Cuma, Mart 15, 2013

Bavul *


Ben arada yazmayı unutuyorum, siz de hatırlatmıyorsunuz ki arkadaş bir hâl hatır sormuyorsunuz öldük mü kaldık mı ne oldu. Neyse haydi affettim yine sizi, şanslı gününüzdesiniz. "Evet, bu havayla mı şanslı günümüzdeyiz?" dediğinizi duyar gibiyim. Duymakla kalmıyorum, katılıyorum ve arttırıyorum. Hafta içi günlük güneşlik olup cumadan pazara kapalı olan havaya karşıyız!

Geçen gün ne oldu hiç sormuyorsunuz. Kalktım alarmım çalınca "Hava da amma karanlık, yağmurlu zaar." dedim, duşa girdim, tıraş oldum çıktım, hava hâlâ kapkaranlık. Yani ne kadar yağmur olursa olsun saat olarak aydınlanması gerekiyordu artık. Gidip saate bir baktım 05:10, üzerinize afiyet mal ben 05:45'te çalması gereken alarmı 04:45'e kurmuşum. Gecenin bir yarısı kalkıp duş yapıp, tıraş olup bir saatlik uyku için tekrar yatmış oldum. Sonrasında annem de paniklemiş banyoyu kullanılmış ama beni uyuyor görünce, ahahah! Neyse, dün de 06:45'e kurulmuş yakaladım telefonu, neyse ki annem 06:15 gibi uyandırdı da işlerimi halledip, kahvaltıyı pas geçip ucu ucuna yetiştim servise.


Kadromuza yeni kattığımız ve akustik türü performanslarda bize vakitleri oldukça destek olacak olan Enis Ağabey (bendir) ve Kerem Bey (gitar) geçtiğimiz çarşamba görücüye çıktılar. Keyifli bir konser geçirdik. İlk kez bir Emir Bey konserinde hiç enstürman çalmadan şarkı söyledim, güzel bir his bu. Konserde Emir Yargın Efendi'den müthiş bir kemik performansı dinledik. Ben bendir çaldım, Umut Bey bas çaldı, Nil İpek Hanım da vokalleriye destek oldu Emir Efendi'ye. Bir de arada Nil İpek Hanım'la ben ufak bir Nilipek. bölümü yaptık. 4 tane güzel bestesini çaldık Nil İpek Hanım'ın. İlk yarıda besteler ağır basarken, ikinci yarıda yorumlar çoğunluktaydı sayı olarak. Gül Hanım'ın çektiği fotoğrafları da yayınladım hatta Emir Bey sayfasında. Sıradaki hedefimiz Kadıköy. 27 Mart Çarşamba akşamınızı şimdiden boş tutun, geçen ay olduğu gibi bu ay da Dunia'da yanımızda olun, beraber söyleyelim şarkılarımızı. Yaklaşınca Facebook üzerinden de duyururuz tekrar.

* Yoruldukça şu satırları düşünüyorum: "Seçtiğim yoldur bu seve seve yorulduğum." Nada dinleme haftasındayım bu hafta.

Hiç yorum yok: