduğundan bize boş geldi. Ben deli gibi yedim, Ilgın Hanım az buçuk yedi.
Günümüzden bir fotoğraf, hava tam takdir ettiğim cinstendi bugün soğuk da olsa güneşli. Hatta gençleri de güneşe karşı çektim hatta Uğur Bey' in gözleri bırtlamış*. Yasin Bey' in mezuniyet fotoğrafı bu, bu arada unutmadan söylemek lazım. Bugün garip bir gündü yahu bu arada.
Bu motorların arkasındaki Türk Bayrakları çok hoşuma gidiyor, bir de boğazın değişik yerlerindeki dev bayraklar. Sabah gelirken hep bayrağın önüne oturmaya çalışırım şayet çok fırtına yoksa, bayrak arada bir enseden bir kesik alır akıllı ol efendi ol mahiyetinde. "Varlığım, Türk varlığına armağan olsun, Ne mutlu Türk' üm diyene! (iyi dersler arkadaşlar)" şeklinde bitiriyorum sözlerimi size gençliğinizi hatırlatmak pahasına.
Eski dostlar pek değerli olur bilir misiniz? Her ne kadar dünyanın en dengesiz, en agresif, en küfreden, en müşteriye artistlik yapan ve en şişe fırlatıp bardak kıran garsonunun olduğu Kahve Dünyası' na götürseler de sizi. Tüm gün içimde bir sıkıntı, nasıl anlatsam, nerden başlasam, bir bakmışım, uçmuş gitmiş bizim gençlerin yanında. "Eee senle pek konuşamadık." Ne konuşacaksa artık. :)
Pazartesi gününden bir kare daha, güzel insanlar, her daim her görüşte sarılınası insanlar, gülmekten yarılmalar. Bir de gün boyu konuşulan bir blogger camiası. İlahi Tuhaffiye Hanım vallahi ne desem boş size. :) Bir ömre bedelsiniz, Yasin Bey' in inci gibi cümlelerinden bir alıntı yapmak istiyorum ki Erdinç Bey de katılıyormuş bu görüşe. "Alter olacağına tiki olsun yahu!" Bir tane aklı başında ruhsal dengesi yerinde arkadaşım olmayacak herhalde benim ya neyse, yürekleri yeter. :) Kro bitirişi. -Tuhaffiye Hanım style-
* Bırtlamak : Böyle bir nevi belermek, pörtlemek.
NOT : Tanıma bakıp hizaya gelmek + yazmış olmak için yazmak + içi neden bu kadar çok sıkılmak + özlemek ve özlemek + hayattan bıkmak + sonsuza dek cümle kurmak + international socialisation.
NOT 2 : Şu an dinlediğim şarkının sözleri "İki karpuz bir koltuğa sığar mı? İlk sevilen yar son sevilene anam uyar mı? Biricik öpsem zalım anam duyar mı? Kaçındasın a kafirin kızı anam kaçında, menekşeler kokuyor o senin sırmadan saçında. Ağlama güzelim, sızlama ben yine gelirim, gurbet elde kimseler bakmam sana dönerim." Bu noktada potpori oluyor sanırım Gemim gidiyor baştan, yelkenleri kumaştan adlı şarkıya. Değişik, yaratıcı ve hoş sözler değil mi. :)))
6 yorum:
dostlar arasında bugün, sevgiyle dolu yüreğim demek geldi içimden:)))
abi gozlerim portledi :))
wallaha :)
ay ay ay toumgünü hediyesiii :) çok teşkür ederim efenim, derhal indiriyoruz kendisini seyv ez, arkafon yapıyoruzz :))
:) benim yazmis olmak icin yazmaya basladigim her yazi ve konusma felsefik seylerle donaniyor :)
O potpori tarzi sarkinin melodisini hatirlamaya calistim ama tsch! olmadi..
nerden duydun o şarkıyı emirim delim.zaten nerde alakasız bir şarkı orada ya emir ya orçun.sizin yüzünüzden arabada 5 evde 15,hoşuma da giderse bedavee'yi bile ezberledim.
hanife : ee hadi de bakalım :)
eysean : :)) anladınız siz :)
northwind : çok bilgisayardandır :)
deryik : rica ederim lakin öbürü daha güzeldi sanırım :)
tuğçe : şarkının melodisi yok zaten pek garip pek değişik :)
melis : bilirsin bizi beyb! :)
Yorum Gönder